Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

* Şişli belediye sınırları içindeki 54 okuldan 52sinin fen ve bilgisayar laboratuvarları ile kütüphanelerini yaptırdı... * 12 bin 500 çocuğu, hiçbir ücret almadan, 23 Nisan da Anıtkabire götürdü...* Cami cemaatine yönelik kültür turları düzenledi. Belediyenin 30 otobüsünden 10unu cemaate tahsis etti... Otobüsler her gün 300 kişiyi Edirneye götürüyor, orada Selimiye Camii ziyaret ediliyor, aynı gün geri dönülüyor...* İbadet yerleri temizlik ekibi kurdu... 140 cami sırayla temizleniyor, halıları yıkanıyor.* Okullarla temas kurdu... Okula gelmeyen çocukların adları alınıyor, aileleri telefonla aranıyor, geçmiş olsun deniliyor, aile durumdan haberdar ediliyor.* Cenazesini Anadoluya götürmek isteyen ailelere bu hizmet ücretsiz veriliyor.Bunlara benzer çok sayıda icraat ilçedeki iş sahiplerinin katkısıyla yapılıyor. Belediyeden pek para çıkmıyor. CHP bundan sonra ne yapmalı?... 450 dolayındaki yeni belediye başkanını Ankarada toplamalı, bir ortak belediyecilik modeli saptamalı, CHPli belediyeler kimi ortak ilkeler ve yöntemler doğrultusunda çalışmalı...Mustafa Sarıgül gibi başarılı başkanların deneylerinden elbet yararlanılmalı... CHPli Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, neler yaptı da yüzde 66 oyla Türkiyenin en çok oy toplayan ikinci belediye başkanı olarak seçimi kazandı... Sarıgülün icraatından kimi çizgileri aktaralım: Hep denedinHep yenildin, olsunGene dene,Gene yenil,Daha iyi yenil. GÜNÜN ŞİİRİ Samuel Beckett Çalışma Bakanlığı 27 Şubat 2004 tarihinde bir duyuru yaparak kimi SSK hastanelerine açıktan doktor ataması yapılacağını duyurdu. İlgilenen hekimler başvurularını yaptı. Aradan bir ay geçti. Bakanlık sessiz sedasız listeyi değiştirdi. Kimi hastaneler listeden çıkartıldı... 1865 kadro 1068e düşürüldü... Örneğin 30 gastroentrolog alınacaktı, sayı 6ya düşürüldü. Neden? Bakanlık bu konuda herhangi bir açıklama yapmıyor. Öyle olunca kulaktan kulağa iyi yerlere torpilli hekimlerin el altından atandığı söyleniyor. Oysa atamaların kura ile yapılması lazım... Bir açıklama bekleniyor... Doktorun merakı... Deniz Baykala ve CHPye kimi soldan vurdu, kimi sağdan vurdu. Eleştirilerin çoğu sağdan geliyor. Bunlar CHPnin sağlam yanını, yani cumhuriyetçi, ulusalcı, laik tutumunu eleştiriyor... CHP onlara uymamalı.. Kimi de CHPyi soldan eleştiriyor. CHP onlara kulak vermeli. Bu arada Onur Öymenin CHPli eleştirmenler ile ilgili uyarısını buraya iliştirelim:- CHPli dostlara eleştirileri için teşekkür ederiz. Ancak bu dostlar hep CHPyi eleştiriyor... Bunların hiç AKPyi eleştirdiğini duymuyoruz... Türkiyenin bugünkü noktaya gelmesinin sorumlusu CHP mi? CHPye vururken... Bürgenstockda Kıbrıs görüşmelerinde bizim adımıza sevinilecek bir sonuç elde edildi mi? Görüntüde evet... İktidar ve çoğu medya organı bir zafer havası pompalıyor. Peki işin aslı nedir? Konunun yakın takipçilerinden Doçent Hasan Ünala madalyonun öteki yüzünü soruyoruz:- 4. Annan planı bizim için gerçekten büyük başarı, Rum ve Yunan tarafı için hezimet mi? - Hiç alakası yok. Bakınız burada bizim açımızdan en temel konu derogasyonların niteliğiydi. Yani istisna uygulamalarının AB hukuku içinde yeterince güvenceye alınıp, kalıcı hale getirilmesiydi. Eğer bu olmazsa Rumlar ileride AB müktesebatına uymuyor gerekçesiyle Avrupa Adalet Divanında dava açar, kazanımlarımızı kaybede- eriz, diye korkuyorduk. Başbakan Tayyip Erdoğan derogasyonlarla ilgili büyük başarı elde ettiğimizi söyledi ama onun hemen ardından Annanın Kıbrıs Özel Temsilcisi De Soto kalıcı derogasyon olamayacağını açıkladı. Onun da ardından Verheugenin Rumlara, "Derogasyonları kalıcı olmaktan çıkardık, daha ne istiyorsunuz?" şeklindeki açıklaması geldi. Eğer derogasyonlar kalıcı değilse, ki olmadığı açık, o zaman başka şeyleri konuşmanın hiçbir anlamı yoktur. İleride Avrupa Adalet Divanında açılabilecek davalarda bugün elde ettiklerimizin tümünü kaybedeceğimiz gün gibi aşikardır. Annanın 4. planı, 1960 anlaşmalarıyla Kıbrısta elde ettiğimiz bütün hakları ortadan kaldırıyor. - Peki o zaman Yunan ve Rum tarafı neden bu plana itiraz ediyor? - Bütün bunlar numara... Bizi kandırmak için böyle bir tiyatro oynuyorlar. Daha bugün Yunan televizyonunda dinledim. Mitsotakis, bu plan bizim için iyidir, tiyatro oynamayı bırakalım, dedi. Plan bu haliyle referanduma sunulduğunda adım gibi eminim ki Rum kesiminden ezici bir çoğunlukla "evet" oyu çıkacaktır. İsviçrede tiyatro! Geçen yıl Türkiyeye kaynağı belirsiz 5 milyar dolar girmiş. Ve muhtemelen kimliği belirsiz kişilerin cebine girmiştir... m.asik@milliyet.com.tr Haldun Ertem