İyilik yaparsanız insanlar sizi bencillikle, gizli amaçlara sahip olmakla suçlayabilir. Yine de iyilik yapın! Başarılıysanız, sahte arkadaşlar ve gerçek düşmanlar edinebilirsiniz. Yine de başarılı olun!Bugün yaptığınız iyilik yarın unutulacaktır. Siz yine de iyilik yapın! Dürüstlük ve açık sözlülük sizi kırılgan yapabilir. Yine de siz dürüst ve açık sözlü olun.En büyükler, "büyük düşünen kadın ve erkekler", en küçükler "küçük düşünen kadın ve erkekler" tarafından alaşağı edilebilirler. Yine de siz büyük düşünün!İnsanlar güçsüz insanları tercih eder, ama yalnız güçlüleri izlerler. Siz yine de gerektiğinde birkaç güçsüz adına savaşın.İnşa etmeye yıllarınızı verdiğiniz bir şey bir gecede yıkılabilir. Yine de inşa edin!Yardıma ihtiyacı olan insanlara yardım ettiğinizde, onların saldırısına maruz kalabilirsiniz. Siz yine de yardım edin! Dünyayı daha iyi bir yer yapmak için elinizden geleni yaptığınızda, tekmeyi yiyebilirsiniz. Siz yine de dünya için elinizden geleni yapın! İnsanlar çoğu kez makul değildir, mantıksız ve bencildirler. Onları yine de sevin. Bakan Ali Coşkun sinirlenmiş: "Bale için 4 yaşında eğitime başlamalı diyenler, Kuran'ı öğrenmek için 15 yaşını beklemesi lazım diyor." Duyan da memlekette din görevlisinden çok balet ya da balerin var zanneder... Türkiye'ye ilk kez gelen Almanya Başbakanı Angela Merkel, Ankara'dan rüzgâr gibi geçti. Merkel'in uçağı Esenboğa'ya 14.00 sıralarında indi, 17.00 sıralarında ayrıldı. Programda Merkel - Sezer görüşmesine 20 dakika ayrılmıştı. Merkel İstanbul'da azınlıkların dini temsilcileriyle ortak toplantı yaparken Rum Patriği Bartholomeus'la "baş başa" görüştü. Patrik'le görüşme Sezer'le görüşmeden uzun sürdü. Şu soruyu kimse sormadı:- Avrupalı liderlerin Yunanistan'ı ziyaret ettiklerinde Batı Trakya müftüsünü de ziyaret ettikleri hiç vaki olmuş mudur? Merkel de geçti İrticanın bin bir tanımından biri ve en gerçekçisi de galiba şu: "Din maskesi altında, emperyalizmin emrinde, kendi ülkesine karşı savaşmak..." Mühendislik fakültesi öğrencisi Özgü Öz yazıyor..."Dün İstiklal Caddesi'nde gezinirken Pizza Hut adlı restaurantın kapısında 'Limitsiz dilim pizza 5.95' ilanını gördük. İlanın altında 'Hafta içi hafta sonu tüm gün geçerli' notu okunuyordu... İçeri girdik. Arkadaşımla neredeyse bir pizza yeme yarışması yaptık. Arada iftar oldu. Hesap adam başı 11.50 olarak gelmez mi? İtirazlarımız sonuç vermedi. Kasadaki kişilere restaurantın dışındaki yazıyı göstermek için dışarı çıktık. Bir de ne görelim... Fiyat dışardaki afişte de 11.50 olarak değiştirilmemiş mi?" Tıka basa pizza! Konuğumuz Harry Blackley nihayet geldi... Hani şu "Love and Death in Cyprus - Kıbrıs'ta Aşk ve Ölüm" adlı kitabın yazarı.. Aynı zamanda Avustralya - Türkiye Dostluk Derneği'nin Başkanı olan Blackley, 2 bin kitabını Türkiye'ye ücretsiz göndermiş, Doğan Hasol kitapları gümrükten çekerek Kıbrıs ve Türkiye'de dağıtıma sunmuştu... Blackley geçen ay önce Kıbrıs'ta ağırlandı. Önceki gün de Ankara'ya geldi. Yarın akşam, Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün, Blackley onuruna ATO binasında bir kokteyl veriyor. Kokteylde Rauf Denktaş da hazır bulunacak. Blackley daha sonra İstanbul'a geçecek. Cuma günü Kültür Üniversitesi'nde bir konferans verecek. Cumartesi gün Caddebostan Kültür Merkezi'ndeki D&R'da kitaplarını imzalayacak...Bu arada APRİL Yayıncılık Blackley ve kitabına büyük ilgi gösterdi... Kitap Türkçeye çevrildi, "Kıbrıs'ta Aşk ve Ölüm" adıyla piyasaya çıktı... Arka kapağında Blackley anlatılıyor:"Harry Blackley, ne bir Rum ne de Türk: Zamanında bu adada hizmet etmiş ve daha sonra Avustralya'ya yerleşerek yaşamını anavatanı İngiltere'den uzaklarda sürdüren bir yazar. Bu kitabı eşsiz kılan da onun tarafsız kalemi. Kıbrıs'taki deneyimlerinden birkaç yıl sonra yazar, Kıbrıslı Türk bir kadınla Kraliyet Ordusu'nda görev yapan bir eczacının hikâyesini aktarıyor bizlere..."Kıbrıs'ı bu romanda bir aşk hikâyesi çevresinde dürüst biçimde anlatan Blackley'e Türkiye'de güzel anlar diliyoruz... m.asik@milliyet.com.tr H. Blackley