- 1 milyon dolar da teklif etseler gitmem. Çünkü Amerika orada kadın ve çocukları katlediyor...Yalnızca Tanyeli Hanım değil... Vicdan sahibi her vatandaşımız ABD'nin Irak cinayetine tepkili...Derken gözümüz Nuray Mert'in Radikal'deki yazısının son satırlarına kayıyor... Okuyoruz:"...Ben, Orhan Pamuk'u, siyasi açıdan, söylediklerinden dolayı değil, söylemediklerinden dolayı eleştiren biriyim. Uluslararası şöhret ve saygınlığını, Irak işgali konusunda muhalefet etmeye kullanmasını arzu ederdim, hâlâ ediyorum. Dört yıldır, bu konuda uluslararası medyada hiçbir çıkış yapmadı. Bir işgal karşıtı olarak, birçok arkadaşımla birlikte, Nobel'li bir yazardan bu yönde bir çaba bekliyorum..."Evet... Dansöz Tanyeli öyle... Nobel'li edebiyatçımız böyle...Bizde bazı yazarlar 90 yıl önceki olayların travmaları içinde kıvranır(!) ve bu konuda Ermeni diasporasının acısını derinliğine paylaşırken nedense önlerinde cereyan eden, önlenebilir bir trajediyle ilgili olarak tek sözcük sarf etmiyorlar. Kendi ülkelerini 90 yıl önceki olaydan dolayı suçlarken ABD'yi tek sözcükle bile eleştirmiyorlar? Saf saf soralım: Acaba neden? Haber Bugün gazetesinden... Başlığı "Zulüm ve katliam yapanları eğlendirmem..." Haberi okuyoruz... Oryantal dansöz Tanyeli, yılbaşı gecesi Amerikalı askerleri eğlendirmek için Bağdat'a davet edilmiş. Ancak 50 bin dolar önerilmesine rağmen bu çağrıyı reddetmiş... Diyor ki: Çöpten beslenenler grubuna emekliler de katılmış. Bu gidişle "Çöpe ekmek atılıyor" diye üzülmeye gerek kalmayacak... Milli Takım, Avrupa Şampiyonası için eleme grubunda üç maç yaptı. Üç galibiyet için kendilerine 100 bin dolar prim verildi... Daha geride dokuz maç var ve henüz dişli rakiplerle oynamadık. Yani gruptan çıkacağımız garanti değil. Okurumuz Ahmet Aktaş soruyor:- Gruptan çıkılamazsa bu paralar ne olacak, geri alınacak mıdır? Milli Takım'ın grubunda veya diğer gruplarda şu ana kadar bu kadar prim alan başka ülke milli takımı var mıdır? Antrenör ve yöneticiler ne kadar prim aldı? Bu soyguna kim dur diyecek? Bol kepçe futbol Torpilli kadrolaşmanın ürünü olan şoför neredeyse öldürecekti Başbakan'ı... Geçmiş olsun diyor, liyakat sahibi olmayan eğitimsiz kişilerle yola çıkmayı hayatıyla ödeyecek olan Başbakan'a anımsatıyoruz:- Milleti de bu tür eğitimsiz kişilerin eline teslim ettiğinizi unutmayın...Bu arada... Bildiğimiz kadarıyla Başbakan diyabet hastası değil. Başbakan'ın yaşamıyla ilgili kitaplarda onun 1995'te RP'den milletvekili adayı seçilemeyince de düşüp bayıldığı anlatılır... Son olay şeker düşmesinden başka bir hastalığın sonucu olabilir... Dikkat... Balyoz harekâtı... TBMM Bayındırlık Komisyonu'nda şu günlerde önemli bir yasa tasarısı görüşülüyor. Adı: Dönüşüm Alanları Hakkında Kanun Tasarısı... Sinsi bir tasarı bu... Komisyonun CHP üyesi Erdal Karademir'i dinliyoruz:- Tasarının amacı, kentlere hızlı göç sonrası oluşan düzensiz, sağlıksız, kaçak yapılarla dolmuş alanların bir dönüşüm planı çerçevesinde iyileştirilmesi olarak açıklanıyor. Ama bu bir kılıf. Asıl amaç başta Boğaziçi olmak üzere özel yasalarla korunma altına alınmış alanları imara açarak birilerine rant sağlamak. Tasarının amaç ve kapsam başlıklı 1 ve 2. maddelerini okursanız bunu açıkça görürsünüz.- Ne diyor o maddeler?- Tasarı, imar planı bulunsun veya bulunmasın kentsel ve kırsal tüm alanların dönüşüm alanı olarak tespit edilebileceğini öngörüyor. Nerelerin dönüşüm alanı ilan edileceği ve bu alanların üzerinde ne gibi yapılaşmaya gidileceği konusunda da belediye sınırları içinde belediyeleri, belediye sınırları dışında il özel idarelerini yetkili kılıyor. Yani, başta Boğaziçi olmak üzere tüm sit alanlarında, kıyılarda, milli parklarda, meralarda her türlü yapılaşmanın önünü açıyor. - İyi ama örneğin Boğaziçi için yapılaşmayı önleyen özel bir yasa var.- Bu tasarı, Boğaziçi de dahil özel yasalarla korunmuş bütün alanlardaki yasaları... Örneğin Boğaziçi, Orman, Milli Parklar, Kıyı vs. yasalarını geçersiz ve anlamsız kılıyor. Belediye ve il özel idareleri, ilgili kurumlardan sadece görüş alarak uygulamaya geçebilecek. Dikkat edin, izin değil, sadece görüş.- Bu durumda...- Örneğin İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Boğaziçi Koruma Kurulu'ndan sadece görüş isteyerek Sevda Tepesi'ni imara açabilir...- Tasarı bu haliyle Meclis'ten geçer mi peki?- Ben komisyonda bu sakıncaları anlatınca maddelere geçilmesi bayramdan sonraya ertelendi. Ama sonra ne olur, bilemem. Rantsal dönüşüm! Ne günlere kaldık! Sıradan bir vatandaşa "katil" derseniz "suçlu"; koskoca bir ulusa "soykırımcı" derseniz "liberal özgürlük savaşçısı" oluyorsunuz...! m.asik@milliyet.com.tr
