İzmirli okurumuz Mete Neptün Almanya'dan yazıyor...
"Şu anda bulunduğum Münster şehri Türkiye'den gelen bir haberle çalkalanıyor. Münster Vergi Dairesi'nde çalışan bir memur Almanya'ya dönerken Antalya Havalimanı'nda bavulunda bulunan bir taş nedeniyle tutuklanıyor. Bu taşı oğlunun sahilde bulduğunu bir türlü anlatamıyor... Almanya'daki gazeteler şimdi 'Türkler hâlâ taş devrinde mi yaşıyor?' gibi başlıklarla çıkıyor...
Okurumuz Haydar Özilhan İsviçre'den yazıyor:"
"Şu an İsviçre'de herkes Basel - Malatya maçında Malatya'ya iki gol atan "Yakın kardeşler"in gözaltına alınmasını konuşuyor. Genel kanaat iki kardeşin birer gol attıkları için gözaltına alındığı yolunda... Bilir misiniz, eğer İsviçreliler Türk düşmanı değillerse bunda Kubilay Türkyılmaz'ın ve Yakın kardeşlerin büyük payı vardır..."
Dosta düşmana göğsümüzü gere gere "Bu ülkede yasalar herkese eşit uygulanır" diyebiliyor muyuz? Diyemiyorsak eloğlu da bizim bizde yasaların dürüst işlediğine inanmaz...
Tabiatın insanlara adilce bahşettiği tek şey akıldır. Çünkü hiç kimse kendi aklından şikâyet etmez.
Türkiye'de eczacıların yüzde 65'i hanımdır. Ne var ki Eczacılar Odası başkanları her zaman erkektir. Bu ilk... Yarın yapılacak İstanbul Eczacı Odası seçimlerinde ilk kez bir bayan, Mirgün Ersarı adaylığını koyuyor. Eczanelere olduğu gibi Eczacılar Odası Başkanlığı'na da bir hanım yakışmaz mı?
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik: - Bize hakaret eden Rektör Emin Alıcı ve diğer rektörler hakkında suç duyurusunda bulunacağız, diyor...
Prof. Emin Alıcı'nın hakaret telakki edilen sözleri şunlar:
"Temel hedefimiz aklı ve bilimi temsil eden Atatürkçü düşünceyi Türkiye genelinde korumak. Bu uğurda yeni Kubilay'lar gerekiyorsa biz yeni Kubilay olmaya hazırız..."
Bir hukukçu dostumuza dün sorduk:
- Bu sözlerde hakaret var mı?
- Hangi tarafta durduğunuza bağlı, dedi...
Voleybolcu altın kızlarımız Almanya'ya 3 - 2 yenildi. Önemli değil. Sonuç, final şansımızı etkilemiyor... Ancak bir hastalık var ki o her zaman üstümüzde. O hastalığın adı "Erken zafer sevinci"... Bazen bir turnuva bitmeden şampiyon olmuş havalarına giriyoruz... Bazen futbol takımlarımız 2 - 3 farkla ileri geçti mi maçı aldık havasına girip sonucu tehlikeye sokuyor. Süreyya Ayhan finali koşmadan milletçe şampiyonluğu garanti görüp hem kendimizi hem atletimizi havaya soktuk. Sonra hayal kırıklığı yaşadık. Son düdük çalmadan veya ipi göğüslemeden yarışın bitmediğini bir öğrensek...
BDDK Başkanı Engin Akçakoca, bankalardan hortumlanan 43 milyar doların ancak 2 milyar dolarını geri alabildiklerini yakınır tonda söylüyor.
Peki genelde devletin, özelde BDDK'nın hortumlanan paraları geri almaya niyeti var mı?
Hortumlanan paraları izlemekle görevli Tasarruf Mevduat Sigorta Fonu'na bağlı avukatların bize doğrudan ulaştırdıkları mesajları birlikte okuyalım... Yukardaki sorunun yanıtını görelim...
Mahkeme heyeti ve bilirkişinin keşif ve inceleme işlemleri bu nedenle aksamalara sebep oluyor. Tasarruf amacıyla yapıldığı söylenen bu işlemler nedeniyle doğan emek kaybını ise kimse umursamıyor.
***
BDDK görüldüğü gibi avukatların halkın parasını adeta kurtarması için değil, kurtaramaması için önlemler almış durumda. Hortumlanan para elbet geri gelmez.
Yanlışlıkla AIDS virüsü kapan çocuk, okuma zorluğu çekiyor.
"Asılırsan İngiliz sicimiyle asıl" derler. "AIDS olacaksan da gelişmiş ülkede ol..."
