- Eşimin konumundan dolayı hem davacı hem davalı olduk... Kararımın temel nedeni yargı kararlarının tartışılmasına fırsat vermemek... Ne yazık ki bu dava siyasallaştırılmıştır... İyi de... Abdullah Gül 15 aydır hükümette görev yapıyor, bu davanın sürmesi 15 aydır eleştiriliyor, Gül ailesi hiç oralı olmuyordu...Çok değil daha birkaç ay önce Türk Dışişleri Bakanlığı Leyla Şahinin davasındaki ek savunmayı geri çekti. Devlet olarak kendini zayıflattı, Hayrünnisa Hanımı güçlendirdi... Daha yakın bir geçmişte, Avrupa Komisyonu İlerleme Raporu açıklandığında, türbana hiç değinilmemesini Abdullah Gül acı bir dille eleştirmişti... Peki ne oldu da bunca ısrardan sonra dava aniden geri çekildi?Yoksa bizim kulağımıza gelen haber Gül Ailesinin kulağına da mı gitti! O haber şu:"AİHMde, Hayrünnisa Hanımın davasına benzer bir davada türban yasağının insan haklarını ihlal etmediği yolunda karar oluştu, önümüzdeki günlerde açıklanacak"Acaba Hayrünnisa Hanım, davayı kaybedeceği anlaşıldığı için mi şikayetini geri çekti? Yakında gerçeği anlayacağız... Doğrusu büyük sürpriz.. Hatta şok! Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ün eşi Hayrünnisa Hanım Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine açtığı Türkiye aleyhindeki türban davasını geri çekti. Sebebini şöyle izah ediyor: Bir söz ağzınızdan çıkmadan sizin esirinizdir, ağzınızdan çıkarsa artık siz onun esirisiniz... Preveil AKPli Salih Kapusuz, "Türkiyede Oskar geleneği başlasaydı en iyi yönetmen Başbakan Erdoğan olurdu" demiş. Neden?... ABDnin senaryolarını en iyi o uyguladığı için mi?... Haldun Ertem Tembel Reis!.. Peki ya sırtında "hükümet küfesi" de olmayan Temel Reis... Yani Deniz Baykal... Baykalın gezi programını soranlara Genel Merkez şu yanıtı veriyor:- Henüz belli değil. Genel Başkan şimdilik Ankarada, beklemede..."Temel Reis ara sıra Antalyaya gidip serinlemenin dışında gezileri pek sevmiyor. O yüzden adı Tembel Reise çıkacak gibi görünüyor... Liderler seçim gezilerine başladı... Tayyip Erdoğan yarın Eskişehir ve Afyonda, 5 Martta Sinop ve Samsunda, 6 Martta Antalya ve Konyada, 7 Martta Sivas ve Kayseride olacak... İstanbul Beşiktaştaki Atatürk Anadolu Lisesinde Atatürkçü öğretmenler asılsız iddialar ile okuldan sürülüyor... Okulda sistemli bir operasyon yapılıyor... 4 Mart günü okulun kuruluş yıldönümü kutlanırken son 10 yıllık mezunlar da saat 15.00te kapıda toplanıp müdürle görüşecekler, olup bitenlerle ilgili bilgi isteyecekler... 1995 yılı mezunlarından Mehmet Mert Ayanoğlu diğer mezunları okullarına sahip çıkmaya çağırıyor. Belirtilen saatte okula davet ediyor... Beşiktaş Anadolu Tayyip Erdoğan her seçim nutkunda aynı konuya değiniyor:- Farklı katsayı uygulaması nedeniyle üniversiteye giriş sınavlarında meslek liselerine haksızlık yapılıyor, bu haksızlığı düzelteceğiz... Eğitim - Sen Başkanı Alaattin Dinçer diyor ki:- Meslek liseleri mezunları, kendi branşlarıyla ilgili yüksek öğrenime devam etmek isterlerse... Örneğin İmam Hatip mezunları İlahiyat Fakültesine devam etmek isterse, farklı katsayı uygulandığı için normal lise öğrencilerine göre daha avantajlılar... Ama Tayyip Erdoğan bunu hiç dile getirmiyor. Hükümetin yapmak istediği imam hatip mezunlarını diğer fakültelere sokabilmektir... Bunu Tayyip Erdoğan da saklamıyor. İmam Hatip liselerinin imam ve hatip yetiştiren değil üniversitelere öğrenci hazırlayan okullar haline getirileceğini net biçimde dile getiriyor... Böylece 28 Şubattan önceki duruma dönülüyor... Asıl dert ne? Çağdaş eğitimin amacı bağımsız düşünme yeteneğine sahip gençler yetiştirmektir. Bunu başaran ülkeler gelişiyor, kalkınıyor, bunu başaramayanlar geri kalıyor. Bu tür bir eğitimin ilkeleri de belli: "Ezbere değil anlamaya dayalı, sorgulayıcı, araştırıcı eğitim..."Biz bilimsel eğitimin çok uzağındayız. Eğitimin kalitesini tartışmamız, bilgisayarları, laboratuvarları, kütüphaneleri çoğaltmamız gerekiyor... İktidar ise imam hatip tartışmasının ötesine geçemiyor. Bu vizyonla hangi geleceğe yelken açabiliriz? m.asik@milliyet.com.tr ***