Yukarıdaki laflar Tayyip Erdoğan'a ait, geçen gün Denizli'de söyledi. Başbakan bunları söylerken kendisinin de emekli olduğunu unuttu anlaşılan. Evet, kendileri de emeklidir. Bir süre öncesine kadar SSK emeklisiydi. Oradan aldığı maaşı az bulunca yasanın tanıdığı hakkı kullandı, şimdi Emekli Sandığı'ndan emekli... Bu arada AKP Ordu Milletvekili Enver Yılmaz, milletvekili yaşını 65 ile sınırlayan değişiklik için imza topluyor... CHP Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu'na, milletvekili olma yaşını 65 ile sınırlayan Anayasa değişikliğine ne dediğini soruyoruz. Yanıtı:"Değişikliğe bir tek şartla destek veririm. AKP'liler de bu yasayla ilgili olarak benim vereceğim değişiklik önergeme olumlu oy kullanırlarsa. O değişiklik de şu: Hakkında yolsuzluk dosyası bulunanlar yargıda aklanmadıkça milletvekili olamaz. Gerçi bu durumda kabinenin yarısı ile AKP milletvekillerinin yaklaşık üçte biri bir daha Meclis'in yüzünü göremez ama ne yapalım. Benimki sadece bir teklif...."65 yaşla ilgili bir başka öneri de eski bakanlardan Metin Gürdere'den:"Milletvekili adayları ata binecekler. Hayvanın üzerinde iki dakika kalabilirlerse tamam... Yok, kalamazlarsa o zaman da sine - i millete devam." 'Parlamentoya girişte bir üst sınır olmalıdır. Emekli olanların ne işi var Meclis'te?' Günün sözü: Gölgesinde yaşıyorsan bayrak senden utanmasın... AB yetkilileri yatıyor kalkıyor aynı şeyleri söylüyor:- Türkiye reformları yavaşlattı... 301 hâlâ duruyor... Böyle giderse müzakereler kesilir...AB bir yandan Türkiye'nin üyeliğini geciktirmek, hatta imkânsız kılmak için önlem üstüne önlem alıyor... Bir yandan reformlar gecikiyor diye bir telaş bir telaş... Gelin de samimiyetlerine inanın! Bu arada her lafın başında generallerin konuşmasından yakınıyorlar. Ancak her gün çiğnenen laiklikten tek söz yok. Peki, demokrasi kaygıları inandırıcı mı?.. Ah şu reformlar! Yimpaş'ın eski yöneticisi, "Camilerde 3 milyar mark topladık" demiş. Lafta: "Camiler kışlamız, müminler askerlerimiz", icraatta "Camiler kasamız, müminler müşterimiz." Fransa İçişleri Bakanı Nicholas Sarkozy'nin o sözü Avrupalı bir devlet başkanına söylediğini CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen'den öğreniyoruz...Onur Öymen sözün kime söylendiğini açıklamıyor. Sadece Sarkozy'nin şu tespitini aktarıyor...- Türkiye'nin AB üyeliğine karşı oluşumun sebebi bu ülkenin aşırı İslamcılığa kaymasıdır..AKP Türkiye'nin AB üyeliği için bir şans mıdır? Şanssızlık mı? Buyurun... Sarkozy'nin bakışı Türkiye, medyaya tanınan özgürlük sıralamasında 100'üncü sıradaymış. Öyle olduğu Erdoğan'ın gazetecilerden aldığı tazminat tutarından belli... Hürriyet'te geçen pazar Murat Bardakçı yazdı... Bilim dünyasının ünlü ismi Albert Einstein, 1933 yılında Ankara'ya bir mektup yazarak Almanya'da çalışmalarına imkân kalmayan Yahudi asıllı 40 öğretim üyesine üniversitede iş verilmesini rica ediyor. Arada "Ekselanslarının sadık hizmetkârı olmaktan şeref duyan" diye bir cümle bile geçiyor. Einstein'ın ricası Atatürk tarafından kabul ediliyor, malumunuz, bu bilim adamları Türkiye'ye gelerek üniversitelerde görev alıyor, üniversite reformunda öncü rol oynuyorlar... Bu satırlar tam da yazmayı düşündüğümüz konuyla kesişiyor...Geçen hafta Berlin'de iki müzeyi gezdik... Biri Pergamon, diğeri Yahudi Müzesi (Juedisches museum) idi... Daniel Libeskind adlı mimarın eseri olan olağanüstü güzellikteki binada mükemmel bir müze oluşturulmuş. Yahudilerin tarihiyle birlikte Nazi soykırımını filmler, fotoğraflar, belgelerle izliyor, çileli neslin tarih boyu uğradığı işkence ve katliamları en canlı biçimde görme fırsatı buluyorsunuz...Gerçi müzenin ancak yarısını gezebildik... Ancak iki eksiklik hemen dikkatimizi çekti... Birincisi, Osmanlı'nın İspanya'dan atılan Yahudilere kucak açması... İkincisi 1933'ten itibaren Almanya'yı boşaltan Yahudilerin Brezilya, Bolivya ve Çin'e kadar uzanan göçlerinden söz edildiği halde Türkiye'ye gelen bilim adamlarından söz edilmemesi...Bu arada daha da komiği... Veya dramatik olanı... Müzenin kuytu bir yerine bir oylama makinesi konulmuş... Üzerinde biri yeşil, diğeri kırmızı iki düğme... Ve bir soru: "Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne katılmasını onaylıyor musunuz?" Evet derseniz yeşile, hayır derseniz kırmızıya basıyorsunuz. Şimdiye kadar 206 bin kişi katılmış oylamaya... Yüzde 48'i "Evet", yüzde 52'si "Hayır" demiş. Ne olursa olsun... Böyle bir oylamanın Yahudilerin tarihi ile ilgisi nedir? Bu oylamanın o müzede işi ne?Bir türlü akıl erdiremedik... Ayıpladık da... m.asik@milliyet.com.tr Yahudi Müzesi'nde