Meral Tamer

Meral Tamer

Tüm Yazıları

Meral TAMER

Emniyet Genel Müdürü Necati Bilican: "Teşkilat olarak, şahsınız ve köşenize yazılarıyla iştirak eden vatandaşlarımızla işbirliğine hazır ve eleştirilerine açık olduğumuzu belirtir, başarılar dilerim."
Trafik kazası sonucu ölümlerde 1997'de yüzde 4 azalma olduğuna işaret eden Bilican, Adalet Bakanlığı'nın ölüme yol açan sürücülerin, taksirli suç kapsamından çıkarılması için yasa tasarısı hazırladığını belirtti.
Trafik kampanyamıza okurlarımızın yoğun ilgisi devam ederken, Ankara'dan Emniyet Genel Müdürü Necati Bilican'dan da destek geldi. Bilican hem kampanya başladığından bu yana köşemizde görüşleri yer alan okurlarımızın dile getirdikleri konular hakkında Emniyet Genel Müdürlüğü'nün tavrını açıkça ortaya koyuyor, hem de kendilerinin çalışmaları hakkında bilgi veriyor:
"Duyarlı bir gazeteci ve sorumlu bir vatandaş olarak son günlerde gazetenizin Tüketici Gözüyle köşesinde ülkemizin önemli sorunlarından biri olan trafik olgusuna gösterdiğiniz hassasiyet, tarafımdan memnuniyetle izlenmektedir.
Köşenizde yayımlanan düşünceleriniz ve vatandaşlarımızın sizin aracılığınızla duyurdukları sorunlar, Trafik Hizmetleri Başkanlığı'mızca itina ile değerlendirilmektedir.
Trafik Hizmetleri Başkanlığı olarak, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun uygulanmasında karşılaşılan aksaklıkların giderilmesi, binlerce vatandaşımızın ölümü, yüzbinlercesinin de yaralanarak sakat kalmasına sebebiyet veren trafik kazalarının önlenmesi amacıyla 27. 10. 1996 tarihinde 4199 ve 4262 sayılı değişiklik yasaları yürürlülüğe konulmuştur.
Bu kanunlarla getirilen yenilikleri şu şekilde sıralayabiliriz:
1 - Karayolları güvenliği konusunda hedefleri tesbit etmek, uygulamak ve koordinasyonu sağlamak üzere Başbakan'ın başkanlığında, trafikle ilgili tüm bakanların katılımıyla Karayolu Güvenliği Yüksek Kurulu kurulmuştur.
2 - Trafikle ilgili kuruluşlar arasında koordinasyonu sağlamak, trafik kazalarının azaltılmasına ilişkin önerilerde bulunmak ve uygulamada görülen aksaklıkları tesbit etmek üzere, Trafik Hizmetleri Başkanı'nın başkanlığında Karayolu Güvenliği Kurulu'na katılan kurum ve kuruluşların en az daire başkanı seviyesindeki görevlileri ile, dernek, vakıf ve odaların temsilcilerinin katılımıyla Karayolu Trafik Güvenliği Kurulu oluşturulmuştur.
3 - Trafik konusuna bilimsel bir düzeyde yaklaşmak, üniversite ve akademisyenlerle koordineli çalışarak onları konunun içene çekebilmek amacıyla Trafik Araştırma Merkezi kurulmuştur.
4 - Polisin ve trafik teşkilatının sorumluluk güzergahları dışında kalan yollarda trafik kontrolleri yapmak üzere Jandarma Teşkilatı'na görev verilmiştir.
5 - Sürücülerin trafikte her zaman ve her yerde denetlendikleri inancını yerleştirmek ve vatandaşlarımızın trafik olayına bizzat katkılarını sağlamak üzere Fahri Trafik Müfettişliği sistemi getirilmiştir.
6 - Alkollü olarak araç kullandığı tesbit edilen sürücülerin belgeleri 1. defada 3 ay, 2. defada 1 yıl, 3. defada 5 yıl süre ile geri alınacak ve psiko - teknik değerlendirmeye tabi tutulacaktır.
Ölümle sonuçlanan trafik kazalarında asli kusurlu olarak kazaya sebebiyet veren sürücülerin belgeleri 1 yıl süreyle geri alınacaktır.
7 - Ayrıca para cezalarının artırılması, Karayolu Trafiği Polis Okulu'nun kurulması, Sağlık Bakanlığı'na yeni görevlerin verilmesi ve sürücülerin psikolojik değerlendirmeye tabi tutulması, değişiklik kanunları ile getirilen başlıca yenilikler olarak sıralanabilir.
Kamuoyunu bilgilendirmek ve vatandaşlarımızın dikkatlerini konunun üzerine çekmek maksadıyla 11 mart 1998 tarihinden itibaren, gazetenizin Tüketici Gözüyle köşesinde başlattığınız kampanya, vatandaşlarımızdan gelen fikir ve önerilerle üreteceğimiz politikalara yön vermek açısından son derece faydalı bulunmaktadır.

Trafikta yaşanan olaylarda bazı vatandaşlarımızın haklı istek, öneri ve şikayetlerinin olması, her zaman mümkündür. Özellikle rüşvet ve haksız kazanç elde edilmesine yönelik faaliyetler hem Bakanlığımız, hem de Trafik Hizmetleri Başlanlığımızca sıkı bir şekilde takip edilmektedir. Ayrıca hoş olmayan bu tür davranışlar içerisinde bulunanlar hakkında da derhal kanuni işlemler yerine getirilmektedir.
Trafik kazalarında asli kusurlu olarak ölüme sebebiyet veren sürücülerin, işledikleri suçların taksirli suçlar kapsamından çıkarılması ve Türk Ceza Kanunu'nda değişiklik yapılması için Adalet Bakanlığınca bir yasa tasarısı hazırlanmış ve halen ilgili bakanlıkça son şekli üzerindeki çalışmalara devam edilmektedir.
Trafik para cezaları, her takvim yılı başlangıcında Maliye Bakanlığınca açıklanan Yeniden Değerlendirme Oranı çerçevesinde belirlenerek artırılmaktadır. Ülkemizdeki trafik cezaları bazı ülkelerdeki cezalara nazaran düşük görünse de, temel hedefimiz, cezaların anormal miktarlarda artırılması değil, kural ihlal eden her sürücüyü anında cezalandırabilmektir.
Uygulamaya konulan yeni Trafik Kanunu yaya, yolcu ve sürücü olarak trafiğe katılan herkesin eğitimini Milli Eğitim Bakanlığına bırakmıştır. Bu bakanlığa bağlı olarak faaliyet gösteren sürücü kursları da, trafiğe çıkacak olan sürücülerin eğitimlerini yaptırmaktadır. Son zamanlarda ilgili Bakanlıkça bu kursların daha sık denetlendikleri görülmektedir.
Ankaralı öğretmen okurunuz Doğan Yılmaz'ın "Polis rüşvetle rapor değiştirdi" başlıklı açıklamaları ise son derece düşündürücüdür. Kendisi ile temas kurulmuş olup, konu ile ilgili olarak soruşturma devam etmektedir.

Ülkemizde, yol bozuklukları ile yaya kaldırımları, yaya alt ve üst geçitlerinin eksiklikleri veya hiç bulunmayışı, işaretleme noksanlığı gibi yetersizlikler, kazaların habercisi olan faktörlerdir. Konu hakkında Karayolları Genel Müdürlüğünce gerekli ıslah çalışmaları yapılmakta, gerçekleştirilen faaliyetler ise yakından izlenmektedir.
Trafik kazalarının en alt düzeye indirilebilmesi, ölü - yaralı sayıları ile kazaların çevresel ve ekonomik zararlarının ortadan kaldırılabilmesi için hem teşkilatımız, hem de trafik sorunlarıyla ilgilenen diğer kuruluşlar arası koordinasyon ve işbirliği en üst düzeye çıkarılmıştır.

Nitekim, 1997 yılı içerisinde yürütülen bütün bu faaliyetlerin bir sonucu olarak, trafiğe çıkan binlerce araç ve sürücüye rağmen, kaza sonrası ölümlerde yüzde 4 civarında bir azalma sağlanmıştır. Bu olumlu gelişme bizim için yeterli görülmediğinden, 1998 yılı hedeflerimizi gerçekleştirerek, kazalardaki ölüm oranını asgari düzeye indirmenin azim ve gayreti içerisinde olacağız.
Teşkilat olarak, şahsınız ve köşenize yazılarıyla iştirak eden vatandaşlarımızla işbirliğine hazır ve eleştirilerine açık olduğumuzu belirtir, başarılar dilerim."


1990 yılında bir otobüs yolculuğu sırasında şoför hatası yüzünden trafik kazası geçiren müze araştırmacısı Emel Özkan, şans eseri sağ kurtulmuş. Ancak kazanın izleri hala silinmemiş:
"2 yıl boyunca defalarca ameliyat oldum. Beni en çok yıpratan ise uzun süre yürüyemememdi. Çünkü felç de geçirdim. Ama yaşamayı başardım. İşimi değiştirdim, Bursa'ya yerleştim, evlendim. Yine de yaşadıklarımı unutamıyorum.
Kaza sonrası suçlu bulunan otobüs şoförü ise 1 ay hapis yatıp çıktı.
1991'de şoförü dava ettiğim halde henüz mahkeme sonuçlanmadı. Ama ben onun hatasının faturasını çok ağır ödedim.
O hala ortalıkta dolaşıyor, belki başkalarına da zarar veriyor. 7 yıl boyunca defalarca Adli Tıp'a gittim, mahkemelerde süründüm. Elimden geleni yapmaya çalıştım ama artık ümidimi yitirdim.
Benim önerim, ehliyetlerin bir an önce geri toplanması. Evet, size çok katı gelebilir, ama bence tek yolu bu. Herkes yeniden sınava girmeli. Ama sınavı ciddi bir heyet yapmalı. Kaza yapan kişi oldukça yüklü tazminat ödemeli, hapis cezası da ağır olmalı diye düşünüyorum."

Yazara EmailM.Tamer@milliyet.com.tr