      Ankaralı okurumuz Metin Uysal, geçtiğimiz kasımda çantasında 6.8 milyar lirayla Garanti Bankası'nın Kızılay şubesine giderek Genoto'ya havale göndermek istedi. Çünkü peşin parayla araba satın alacaktı.
      Geçen hafta ise okurumuzun 1.1 milyar lira borcu ve hacizli bir arabası vardı. Nedeni ise şubedeki personelin kendisini yanlış yönlendirmeleriydi. Neyse ki biz devreye girdikten sonra Garanti Bankası Genel Müdürlüğü'nün talimatıyla okurumuzun zararı karşılandı.
      Uysal'ın aktardığına göre havale yapmak isterken şubedeki memurlar kendisine aynen şöyle demişler:
      "Kredi faizleri çok düştü, mevduat faizleri ise nispeten yüksek. Gelin siz o parayı bize yatırın, biz size kredi kullandıralım. Vade sonunda size en az 1 milyar lira kalacağını garanti ediyoruz."
      Şubedekiler parayı A ve B tipi fonlarda değerlendireceklerini söylemişler ve okurumuzu peşin parayla araba almanın mantıksızlığına ikna etmişler. Hatta bir süre sonra okurumuzun arkadaşı Yadigar Yolcu'yu da ikna etmişler. Hemen hemen aynı şeyler onun da başına gelmiş. "Değerlendireceğiz" diye Yolcu'nun 8.5 milyar lirasını alan şube elemanları, aylar sonra Yadigar beyin önüne de 1.6 lira borç koymuşlar.
      Okurumuz gerisini şöyle anlatıyor: "Kefil, bordro vb şeyler istenmeyecek, taksitlerimi de dert etmeyecektim. Tüm yapacağım, vade sonunda hesapta kalan paramı almak olacaktı. Yalnız arabama haciz koyacaklardı."
      Yılbaşında faizler düşmeye başlayınca, okurumuz da bu alışverişten zararlı çıkabileceğini düşünerek bankaya başvurmuş. Ancak paranın vadeli bir hesapta durduğunu, endişelenmesine gerek bulunmadığını söylemişler.
      Şubatta faizler iyice düştüğünde ise aldığı yanıt farklı olmuş: "Vade sonunda 150 milyon lira alabileceksiniz." Okurumuz "Hani 1 milyar liraydı" diye itiraz edecek olduğunda "Durum değişti" yanıtını almış. Krediyi iptal telepleri de teknik nedenlerle geri çevrilmiş.
      Haziran'da işler iyice çığrından çıkmış. Şubede bu işle ilgilenen memurlara bakılırsa yine sorun yokmuş. Ancak okurumuz hesabını başka bir memura kontrol ettirdiğinde, hesabında para kalmadığı için kredi borcunun ödenemediğini öğrenmiş. Tabii başından aşağı kaynar sular dökülmüş. Hemen şube müdürüne çıkmış. Ve ne deseler beğenirsiniz?
      "900 milyon lira ödeyip, kredi borcunuzu kapatabilirsiniz!"
      Okurumuz bize başvurduğunda borcu faiziyle birlikte 1.1 milyar lirayı bulmuştu. Ve kendisine ne şubeden, ne de Garanti Bankası'nın merkezinden yardımcı olan kimse vardı.
      Garanti Bankası okurumuzun zararını ancak arkadaşımız İlkay Özcan'ın devreye girmesinden sonra karşıladı. Tabii ki okurumuz kendisine başlangıçta vaat edilen 1 milyar lirayı alamamış oldu. Ama hiç olmazsa cebinden para çıkmadı.
      Yapılan inceleme sonucunda Yadigar Yolcu'ya da 1.6 milyar lira ödeme yapılması gerektiğine karar verildi.
Fransa'daki grevin Türkiye'deki etkisi
      Son günlerde Renault ile ilgili birkaç okur şikayeti ardarda geldi. E - posta ve faks mesajı gönderen okurlarımızdan bir bölümü, Renault kampanyasına katılıp da temmuzdan beri arabalarını teslim almayı bekleyenler. Diğer bir bölümü ise yedek parça bulunamadığı için arabalarını kullanamayanlar.
      Örneğin 1999 Renault Kangoo sahibi Sinan Şişmanoğlu, temmuzdan bu yana yan kapı hasarının giderilmesini bekliyordu. Sorunu ancak biz devreye girdikten sonra geçtiğimiz hafta giderilebildi. Karadeniz Ereğli'den yazan okurumuz Erol Balcı ise "Küçük bir trafik kazası geçirdim. Günlerce basit bir yedek parça için bekletildim. Dahası servis yetkilileri beni 'canım ne var bunda, millet aylarca bekliyor' diyerek neredeyse azarladılar" diye yakınıyor.
      Bir başka okurumuz İzzet Kökçeoğlu ise 77. Tasarruf Kampanyası çerçevesinde Renault Kangoo almak için başvurmuş. "20 - 30 Temmuz 2000 tarihleri arasında teslim edileceği vaadedilen araç, hala teslim edilmedi. Arabayı taahhüt edilen tarihte teslim edeceklerinden kuşkum olmadığı için, kullandığım arabamı da sattım ve maddi kayıba uğradım" diyor.
      Arkadaşımız Yasemin Yanbay'ın konuyla ilgili sorularını yanıtlayan Renault yetkilileri "Fransa grevler ülkesi. Bu grevler, bizim teslimat ve yedek parça getirtme işlemlerimizi de olumsuz etkiliyor" dediler. Ama "yaşanan talep patlaması yüzünden de siparişlerde sorun çıkabiliyor" diye bir ekleme yapmayı ihmal etmediler.
      Renault yetkililerinin verdiği bilgiye göre sorunlar temmuzda Fransa kaynaklı başlamış. Sanayi Bakanlığı'nın istediği ek bir teknik belge yüzünden malların gümrükten çekilememesi de tuz - biber ekmiş. Şu anda teslim edilmesinde gecikilen araba sayısı 70 civarında.
      Pekiyi Renault yöneticileri, şimdiden 2 ayı bulan ve daha ne kadar uzayacağı belli olmayan bu mağduriyeti herhangi bir biçimde telafi etmeyi düşünüyor mu? Renault yetkililerinin yanıtı olumlu: "Müşterilerimizin arada geçen sürede mağdur oldukları doğrudur. Bu mağduriyeti gidermek için gecikme günü oranında para iadesi yapacağız. Yedek parça bekleyenler için ise 3 işgünü içerisinde problem giderilemezse, yapılan anlaşma gereği gün başına 30 dolar ödeme yapıyoruz."
Yazara E-Posta: mtamer@milliyet.com.tr
