Meral Tamer

Meral Tamer

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Aylar önce söz verdiğim, bizzat konuşmacı olarak katılacağım bir toplantı nedeniyle açılışa katılamayacağımı bildirdim. Bu arada Schröderin kurdele keseceği haberini de itiraf edeyim ki biraz kuşkuyla karşıladım. (Çünkü, büyük şirketlerimiz adına hareket eden bazı tanınmış halkla ilişkiler uzmanları ve reklamcılar, bu konuda fena halde sabıkalılar. Daha yüksek düzeyde katılım olsun diye, zaman zaman size öyle adlar bildiriliyor ki, adı belirtilen adam o tarihte dünyanın öbür ucunda olabiliyor, yani kendi adıyla bir çağrı yapıldığından haberi bile olmayabiliyor.) Kısa adı İSKEN olan İskenderun Enerji Üretim ve Ticaret A.Ş.den 2 hafta kadar önce bir davet aldım: "Tamamı Alman sermayeli bu şirketin, Adananın Yumurtalık ilçesinde inşa ettiği Sugözü Enerji Santralinin Almanya Başbakanı Gerhard Schröderin de katılacağı açılış törenine" katılmam isteniyordu. Kendisi de işadamı olan İtalya Başbakanı Silvio Berlusconinin Aria için Türkiyeye gelmesini normal karşılayabilirim, ama epey sağa kaymış olsa da, bir zamanlar SPDnin en sol kanadında yer almış Almanya Başbakanına, tartışmalı bir santralin açılışını yapmayı da galiba yakıştıramamışım! Ne var ki bu konuda da yanıldığımı, daha Schröder Türkiyeye gelmeden farkettim. 19 Şubat günkü Wall Street Journal gazetesine göre Alman Şansölye geçen ay da, Nivea kremlerinin Kenyadaki yeni fabrikasının açılışını yapmış, hatta kurdele keserken üstüne basa basa "Nivea, Almanyanın en değerli birkaç mücevherinden biridir" demiş. Demek ki eski ateşli marksist Almanya Başbakanı da, işadamı ve medya patronu İtalya Başbakanı gibi, şirketlerin yönettiği küresel dünyamızın gerçeklerine uyum sağlıyor. Yine de bir fark var aralarında: En azından Nivea olayında Schröderin, Alman işçileri ve Alman kimliğinin korunması adına çaba harcadığı dikkati çekiyor. Berlusconiye yakışır! Alman kozmetik ve ilaç firması Beiersdorf AG, daha 4 ay önce Niveayı neredeyse Amerikan tüketim malları devi Procter & Gamblea kaptırıyormuş. Alman sigorta devi Allianz, bir süre önce portföyündeki Alman şirketlerinin hisselerini satışa çıkartmış ve götürülen teklif üzerine de P&G, Beiersdorfun % 43 hissesini satın almış. % 51 çoğunluğa ulaşmak için de diğer ortak Tchibo firmasından da bir kısım hisse almak istemiş. Tchibo da bu teklife olumlu bakınca, işler karışmış. P&G Niveaya talip Beiersdorfda çalışan işçiler, yabancı bir firmaya satıldıkları takdirde daha çok sayıda işçi kapı önüne konacağı için direnişe geçmişler. Hamburg Belediye Başkanı da işçilerden yana ağırlığını koyarak, Tchibo firmasını P&Gye hisse satmaktan vazgeçirdiği gibi, Allianzdan da bir miktar hisse satın almaya ikna etmiş. Bu arada Allianzın P&Gye hisse satmaması için Başbakan Schröder de devreye girmiş. Sonuçta P&G teklifini geri çekmiş. Nivea Alman firması olarak kalmış. Birkaç yıl önce de İngiliz Vodaphone, Alman Mannesmannın çoğunluk hissesini değişik kuruluşlardan toplamak istediğinde, hükümet yetkilileri devreye girerek bu satışı engellemişler ve Mannesmann Alman firması olarak kalmıştı. Nivea Alman kalacak Dönelim Türkiyeye... Resmi bir ziyaret için Türkiyede bulunan Schröder, gerçekten de bugün Başbakan Tayyip Erdoğanla birlikte 1210 MG gücündeki Sugözü Enerji Santralinin açılışını yapacak. İSKEN, tamamı Alman sermayeli bir kuruluş. % 75 hissesi Steag AGye, % 25i RWE Power AGye ait. 1,5 milyar dolara malolan santral için Alman bankalarının öncülüğünde 17 uluslararası kuruluştan kredi sağlanmış. Siemensin teknolojisi kullanılmış. 9 milyar kwhlik yıllık kapasite, bugünkü elektrik ihtiyacımızın % 7sine eşdeğer. mtamer@milliyet.com.tr Yılda 9 milyar kwh