Meral Tamer

Meral Tamer

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


GSM ihalesini televizyon ekranlarında izlerken 2 Ali (Ali Koç ve Ali Sabancı), karşımıza rakip olarak çıkmışlardı. Türk Telekom ihalesinde ise 15'er bin doları bastırıp ayrı ayrı şartname aldıkları ve ihaleye ayrı ayrı hazırlanıyor görüntüsü verdikleri halde, 2 grubun perde gerisinde aynı konsorsiyum içinde yeralacakları ve ihaleyle ilgili hazırlıklarını bu yönde sürdürdükleri belirtiliyor. Hatta Doğuş Grubu'nun da aynı konsorsiyumda yer alması söz konusuymuş. Tabii yabancı ortak bulabilirlerse...
Ancak gelişmeleri yakından izleyenlere göre en şanslı aday Çukurova Grubu'nun patronu Mehmet Emin Karamehmet.
Diyeceksiniz ki "O zaten GSM lisansına sahip. Türk Telekom da GSM'li satılacak. Aynı grubun Türkiye içinde 2 GSM lisansına sahip olması da yasak. Pekiyi bu iş nasıl olacak?"
E - kolaaaay... Deniyor ki: "Karamehmet Turkcell'i sıfırdan alıp, belki de gelebileceği en üst noktaya getirdi zaten. Turkcell'i devreder. Kolaylıkla da alıcı bulur. Kendisi de yoluna Türk Telekom'la yoluna devam eder. Hatta bu alandaki geçmiş performansı, ihale komisyonu için tercih nedeni bile olabilir."
Karamehmet için bu tür işler e - kolaaay olabilir. Ama hayat boyu ücretli çalışmış olan benim gibi birinin hafsalası, bu kadar hızı -kusura bakmayın ama- kaldıramıyor. Ne var ki zamanı geriye döndürüp Turkcell hisselerinin Wall Street'te işlem görmeye başlaması nedeniyle geçen ayki New York seyahatini anımsadığımda, hiç telaffuz edilmemiş olsa da bu tür bir eğilimin varlığını hissettiğimi söyleyebilirim.
Demirbank'ın sahibi Cıngıllı Holding de ihale şartnamesi almış ve şimdilik tek başınaymış. Ancak Demirbank'ın Zeynel Abidin Erdem'in Genpa'sı ile birlikte 2. GSM ihalesinde de varlık gösterdiğini ve ihale sonrası kulislerinde bu konsorsiyumun arkasında aslında Turkcell'in olduğunun ısrarla söylendiğini yeniden hatırlamakta yarar var. Demirbank ve Genpa ile aynı konsorsiyumda yer alan (Atlas Finans ile) İktisat Bankası'nın sahibi Erol Aksoy, mükemmel gazetecilik örneği sergileyen meslektaşımız Meliha Okur'a "Karamehmet eski patronumdur, sen de o konsorsiyuma gir dedi, ben de girdim" demiş ve kimse de kalkıp bu açıklamaya herhangi bir itirazda bulunmamıştı.
Durum ilk bakışta biraz karışık gibi görünüyorsa da, aslında e kolaaaay. Söylemek istediğim şu: Cıngıllı Holding ile Çukurova Grubu'nun Türk Telekom'da nasıl bir işbirliğiyle ortaya çıkacaklarını açıkçası ben pek merak ediyorum. Biri Turkcell'i devralıp diğeri Türk Telekom'da mı ipi göğüsler, yoksa Türk Telekom'u devralan grup, satış sonrasında Turkcell'le değiş tokuş yoluna mı gider belli olmaz.
Bir de geçen GSM ihalesinde sergilenen durum söz konusu tabii: Ortalıkta çok görünüp, bol keseden demeçler vererek, ihaleyi borsada hisse manipülasyonu olarak kullanmak!
Bu seçenek bazıları için denenmiş ve e kolaaaay. Ama bir kez daha yapılmasına izin verilirse herhalde bu kez çooook ayıp olur!

Telekom'un satışına MHP freni

Dünkü gazetelerde görmüşsünüzdür. Bir zamanların yağlı kuyruğu sayılan ve iştah kabartan Türk Telekom'un özelleştirilmesine yabancıların ilgisi sıfır. Telekomünikasyonda dünyada iddialı gruplardan hiçbiri şartname alma gereğini bile duymamış. Bu yüzden ihaleye son katılma süresi büyük olasılıkla uzatılacak.
15 bin dolar ödeyerek şartname alan yerli grupların sayısı da bir elin parmaklarını geçmiyor zaten. Ama Koç'tan Sabancı'ya Doğuş'tan Cıngıllı'ya şartname alan holdinglerin hiçbiri henüz bir yabancı ortağı ihaleye katılmaya ikna edebilmiş değil. Dolayısıyla kendilerinin de ihaleye katılabilmeleri fiilen mümkün değil. Çünkü ihaleye katılabilmek için en az 3 milyon aboneye sahip yabancı ortak şartı var.
Bu ilgisizliğin en temel nedeni, satılacak hissenin yüzde 20 ile sınırlı olması ve ihaleyi kazanacak olana yönetimde söz hakkı tanınmaması. Aylardır kulislerde konuşuluyor zaten: Hükümet ortağı MHP, KİT'lerin yabancılara satılmasına aslında ideolojik açıdan karşı diye. MHP'nin sadece Türk Telekom'da değil, THY'nin özelleştirilmesinin de bir anlamda tıkanması için uğraştığı söyleniyor. Ancak biliyorsunuz THY, MHP'li Ulaştırma Bakanı'na değil, özelleştirmeden sorumlu ANAP'lı Devlet Bakanı Yüksel Yalova'ya bağlı. Zaten Merrill Lynch'in ihale sürecindeki tıkanıklığı gidermek ve sermaye sahipleri için daha cazip hale getirmek üzere yaptığı önerilere Hazine, Özelleştirme İdaresi ve SPK sıcak bakarken, MHP'nin kapsama alanı içindeki Ulaştırma Bakanlığı ile Türk Telekom yetkilileri şiddetle itiraz etmişler.
MHP üst yönetimi ve Ulaştırma Bakanlığı diyor ki:
* Alıcı, Türk Telekom'un yüzde 20 hissesine parayı ödesin. Ama yönetime pek karışmasın.
* 7 ya da 9 kişilik Yönetim Kurulu'nda 2 üyeye sahip olsun.
Sadece yabancılar değil, ihaleye katılmak isteyen Türk gruplar da diyorlar ki:
* Yönetimde söz hakkına sahip olamayacaksak, bu parayı neden verelim. Türk Telekom'da pasif ortak olarak bulunmanın hiç anlamı yok.
Bu tıkanıklığı gidermek üzere yapılan çalışmalarla ilgili ilk ipucu, yüzde 20 blok satış oranının birkaç puan yükseltilmesi ve ihaleyi alan konsorsiyumdan Yönetim Kurulu'na girecek olan 2 üyeye veto hakkının verilmesi. Yani icraat olanağının değil de, yapılacak icraatı engelleme olanağının sağlanması.
Hiçbir konsorsiyum, frene basma yetkisi için ilgilenmez Türk Telekom'la. 3 - 4 milyar dolar para yatıracaklarsa gaza basma yetkisini isterler. Ve bunu sağlayabilmek için de tahmin edebileceğiniz gibi bugünlerde var güçleriyle Ankara'da lobi faaliyetlerinde bulunuyorlar.



Yazara E-Posta: mtamer@milliyet.com.tr