Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun davetlisi olarak Türkiye’ye gelen Fransız Odalar Birliği Başkanı Andre Marcon, önce Ankara’da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı ile görüştü; ardından da Hisarcıklıoğlu ile birlikte İstanbul’a geçerek ekonomi gazetecileriyle buluştu.
Marcon ilk kez Türkiye’ye geliyormuş; tüm dünya için son yılların en gözde ülkelerinden biri haline gelen Türkiye’yi, Marcon’un düne kadar merak etmemiş olmasına şaştım doğrusu!
300 Fransız KOBİ gelecek
Marcon’un sebebi ziyareti, gelecek yıl TOBB’la birlikte düzenleyecekleri 2 günlük etkinlikte Fransa’dan gelecek 300 KOBİ’nin sahipleriyle, Türkiye’nin dört bir yanındaki KOBİ’leri biraraya getirmek. Bu 2 günde şirketlerin birbirleriyle tam 8 bin ikili görüşme yapacaklarını hesap ediyorlar. Müthiş bir maraton olacak.
Bu buluşma, Nicolas Sarkozy’nin Cumhurbaşkanlığı döneminde soğuyan ikili ilişkilerin ardından yeni Başkan François Hollande’ın gelecek yıl Türkiye’ye yapacağı resmi ziyaretle örtüşecek.
Marcon Ankara’da en etkili ve yetkili zevat tarafından kabul edildiğine göre hükümet de bu buluşmanın verimli geçmesi için ellinden geleni yapacak herhalde. Hedef, Fransız KOBİ’lerin Türkiye’dekilerle ortak üretim yaparak Ortadoğu, Orta Asya ve Balkanlar’a açılmaları. Yatırım yapılacak alanları daha ziyade Türkiye’de yerleşik Fransız şirketleri belirleyecekmiş.
Türkiye’deki Fransız şirketleri genelde büyük ölçekli: Otomotivde Renault ve Peugeot, elektrikte Schneider, otomotiv yan sanayiinde Valeo, çimentoda Lafarge, ilaçta Sanofi, gıdada Danone, perakendede Carrefour, sigortada Axa ve Groupama, finansta BNP Paribas, cateringde Sodexo...
Malum Avrupa zorda; Almanya’daki KOBİ’leri orada yerleşik Türk işadamları satın alıyor; ama Fransa’daki Türkler için hayat o yönde gelişmemiş. Fransa’daki 600 bin Türk’ün zaten 250 bini mülteci ve Fransız vatandaşlığına geçmiş, gerisi de Almanya’dakilerin aksine işçilikten işadamlığına dönüşecek ortamı bulamamış.
Dünyanın ilk ticaret odası
Hisarcıklıoğlu, 2 ülkenin yerel meslek odaları arasında son yıllarda kurulan ilginç ticari köprülere dikkat çekti. Edirne ile Lyon, Marsilya ile Konya ticaret ve sanayi odaları eşleşerek AB kaynaklı ortak projeler geliştirmişler. Yenileri de yolda. Bu arada Konya ile eşleşen Marsilya’nın, dünyadaki ilk ticaret odası olduğunu da Hisarcıklıoğlu’ndan öğrendik. Fransa’nın talebi üzerine Osmanlı’nın bu ülkeye tanıdığı imtiyazlar çerçevesinde kurulmuş!
Rifat Bey’in yerelden verdiği çarpıcı örnekler, ekonomik hayatımızda son 10 yıldaki baş döndürücü gelişmenin de özetiydi: “Ben ilk göreve geldiğimde Türkiye’deki meslek odaları arasında İngilizce konuşan oda sayısı sadece 5’ti; bugün 365 odadan sadece 10’u İngilizce konuşmuyor. Odalarımız 2011’de Avrupa Birliği ve Kalkınma Ajansları ile 410 milyon euroluk proje yaptılar. Bingöl Ticaret Odası’nın İngiliz Sheffield’le eşleşerek proje yaptığını bilgilerinize sunarım.”
Müthiş bir dönüşüm değil mi?