Milliyet Tüketici Köşesi olarak Sabancı Üniversitesi ile birlikte geçen hafta sonu düzenlediğimiz Trafik Karar Toplantısı'yla ilgili haberler ve toplantımızın katılımcılarından Erol Evgin'in trafik için bestelediği Yollar türküsü, gazete ve TV'lerde geniş yer aldı.
Parlamenterlerden iş dünyamızın patron ve üst düzey yöneticilerine, üst düzey bürokratlardan üniversite öğretim üyelerine, sivil toplum örgütlerinden iletişimcilere, kendi alanlarında saygın ve biraraya getirilmesi pek kolay olmayan 52 kişi (katılımcıların listesi yandaki sütunlarda), 1,5 günlerini trafiğe ayırdılar.
Karar Konferansı, Yapı Kredi Bankası Genel Müdürü Burhan Karaçam'ın sponsorluğunu üstlendiği akşam yemeğiyle başladı. Le Select Restoran'ın üst katının sıcacık atmosferinde katılımcılar, ertesi günkü yoğun çalışmaya hazırlık olmak üzere birbirlerine ısındılar. Arama Ltd.'nin sahibi başöğretmenimiz Doç. Oğuz Babüroğlu'nun yönetiminde bir yandan yemekler yenirken bir yandan da katılımcılar, ikişerli gruplar halinde birbirlerini tanıttılar.
Ertesi sabah ise Sabancı Center'da hepimiz yoğun bir çalışma günü geçirdik. Kasım sonunda Durusu'da düzenlediğimiz 2,5 günlük Trafik Arama Konferansı'nın aksine Babüroğlu bu kez bizleri uzmanlık dallarımıza göre masalara oturttu. İş dünyasından katılımcıları ve sivil toplum temsilcilerini ise ilgi alanlarına göre masalara yerleştirmeye çalıştık. Böylelikle 52 katılımcı, yanda listesini gördüğünüz şekilde yerleştirildi. NTV'nin Yayın Yönetmeni Nuri Çolakoğlu, mizah yazarı Gani Müjde, Prof. Reşit Canbeyli ve Radyonet'in sahibi Erol Köktürk, toplantıya katılacaklarını bildirdikleri halde katılmadıkları için, 7'şerli olarak düşündüğümüz bazı masalarda katılımcı sayısı eksik kaldı.
Fotoğraflarda da görebileceğiniz gibi her masada bir bilgasayar ve karşımızda da kocaman bir ekranla çalışmalarımıza başladık.
Arama Konferansı'nın sonucunda trafik sorununun çözümü için önem verilmesi gereken hususları şöyle sıralamıştık:
* Toplumsal bilinçlenme
* Denetim ve yasalar
* Eğitim ve insan
* Altyapı
Babüroğlu önce bu 4 seçeneği önümüze koydu ve hepsini birbiriyle karşılaştırıp teker teker oylamak suretiyle 52 katılımcının ortak görüşünü saptamaya çalıştı.
Alttaki tabloda da görebileceğiniz gibi bizim toplumsal bilinçlenme masası, yüzde 64 gibi ezici bir çoğunlukla "yasaların işlemediği, denetimin yetersiz kaldığı Türkiye gibi bir ülkede, toplumsal bilinçlenme olmadan trafik sorununa çözüm bulunamaz," görüşünde birleşti. Yanımızdaki toplumsal bilinçlenme masasında bu oran daha da yüksek çıktı: Yüzde 67.
Tablodan izleyebileceğiniz gibi genelde her masa bu ilk turda kendi uzmanlık alanına ağırlık verdiyse de hiçbiri toplumsal bilinçlenmeyi gözardı etmedi. Hatta uzmanlık dalı denetim ve yasalar olan 4. masa ve altyapı olan 8. masa, tabloda da görebileceğiniz gibi birinci önceliği toplumsal bilinçlenmeye verdiler.
Her seçeneğin ikili olarak birbiriyle oylanması sonucu 8 bilgisayarda oluşan bu oranların sentezi, kısa bir süre sonra karşımızdaki kocaman ekrana yansıdı. O dev ekranda gördüğünüz ortak aklımızdı ve tablonun son sütununda görebileceğiniz gibi 52 katılımcı, trafik sorununun çözümü için toplumsal bilinçlenmeyi yüzde 35'le ilk sıraya oturtmuş, bu bağlamda eğitim ve insan faktörünü yüzde 29'la ikinci önemli husus kabul etmiş, ardından yüzde 19'la altyapıyı önem sıralamasında üçüncülüğe oturtmuş, denetim ve yasaları ise yüzde 17 ile sona bırakmıştı.
Bir konu yanlış anlaşılmasın. 52 katılımcıdan hiçbirimiz, altyapı ya da denetim, toplumsal bilinçlenmeden daha az önemlidir demedik. Sadece işe başlamak için öncelikleri sıraladık.