Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesindeki Trafik Hizmetleri Başkanlığı’nın geçen yıla kadar açıkladığı trafik kazalarındaki resmi ölü sayısı 3500 - 4000 civarındaydı ve gerçeği yansıtmaktan da çok uzaktı. Bu yıl ise durum değişti. Emniyet Genel Müdür Yardımcısı ve Trafik Hizmetleri Başkanı Abdullah Bolcu, geçen hafta bu köşeye de yansıttığım gibi geçen yılki ölü sayısını 7300 olarak açıkladı.
Trafikte Ortak Akıl Platformu TRAP çalışmalarının en hararetli günlerinde Yapı Kredi Sigorta Genel Müdürü Erhan Dumanlı, kasko poliçelerinden yola çıkarak kabaca bir hesap yapmış ve 1998’de resmi rakamlara göre 4935 olan trafik kazalarındaki ölü sayısının, gerçekte 13 bini aştığına işaret etmişti. Verdiği rakam abartılı da değildi, çünkü 1998’de yapılan 4 milyon 573 bin 827 kasko poliçesinden 7550 dosya, ölümlü trafik kazası için işlem görmüştü. Bir kazada ölü sayısının en az bir olduğu (otobüs kazalarını düşünün) dikkate alındığında ölü sayısı 7550’nin çok üzerine çıkıyor, 1.8 katsayısıyla yapılan çarpım işlemi sonunda 1998’de trafik kazasında ölen insanlarımızın gerçek sayısı 13 bin 590 rakamına ulaşıyordu.
Dumanlı’yı arayarak 2001 yılına ilişkin gerçek tabloyu öğrenmek istedim. Geçen yıl kesilen kasko poliçesi miktarında 1998’e göre önemli bir fark yok: 4 milyon 863 bin 982. Buna karşılık ölümlü kaza sayısında ciddi bir azalma var: 5547. Demek ki insanlarımız artık daha bilinçli araba kullanıyor, kendine daha az zarar veriyor. Katsayı yine aynı: 1.8. Geçen yılki gerçek ölü sayısı ise bu durumda 9985.
Resmi makamların açıkladığı 7300 rakamıyla hayli farklı, ama bir önceki yıl aynı görevde bulunan resmi makamların açıkladığı 3500’e göre de gerçeğe çok daha yakın. Temennimiz, Sağlık Bakanlığı ve Jandarma’yla Emniyet Genel Müdürlüğü arasındaki koordinasyonun en kısa zamanda tam olarak kurulması.
Salı günü boş musunuz? Ya da güne rutin dışı başlamaya ne dersiniz? Yanıtınız evetse size bir önerim var:
Saat 10.00’da Swissotel’e gelin ve Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı TTGV, TÜSİAD ve TÜBİTAK’ın ortaklaşa düzenlediği Teknoloji Kongresi’ne katılın.
Türk konuşmacılar öylesine iyi seçilmiş, birbirinden değerli, konularına hakim isimler ki, yönetecekleri oturumlardaki yabancı konuşmacıları da kendileri titizlikle seçmişlerdir diye düşünüyorum. Eğer sıkılırsanız dilediğiniz noktada toplantıyı terk edip rutin yaşantınıza dönebilir veya bir vapura atlayıp Boğaz ya da Ada turuyla gününüzü rutin dışı sürdürebilirsiniz.
Düzenleyici kuruluşların başkanlarının açılış konuşmalarının ardından 11.00’de bu yılki kongrenin ana teması olan "Küresel Rekabet İçin Yenilik ve Ar - Ge" başlıklı oturum var. İSO Başdanışmanı Dr. Atilla Karaosmanoğlu’nun başkanlığını yapacağı oturumda Avrupa Bilim Vakfı Genel Sekreteri Enric Banda, İSO Meclis Başkanı Hüsamettin Kavi ve Dış Ticaret eski Müsteşarı Kürşat Tüzmen konuşacak.
Öğleden sonraki 3 paralel oturumun konusu ve konuşmacıları ise şunlar:
Yabancı yatırımlar ve Ar - Ge: TESEV Yönetim Kurulu Başkanı Can Paker’in yöneteceği oturumun konuşmacıları OECD’nin küreselleşmeden sorumlu direktörü Thomas Hatzichronoglou, Alcatel - Teletaş Yönetim Kurulu Başkanı Lütfi Yenel ve Hazine Müsteşarlığı Yabancı Sermaye Genel Müdürü Melek Us.
Küreselleşme ve ulusal yenilik sistemleri - ülke örnekleri: TEB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Canevi’nin yöneteceği oturumun konuşmacıları Tel Aviv Üniversitesi ekonomi bölümü başkanı Prof. Manuel Tranjtenberg, Oxford Üniversitesi’nden Prof. Sanjaya Lall, İrlanda - Nortel Networks’ten Dr. Paul McMenamim, Rio de Janeiro Federal Üniversitesi Ekonomi Enstitüsü Direktörü Prof. J. C. Ferraz.
Geleneksel sanayilerde yeni teknoloji uygulamaları: Devlet eski Bakanı Prof. Nimet Özdaş’ın başkanlığını yapacağı oturumda Şişe - Cam Topluluğu Genel Sekreteri Dr. Rüştü Bozkurt, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Hasan Subaşı ve Otomotiv Sanayi Derneği Genel Sekreteri Prof. Ercan Tezer konuşacaklar.