Bu mevsimde Karayipler’de olmak

Türkiye’de kara kış etkisini sürdürürken, Ekber Levent’in kurduğu 7 Seas Sailing School, Karayip adalarında, denize hevesli Türklere yelken eğitimi verirken tatil olanağı da sunuyor

MOBİL YELKEN OKULU: 7 Seas Sailing School, mobil bir yelken okulu. 15 metrelik teknede hem tatil hem de eğitim alma olanağı sunuluyor.

KARAYİPLER’DE BİR KIŞ VAKTİ... Ekber Levent ve Gülin Bozkurt, kursiyerlerle birlikte Atlantik Okyanusu geçişini geçen hafta tamamladı ve Karayipler’de St. Lucia Adası’ndalar.

Kara kış tüm yurdu etkisi altına aldı.
Kar, tipi, yağmur, fırtına içimizi kararttı. Gerçi kayakçılar kardan memnun ama genel olarak havaya baktığımızda içimiz kararıyor.
Engin maviyi, yelkeni özlüyoruz. Kasvetli havaya bakıp da “Şimdi Karayip Adaları’nda olmak varmış” diye içimden geçiriyordum ki değerli denizci dostlar Ekber Levent ve Gülin Bozkurt’un e-postası geldi. Atlantik Okyanusu’nu geçip Karayipler’e ulaşmışlar.
Ekber Levent ve Gülin Bozkurt, 7 Seas Sailing Scholl’un kurucuları. Yelkenli tekneleri ile bu yaz aylarında Göcek’ten yola çıkıp birer haftalık arayla, yelken ve deniz öğrenmek isteyen kursiyerlerini alıp Akdeniz’i geçtiler. Yine kursiyerleriyle birlikte
27 Kasım’da çıktıkları Atlantik Okyanusu geçişini 17 günde tamamladılar. Şu anda Karayip Denizi’nde St. Lucia Adası’ndalar.
Ekber Levent ve Gülin Bozkurt, Karayipler’deki gezi ve yelken eğitimlerinin onar günlük etaplar halinde yapıldığını söylüyorlar. Mayıs ayına kadar Karayip Adaları’nda kalacaklar. Bu süre içinde St. Lucia, Grenadine’ler, Antigua, Barbuda, St. Barths, St. Martin, British Virgin adalarını dolaşacaklar.
Ekber Levent ve Gülin Bozkurt, bu gezi ve kurslar sonunda, yaptıkları sınavların sonucuna bakarak kursiyerlere, aldıkları eğitimin ağırlığına göre, International Bare Boat Skeaper sertifikasından, IYT Yacht Master Off Shore sertifikasına kadar çeşitli sertifikalar veriyor.
7 Seas Sailing Scool’un kurucusu Ekber Levent, “Biz, yaz aylarında Akdeniz’in güzel limanlarında, kış aylarında da Karayipler’de, her yıl iki Atlantik geçişi ile farklı yapıda mobil bir yelken okuluyuz.
Bu yüzden her sene yelkene yeni merak sarmış kişiler ile tecrübesini artırmak ve ileri seviyede Yacht Master Sertifikası almak isteyen deniz tutkunlarını Karayipler’deki teknemize mutlaka bekliyoruz” diyor.

Hem eğitim hem tatil
Gülin Bozkurt, Karayip denizinde eğitimin yanı sıra kursiyerleri bekleyen fırsatları da şöyle özetliyor: “Adaların büyüleyici doğası bir yana; baharatlı yemekleri, 24 saat dansa davet eden Reggae müziği, Steel Band’i, dünyanın hiçbir yerinde tadamayacağınız Rum Punch’ları ile turkuaz sularda yelken yapıp, palmiye ve bembeyaz kumlu plajlarında dinlenme fırsatımız olacak. Sıcakkanlı ada insanları ile hemen kaynaşıp eğleneceğiz, Türkiye’de kış ayları yaşanırken, ılık hava ve ılık suyun keyfini bol bol çıkaracağız. Büyüleyici koylarda yelken tatili yaparak enerjinizi geri toplamanız için unutulmaz bir fırsatı birlikte yakalayacağız.”
7 Seas Sailing School’un kursları mayıs ayından haziran başına kadar bu kez Azorlar üzerinden Portekiz’e Atlantik geçişi ile devam edecek ve yaz aylarında da İspanya, İtalya, Hırvatistan, Yunan Adaları ve Türkiye’de yine birer haftalık kurslar halinde devam edecek.
Okulun kullandığı yelkenli tekne 15 metre boyunda Jeanneau Sun Odyssey... Üç kabinli teknede her türlü seyir ekipmanının yanı sıra, klima, jeneratör, uydu haberleşme sistemi gibi konfor da bulunuyor. Kurs fiyatları ve rezervasyonla ilgili bilgileri www.7seassailingschool. com adresinden bulabilir, bu site üzerinden Ekber Levent ve Gülin Bozkurt’la iletişime geçebilirsiniz.

Rüzgar kuvveti ve fırtına nedir?

Eğer fırtına yaklaşıyorsa, denizci ülkelerde kraliçenin konuşması da futbol derbisi yayını da kesilir, sunucular “Otto bofor” diyerek fırtına ihbarı verir. Bizde fırtına ihbarı için maç yayını ya da Başbakan’ın konuşması kesilir mi?

Aralık ayı epey fırtınalı geçiyor. Fırtınadan bahsederken hava durumu raporlarında hep rüzgarın 7-8 kuvvetinde eseceğini duyarız. Fırtınasız havalarda ise rüzgarın yönüyle birlikte 2 ile 4 kuvvetinde zaman zaman 5 kuvvetinde olduğu ile ilgili sözler duyarız.
4 Aralık günü, Şile’de gemi batıran, bir de Kurtarma Botu’nun kayalıklara çarpıp parçalanmasına neden olan fırtına 8-9 kuvvetinde bir fırtına idi...
Kuvvet ya da bofor nedir? 8 kuvvet ve 9 kuvvet neyi ifade eder? Bu kuvvetteki havalarda denize çıkılır mı? Deniz kazasının olduğu günlerde bu konular çok konuşuldu ve hâlâ da konuşulmaya devam ediyor.
Bir denizci olarak 8, özellikle de 9 kuvvetin felaket olduğunu söylemeliyim.
Hele dalgalar uzaktan kabararak geliyorsa...
Bofor ya da kuvvet, rüzgarın saatte aldığı mil olarak mesafedir. Knots (not) olarak ifade edilir. Bir knot 1.852 kilometredir. Rüzgâr hızı, kuvvet birimi ile ölçülür. Bu birime de bofor (beaufort) deniyor.
8 kuvvet havada tekneler en yakın limana yönelir
Bofor ölçeği 0’dan 12’ye kadar kademelendirilmiş bir tablodur. Bofor yerine kuvvet deyimi de kullanılır.
Bu çizelge, rüzgarın şiddetini ve etkisini gösterir. Havanın kuvvetine göre, kaptanlar gerekli tedbirleri alır.
5 kuvvet havadan itibaren yelkenli tekneler, yelkenleri küçültürler. 6 kuvvette yelkenler iyice küçültülür. 7 kuvvet havada küçük tekneler, denize çıkmaz. 8 kuvvet havada denizdeki tekneler, en yakın limana yönelirler. 8 kuvvet hava ihbarı geldiğinde, denizci ülkelerin radyo-televizyon yayınlarını keserler ve meteorolojik uyarılar yaparlar. Hatta İngilizlerin denizci millet olduğuna örnek göstermek için,
“8 kuvvet hava uyarısı varsa, Kraliçe canlı yayında bile konuşsa, BBC yayını keser fırtına ihbarı verir” der.
Hiç unutmam, bundan yıllar önce Midilli Adası’nda demirlemiş, sahilde bir lokantada oturuyordum. Bir yandan da televizyonda canlı yayınlanan Panahinaikos-Olympiakos futbol maçını izliyordum. Bizdeki Fenerbahçe-Galatasaray derbisine denk bir maç... Birden yayın kesildi ve bir sunucu, deniz haritasının önünde “Otto bofor, otto bofor” diye heyecanlı heyecanlı bir şeyler anlatmaya başladı. Yunanca bilmiyorduk ama “Otto bofor”un sekiz kuvvet hava olduğunu ve havanın ertesi gün öğleden sonra patlayacağını anlamıştık.
İşte 8 kuvvet hava dendiğinde denizci ülkelerin radyo ve televizyonları, Kraliçe’nin ya da bir futbol maçının canlı yayınını kesip denizcileri uyarıyorlar. Acaba bizde Başbakan’ın grup konuşması, ya da Fenerbahçe-Galatasaray maçı, denizlerdeki fırtına ihbarı için kesilir mi? Denizci bir millet olmadığımız için hiç ihtimal vermiyorum.

Yılbaşı hediyeleri

Denizcilik Marketi West Marine, yılbaşı için deniz tutkunlarını ve deniz tutkunu dostlarına hediye almak isteyenleri düşünerek hediye seçenekleri hazırladı. Teknede rahatça kullanılabilecek Galleyware Newport bardaklar, kaymaz taban kısmı sayesinde sabit kalıyor ve kırılmaz plastikten imal edildi. Pirinç çapa kapı tokmağı bir denizciye hediye edilebilecek en ideal hediyelerden... Dünyaca ünlü Nautica markalı çok fonksiyonlu saatler de unutulmamalı. Çok hafif ve nefes alabilen, su geçirmez Keen Bryce marka ayakkabılar dry astar yapılı konforuyla hediye alternatifleri arasında yer alıyor. Giyimden aksesuara, kitaptan elektroniğe denizcilikle ilgili birçok ünlü markayı bir arada sunan West Marine, İstanbul, Kartal ile Kalamış, Bodrum, Marmaris ve Göcek şubeleri olmak üzere toplam 17 kategoride 11 bini aşan ürün çeşidiyle deniz tutkunlarına hizmet veriyor.

KAPTANIN MUTFAĞINDAN

Ahtapot tandır
Bundan 10 gün önce, Güllük Körfezi’nde bir dostun teknesinde önce biraz seyir yaptık, sonra da balık lokantaları, meyhaneler ve mezeler üzerine sohbete daldık. Ben 26 yıldır, arkadaşım da 30 yıldır İstanbul’dan Kaş’a kadar kıyılarımızı gezdik.
Çok sayıda lokantada oturduk. Keza İstanbul’da da... Yıllar önce bir iddiam vardı... 2000’li yıllarda o iddiamı da o zaman çalıştığım televizyon kanalında söylemiştim. Türkiye’nin en iyi balık meyhanesi Ankara Or An’daki Kalbur Restoran’dır diye...
10 gün önce Güllük Körfezi’nde oturup meyhaneler üzerine sohbet ederken, kendi fikrimi söylemeden, arkadaşıma en beğendiği balık lokantasını sordum. Hiç düşünmeden “Ankara’daki Kalbur” yanıtını verdi. Düşündüm, üç senedir Ankara’ya ve Kalbur’a gitmemişim. Pazar günü Güllük Körfezi’nden döndüm. Salı, soluğu Ankara’da Kalbur’da aldım.
1990 yılında açılan Kalbur’u Bilen ve Mehmet Tekmen çifti işletiyor. Malzeme her daim taze... Zeytinyağı, otlar ve sebzeler günlük olarak ve mevsimine göre Çeşme’den, Urla’dan, İzmir’den geliyor. Balık ve diğer deniz ürünleri de yine mevsimine göre taze taze tedarik ediliyor. 45 sandalyesi olan küçük bir klasik meyhane. Masaya oturduğunuzda çok zengin meze çeşitleri, arka arkaya sırayla servis ediliyor. Her şey sahici... Geçtiğimiz salı günü yediğim yavru ahtapotlardan yapılmış ahtapot tandır harika idi. Yavru ahtapotların kafasındaki diş temizleniyor, hiç su koymadan biraz zeytinyağı ile güveçte kısık ateşte pişiriliyor. Taze çekilmiş karabiber ve kekikle servis ediliyor.
Kesinlikle rezervasyonsuz gitmeyin. Telefonu internetten bulubilirsiniz.