Meriç Köyatası

Meriç Köyatası

merickoyatasi@hotmail.com

Tüm Yazıları

Denizciliğe yeni başlayanlardan çok soru geliyor. Öncelikle teknenin bakımını yapmak, sonra da tüm güvenlik kurallarına uymak gerekiyor. Güvenlik ve mutluluğun birinci şartı denizden korkmaktır. Bu korku öcüden kaçma değil, bir saygı ifadesidir

Güvenliğin birinci şartı denizden korkmaktır

Yeni başlayacaklar için altın öğütler

Bu sene fuar canlı geçti. Yeni tekne satışında da ikinci el tekne satışında da canlılık yaşandı. Çok sayıda gelen e-postadan anladığım kadarıyla denizciliğe yeni başlayanların sayısında da ciddi bir artış var. Tecrübeli denizciler bilir. Ama burada özellikle denizciliği özendiren ve yeni başlayanlara yol gösterici yazılar yazdığımız için sezon öncesi yapılması gereken altın kuralları sıralamak istiyorum.
Denizcilikte birinci kural, “önce emniyet”tir. Her türlü seyir kuralına harfiyen uyacaksınız. Her türlü güvenlik tedbirini alacaksınız. Emniyetin ilk kuralı da, kullandığınız teknenin denize elverişli olup olmadığını bilmektir. Bunun için teknenin bakımı, özellikle sezon öncesi hazırlığı önem taşır.
Şu sıralar hemen hemen bütün denizcilerde tatlı bir telaş vardır. Tekneler karaya çekilir, vanalar, pervane, şaft kontrol edilir. Teknenin zehirli boyası yapılır. Denize indikten sonra da motor, motorun filtreleri, teknenin ırgattan sintine pompalarına, motor kayışından buzdolaplarının gazına, akülerden ilkyardım çantasına, yangın tüplerine kadar teknede kullandığınız ya da kullanmak zorunda kalabileceğiniz her şey gözden geçirilir.
Yeni başlayanlar için en önemli uyarım şu olacaktır. Bunlardan anlamasanız bile bunları yapan ustanın başında durun. Neyi nasıl yaptığını öğrenin, teknenizin her tarafını iyice tanıyın. Bunun için marinalarda yanınızdaki tecrübeli denizcilerden yardım isteyebilirsiniz. Denizde yardımlaşma, hayatın başka alanlarında görmediğiniz kadar yaygın ve içtendir. Neler yapılması gerektiği konusunda, kitaplardan ve internetten çok detaylı bilgiler alabilirsiniz.

Denize saygı duyun
Denizde güvenliğin belki en önemli şartı, denizden korkmaktır. Tecrübeli denizciler denizden korkar. Esasında bu sevgi ve saygıyla karışık bir korkudur. Denizin kurallarına uyarsanız, fırtınada neler yapılması gerektiğini bilirseniz denizden zarar gelmez, deniz size müthiş güzellikler yaşatır. Benim denizcilikte hocalarım Sadun Boro, Necati Zincirkıran, rahmetli Prof. Dr. Necmettin Akten, bana önce denizden korkmayı öğretmişlerdir. Bu korku “uzak dur, öcü” anlamında bir korku değil, “Saygı duy, kurallara uy, o da sana yeryüzündeki cenneti yaşatsın” türünde bir derstir.
Denizden korkmamanın ya da kurallara uymamanın sonu, maalesef çok acı olabiliyor. Bu yılın ilk günlerinde, Bodrum yarışlarında tecrübeli bir denizci olan çok sevdiğim bir arkadaşımız, kendine olan aşırı güven nedeniyle can yeleği giymemişti ve baş üstünde balon yelkenle uğraşırken denize düşüp hayatını kaybetti. Fransızların efsane yelkencisi, profesör lakaplı Eric Tabarly, sert havada emniyet kemeri ve can yeleği olmadan güverteden denize düştü. O sırada teknede bulunanlar, denize adam düştüğünde yapılması gerekenleri de bilmiyordu, telsizle yardım istemeyi de... Hayatı başarılarla dolu müthiş denizci boğulup gitti. Ne kadar tecrübeli olursanız olun, teknenize misafir olarak gelenlere ilk olarak telsizle yardım çağırmasını öğretin.

Elektronikten önce kağıt harita
Yeni denizcilerde ve özellikle gençlerde çok sık gördüğüm için uyarmak ihtiyacı duyuyorum. Elektronik sistemler çok gelişti. Tüm teknelerde haritalı GPS’ler mevcut. Tablet bilgisayarlarda denizcilik haritaları ve navigasyon yapılıyor. Ancak şurası da bir gerçek ki, elektronikler çok çabuk bozuluyor... Seyirde elektronik haritalar sizin sadece yardımcınızdır. Onlara güvenip rota çizmeyin. Rotanızı klasik usullerle kağıt harita üzerinde pergel ve paralelle yapın, ondan sonra elektronik haritaya bakın. Denizde en kötü durumlardan biri de nerede olduğunuzu bilmeyip kaybolmaktır. O yüzden kağıt haritadan ve klasik navigasyon yöntemlerinden şaşmayın.

Karada gitmek, havada inmek, denizde durmak...
Çoğu kişi yelken kursuna gidiyor. Bu kurs sonunda da tekne alıp seyre çıkıyor. Ama denizcilik, yelken kurslarında gördüğünüzle sınırlı değil. Bu kurslarda ileri seviye denizcilik eğitimi de veriliyor. Mutlaka onları almanız gerekir.
Karada gitmek, havada inmek, denizde durmak önemlidir. Elbette diğer bütün kurallar geçerlidir ama iyi bir otomobil sürüşü için direksiyon tecrübesi lazımdır. Havada inmek önemlidir. Bir uçak bir şekilde havada gider ama önemli olan uçağın sağ salim inmesidir. Denizde de durmak önemlidir. Bir yarışçı gibi yelken yapmasanız bile, tekne yelkenle de, motorla da gider. Fırtınadan sağ salim çıkabilirsiniz ama teknede gitmek değil, durmak önemlidir. Durmaktan kastım, uçağın inişi gibi bir güvenliktir. Teknenin nereye yanaştığı, nasıl demirlediği denizde güvenlik için çok önemlidir. Sert fırtınalardan çıkıp hatalı demir atma ya da bağlama nedeniyle kayalıklarda parçalanmış tekne öyküsü çoktur. Bu nedenle yelken kurslarında öğrendiklerinizle yetinmeyin, bol bol güvenli demir atma ve tekne bağlama uygulaması yapın. Yeni tekne aldıysanız ve çok da tecrübeli değilseniz, önce teknenize en az bir haftalık bir tecrübeli denizci alın. Daha sonra da tecrübeli denizci arkadaşlarınızla, birkaç tekne birlikte geziye çıkın.

Haberin Devamı

Güvenliğin birinci şartı denizden korkmaktır

Haberin Devamı

Tekne karaya çıktığında, pervane ve şaft kontrol edilmeli, zehirli boya yapılmalı. Tüm yağ ve filtreler elden geçirilmeli. Bunları yapamıyorsanız bile ustanın başında durup öğrenmelisiniz.

Haberin Devamı

Güvenliğin birinci şartı denizden korkmaktır

Güvenli demir atmak ve tekneyi bağlamak çok önemlidir. Fırtınadan sağ çıkıp hatalı demirleme ve bağlama nedeniyle parçalanan tekne çoktur.

KAPTANIN KİTAPLIĞI

Denizde güvenlik için iki kitap

Yeri gelmişken denizde güvenlikle ilgili üç kitap önereceğim. İnsanın kendi kitabını önermesi biraz tuhaf kaçacak ama yazdığım “Denizde Yaşamak” kitabında, bir teknede yapılması gereken tüm bakımlar, güvenlik amaçlı bulundurulması gereken teçhizat, güvenli bir seyir için seyir öncesi planlama, seyir esnasında ve seyir sonrasında yapılacaklar detaylı bir şekilde anlatılıyor. Denizde tecrübe yaşamak çok önemlidir. Turgay Noyan’ın yazdığı “Denizden Gelen Adam” ve “Denizden Gelen Kadın” adlı iki kitap, başka insanların denizde karşılaştıkları zor anları ve acı tecrübeleri anlatıyor. Bu acı tecrübelerden çıkartılacak dersler de esasında denizde güvenlik için büyük önem taşıyor. Her üç kitap da Naviga Yayınları tarafından yayınlandı ve Denizler Kitabevi tarafından dağıtılıyor, internetten de bulunabiliyor.