Metin Münir

Metin Münir

mmunir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Dünyada riski en iyi hesaplayan sigorta şirketleridir. Sigorta şirketlerine göre nükleer santrallar o kadar risklidir ki sigorta edilmeleri imkânsızdır.
Bazılarına göre sadece bu gerçek insanlığın nükleer santrallardan vazgeçmesi için yeterlidir. “Eğer bir teknoloji sigorta edilemeyecek kadar tehlikeli ise,” diyor bir yorumcu, “onu kullanmak değil çizim masasına geri yollamak gerekir.”
Aslında nükleer santralların sigorta edilmediği tam doğru değildir. Sigorta şirketleri nükleer santralları sigorta eder ama belli bir miktara kadar. Ama bu miktar nükleer bir felaketin doğurabileceği zarar yanında yok denecek kadar azdır.
Nükleer santralların bütün riski sigorta edilemez çünkü kaza zararının ne olacağını tahmin etmek imkânsızdır. Tahmin edilebilse bile prim miktarı o kadar devasa olur ki hiçbir şirket ödeyemez. Öderse ürettiği elektrik satın alınamayacak kadar pahalı olur.

Fukuşima dünyaya ders oldu
Bir örnek: Bir araştırmaya göre Almanya’da meydana gelebilecek en kötü senaryo bir nükleer kazanın maliyeti 11 trilyon dolar olacak. Buna karşılık zorunlu reaktör sigortası 3.65 milyar dolardır. “3.65 milyar dolar ile sadece baş sağlığı mektupları için gerekli posta pullarını satın alabilirsiniz,” diyor Flensburg Üniversitesi ekonomistlerinden ve hükümetin çevre danışmanlarından Olav Hohmeyer.
Bir kazanın bedelinin ne olabileceği konusunda Fukuşima dünyaya iyi bir ders verecek. Felaket, dev maddi hasar dışında, Japon halkının ruhunda bir yara açtı. Geçen ay ülkenin üretiminde rekor düzeyde bir düşüş meydana geldi. Reaktörlerin radyasyonla zehirlediği bölgelerin dışın çıkartılan on binlerce insana konut, iş ve yaşam alanı açmak için milyarlar harcamak gerekecek.

Sigortayı Ruslar bulacak
Fukuşima Daiçi santralının içinde bulunduğu alanı “yeşil saha” olarak tarif edilen asgari yaşanılacak duruma getirmenin “en az” otuz yıl alacağı söyleniyor. Maliyet ise tahmini 19 milyar dolar.
Hükümet Akkuyu santralının sigortası konusunda ne yaptı diye sorarsanız onun bir kısa bir de uzun cevabı var.
Kısa cevap “hiç”tir. Uzun cevap ise şudur:
Nükleer santral çalıştıran şirketler kaza zararlarından sorumlu değildir. Bu dünyanın her yerinde böyledir. Bazı ülkelerde zorunlu asgari kaza sigortası vardır. Örneğin İsviçre yakında nükleer santrallar için zorunlu sigortayı 2 milyar dolara çıkartacak. ABD, Fransa, Almanya gibi büyük sayıda nükleer santrala sahip ülkelerde şirketlere yasalarla sigorta muafiyetleri sağlanmıştır.
Bu muafiyetler olmasaydı dünyanın hiçbir yerinde hiçbir şirket nükleer santral yapılmazdı. Şirketler, Japonya’da olduğu gibi, felaket halinde faturayı devlet ödeyeceği için nükleer santrallarla yatırım yapılıyor.
Ruslar’la geçen sene imzalanan ve Meclis tarafından güle oynaya yasalaştırılan anlaşmaya göre Akkuyu’nun “yatırım ve işletim dönemlerini kapsayan risklerin sigortalanması sorumluluğu Proje Şirketi’ne aittir.” Yani Ruslara. Ama ne asgari bir sigorta miktarı belirtilmiştir, ne de sigortanın hangi ülkede yapılacağı.
Anlaşmanın başka bir maddesinde kaza durumunda Rusya’nın toplam sorumluluğunun 700 milyon euro’yu aşmayacağı belirtiliyor. Bunun üstündeki bütün zararları Türk hükümeti üstlenecek. Bu olmasaydı Ruslar santral yapma işine girmezdi.
Birkaç gün önce, Çernobil’i ziyaret ettikten sonra Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-Moon dünya liderlerine şu soruları yöneltti: “(Nükleer enerjinin) risklerini ve maliyetini iyi hesapladık mı? Dünya insanlarının güven içinde olması için gerekeni yapıyor muyuz?”
Aynı soruları bizim de hükümete sormamız gerekir.

Haberin Devamı

Japonya’nın zararı 300 milyar doları bulabilir
Depremden sonra Fukuşima Nükleer Santralı’ndaki altı reaktördeki mühendisler, radyasyonun daha fazla yayılmasını engellemek için yoğun çabalarını sürdürüyor. Ancak radyasyon sızıntısı her geçen gün biraz daha kötüye gidiyor. 11 farklı gıda ürününde güvenlik sınırının ötesinde radyasyon tespit edildiği açıklandı. Felaketin toplam zararının ise 300 milyar dolara yakın olabileceği belirtildi.

Haberin Devamı



YARIN: TÜRKİYE NEREDE HATA YAPTI?