CTP, İngiltere'deki İşçi Partisi gibi gücünü sendikalardan alıyordu. Ateistti. Sosyal demokrattı. Türkiye'den herhangi bir partiden çok Rum işçi sendikalarının partisi olan komünist AKEL'e yakındı. Bundan dolayı Türkiye, özellikle askerler tarafından, aforoz edilmişti.CTP geçen sene iktidara geldi. Parti başkanı Mehmet Ali Talat Rauf Denktaş'ın yerine cumhurbaşkanı seçildi. Yardımcısı, disiplinsiz bıyıklı Ferdi Sabit Soyer başbakan oldu.Şimdi CTP ile AKP hükümeti arasında derin bir aşk yaşanıyor. Bu aşk o kadar büyük ki alnı secde görmemiş CTP patronları AKP'yi memnun etmek için Tayyip Erdoğan'ın iktidara gelmesinden sonra yaygınlaşan camilerdeki Kuran kurslarını yasallaştırma çalışmaları yapıyor. Kıbrıs'taki koalisyonun büyük ortağı Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) muhalefette iken Türkiye'nin "ne maaşını, ne memurunu" istiyordu. Nakaratı "Kıbrıs Kıbrıslılarındır" idi. Adanın birleşmesi, "Türkiye'li veya Türkiye'siz"Avrupa Birliği'ne girmek, birinci amaçtı. Miniskül bir ayetullah haline gelen Din İşleri Başkanı Ahmet Yönlüer'in aktif olarak siyasete karıştığı için görevinden alınması lazım. Yönlüer bazı milletvekillerinin ayartılması ile CTP-DP koalisyonun yıkılmasında kilit bir rol oynadı. Kendisi bunu reddediyor. Ama "Bizimle konuştu diyen" milletvekilleri başka bir hikâye anlatıyor. İktidarı kaybeden Serdar Denktaş Yönlüer'i Erdoğan'a şirin görünmek için atamıştı. Soyer şirinlik çizgisini sürdürmek zorunda.CTP'nin aforoz ligindeki yerini eskiden Ankara'nın sevgilisi olan Ulusal Birlik Partisi ile Serdar Denktaş'ın Demokrat Parti aldı. İnsanın, gözbebeklerini gökyüzüne çevirip, "Tanrım sen nelere kadirsin" demek geçiyor içinden.Ankara'daki davul ve zurna hangi melodiyi çalarsa, Lefkoşa'daki iktidar horonunu ona göre tepmek zorundadır. Bu hep böyle oldu. Muhtemelen hep böyle olacak. Çünkü kesenin ağzını Ankara açar, Ankara kapar. KKTC cari bütçesinin yarıya yakın bir bölümü, kalkınma bütçesinin ise tamamı Ankara'dan geliyor. Miniskül ayetullah Erdoğan CTP'ye olağanüstü cömert davrandı. KKTC Ticaret Odası'ndan aldığım bilgiye göre, kalkınma bütçesine 2003-2006 için tahsis ettiği para 685 milyon dolardır. Bu para altyapı yatırımlarda ve özel projelerde kullanılıyor. 2007-2009 için ise 1.4 milyar dolar öngörülüyor.Ankara'nın canı sıkılırsa para akışı, Anadolu'nun gölleri ve nehirleri gibi, kurumaya başlar. Nitekim geçmişte Ankara'nın isteklerini yerine getirmeyen bazı hükümetler memur maaşlarını ödeyemez duruma geldiler. Yola geldiler.Başka türlü olabilir mi?Varlığını anavatana borçlu 125 000 Kıbrıslı Türk 72 milyonluk Türkiye'yi mi idare edecekti?Hayır, tabii.Ama biraz daha kişilikli olabilirlerdi. Biraz daha prensip sahibi. Biraz daha saygın. Biraz daha .... Dürüst. mmunir@milliyet.com.tr Ankara yola getiriyor