06.05.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:
Şahin Alpay
Son dört yıldır kafalarımız “İslam, İslamcılık, Alevilik, Türkiye Müslümanlığıö, vs. ile meşguldü. 18 Nisan seçimleriyle birlikte ilgi odağımıza “milliyetçilik, ulusçuluk, millicilik, ulusalcılıkö, vs. oturdu. Soruyoruz: Milliyetçilik ne demektir? Milliyetçi kimdir? Milliyetçiliğin sağı solu olur mu?
Milliyetçiliğin sosyal bilimciler tarafından nasıl açıklanıp çözümlendiğini, biçim ve çeşitlerini öğrenmek isteyenler için, çiçeği burnunda siyaset bilimci, Bilgi Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Umut Özkırımlı’nın Milliyetçilik Kuramları - Eleştirel Bir Bakış adlı kitabını (Sarmal Yayınevi, Nisan 1999) hararetle tavsiye ediyorum. Alevlenen milliyetçilik tartışmalarıyla ilgili olarak da okurlarımın dikkatini şu hususlara çekmek istiyorum:
l Dünyada hemen herkes bir anlamda milliyetçidir: Mensup olduğu milletin kültürel ve tarihi değerlerine, çıkarlarına bağlı olmak ve bunlar uğruna fedakarlık yapmak anlamında. Bu anlamda milliyetçi olmayanlar varsa da, ziyadesiyle marjinaldir.
l Hemen herkes milliyetçi ise de “milli çıkarlaröın ne olduğu ve bunlara nasıl hizmet edileceği konusunda fikirler çok farklı olabilir. Demokratik ülkelerde siyasi partiler bu farklılıkları yansıtır; “milli çıkarı temsilö hiç bir kişinin, kurulun, kurumun ya da partinin tekelinde değildir.
l Bir milletin kültür ve çıkarlarına bağlılık duygusu anlamında milliyetçilik ile siyasi ideoloji olarak milliyetçilik ayrı şeylerdir. Tıpkı öteki ideolojiler gibi, milliyetçiliğin de çok farklı türleri vardır. Milliyetçilik yazınında radikal - ılımlı, saldırgan - savunmacı, ırkçı / etnik (kökene bağlı) - sosyal (kültüre bağlı) - yurttaşlığa bağlı (“civicö) milliyetçilik ayrımları yanında faşist, demokratik, dinsel, liberal, sol, hatta komünist, vs. milliyetçiliklerden söz edilir.
l Radikal, etnik ve saldırgan (şiddet yanlısı) milliyetçiliğin adı, faşizmdir. Faşist milliyetçilik, tarihin öznesi olarak “aynı ırksal - etnik kökenden gelenlerden oluşanö milleti görür. Öteki milletlere üstünlük iddiasındadır. Ona göre tarih, “milletlerin kavgasıöndan ibarettir; kavganın dili, şiddet ve savaştır. Faşist milliyetçilik, özgürlükçü demokrasiyi reddeder.
l Faşist milliyetçiliğin zıddı olan liberal milliyetçilik, ona ait olma duygusuna sahip herkesi milletin mensubu sayar. Millete dahil olup olmamak, bireyin tercihine bağlıdır. Liberal milliyetçilik, kendi milletinin / kültürünün saygı görmesi konusunda hassas olduğu ölçüde, başka milletlere ve kültürlerine de saygılıdır. Doğuştan üstünlük iddia etmez, ama milletler arasındaki barışçı rekabette kazanmayı hedefler. Anlaşmazlıkların barışçı yollardan çözülmesini savunur. Özgürlükçü demokratik düzeni benimser. (Liberal milliyetçilik üzerine, Özkırımlı’nın kitabında raslamadığım, çok yararlı bir kaynak: Yael Tamir, Liberal Nationalism, Princeton 1993).
l Görüldüğü gibi milliyetçiliğin “kötüsü ve iyisiö vardır. “Milliyetçilik - yurtseverlikö ayrımı da yararlıdır. Bütün etnik grupları ve farklı kültürleriyle bir “halka ve vatana bağlılıkö demek olan yurtseverlik, liberal milliyetçiliğe çok yakın bir tavır olduğu söylenebilir. Türkiye’nin “halkı ve ülkesiyle bölünmez bütünlüğüönün korunması için ihtiyacımız olan da, ortak vatanımız Türkiye yurtseverliği.
Yazara E-Posta: salpay@superonline.com