YazarlarMilliyetçilik, millicilik ve milli çıkarlar

Milliyetçilik, millicilik ve milli çıkarlar

06.07.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

Milliyetçilik, millicilik ve milli çıkarlar

Milliyetçilik, millicilik ve milli çıkarlar


Biri milliyetçi, öteki "millici - ulusalcı" olarak nitelenen iki partinin seçim başarıları, ardından İmralı davası milliyetçilik tartışmalarını hararetlendirdi. Bunun iyi tarafı, milliyetçilik - millicilik konusundaki bilgilerimizin ve anlayışımızın gelişmesine yardımcı olması. Geçenlerde çıkan "Milliyetçilik ve yurtseverlik" başlıklı bir yazımda vurguladığım gibi, kişinin mensup olduğu milletin kültürüne, çıkarlarına bağlılık ve bu uğurda fedakarlık yapma duygusu anlamında, hepimizin ortak olduğu milliyetçilik ile siyasi ideoloji olarak milliyetçilik birbirinden çok farklı şeyler.
Otoriter ve totaliter rejimlerde milli çıkarın ne olduğunu tayin etmek bir kişi, kurul, kurum veya partinin tekelinde olabilir. Ama demokrasilerde milli çıkarların ne olduğu ve nasıl savunulacağı, toplumdaki bütün ana siyasi eğilimleri temsil eden parlamento tarafından, özgür tartışmayla belirlenir. Milli çıkarların ancak milliyetçi ya da millici partiler tarafından temsil edilebileceğini ileri sürmek, en az İslam dinini ancak İslamcı partilerin temsil edebileceğini ileri sürmek kadar saçmadır.
Milliyetçiliğin iyisi - kötüsü vardır. Irkçı - etnik - saldırgan milliyetçiliğin birçok ülkede milli çıkarları nasıl ayaklar altına aldığını yakın (Hitler, Mussolini, vs.) ve çok yakın (Saddam, Miloşeviç, vs) tarihteki örnekleriyle iyi biliyoruz. Milliyetçiliğin yurtsever, özgürlükçü yorumlarının toplumları birleştirici, milli çıkarları yükseltici bir rol oynayabileceğini de...
Günümüz Türkiyesi'nde yaygın olan türden milliyetçiliğin ekonomik, siyasi ve kültürel bazı tezahürlerinin milli çıkarlarımızla taban tabana zıt olduğu bir gerçek. Bu kısa yazıda ancak bazı güncel örneklerine değinebilirim:
* "Ulusal hak ve çıkarlarımızdan ödün vermemek" iddiasıyla AB'ye üyeliğin şartlarını yerine getirme konusunda en küçük bir adım dahi atmaktan kaçınmak, çok millici bir tavır olsa da, Türkiye'yi siyasi ve iktisadi bakımdan son derece önemli olan Avrupa bütünleşmesi dışına iterek, milli çıkarlara ters düşer.
* Yabancı yatırımcılarla çıkan uyuşmazlıklarda "uluslararası hakemliğe" gidilmesine "ulusal bağımsızlığa" aykırı olduğu gerekçesiyle karşı çıkmak, her ne kadar çok millici bir tavır ise de, kalkınmanın en büyük araçlarından biri olan yabancı sermayeyi kovalayarak milli çıkarlarımızı ayaklar altına alır.
* Kimlik politikalarımızı "Türk - İslam" sentezine dayandırmakta ısrar etmek, pek milliyetçi bir tavır gibi görünse de milli birliğimizi baltalamanın en emin yoludur.
* Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 'nin yargı yetkisini "içişlerimize müdahale" olarak nitelemek fevkalade milliyetçi görünebilir. Ama Türkiye'nin demokrasi ve insan hakları alanında Avrupa standartlarını yakalamasını köstekler.
* Bütün sorunlarımızın yalnızca "iç ve dış düşmanlar, uluslararası komplolar, emperyalist oyunları" sonucu olduğunu ileri sürmek, pek milliyetçi ve millici bir açıklama olabilir. Ama bu kendi hatalarımızı örtbas etmeye yaradığı gibi, akıl ve mantıkla davranmayı emreden milli çıkarlarımızı ihlal eder.
Nihayet, İsrail'in eski başbakanlarından Şimon Peres 'in sözünü anımsayabiliriz: "Hükümetler değişebilir, ama milli çıkarlar değişmez." Bu söz "Milliyetçi Anasol" hükümeti için de geçerlidir.



Yazara E-Posta: salpay@superonline.com

KEŞFETYENİ
Ünlü oyuncu trafikte çıldırdı! Küfürler yağdırdı...
Ünlü oyuncu trafikte çıldırdı! Küfürler yağdırdı...

Cadde | 03.06.2025 - 10:49

İlker Aksum, İzmir'in Urla ilçesinde trafikte bir sürücüyle tartıştığı görüntülerle sosyal medyada gündem oldu.

Yazarlar