Güzide kentimizin değişmez gündem maddelerinden biri de...
Turizmin sorunlarının belirlenmesi, aşılması...
İzmir’in bu anlamda geleceğe taşınması sorunsalı!
Tek yumruk olunamaması...
İktidarın ‘icra’ makamlarından, hatta bu aralar kendisinden de uzak kalınması...
O icra makamlarının çoğu kez ‘hemşericilik’ yapması...
Bizimkilerin, ‘taşra zihniyeti’nin pek benimsediği, ‘bakanlık kapısı aşındırma’ yönteminden hazetmemesi gibi sebeplerle...
“Türkiye’nin üçüncü büyük kenti” sıfatıyla...
Pek çok alanda olduğu gibi, turizmde de ‘bir arpa boyu’ yolu belki alabiliyoruz.
* * *
Şu, ‘tek yumruk olamama’ meselesine...
Her konuda bölünmüşlüğe, çok başlılığa ilişkin...
Belki de en yakın ve somut örnek...
Sektör temsilcilerinin, ayrı gayrı ‘çözüm’ toplantıları düzenlemesi.
Daha iki ay önce İzmir Ticaret Odası...
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay‘ın da katıldığı ‘Acil Turizm Zirvesi’ organize etmiş...
Ancak ne Büyükşehir, ne ilçe belediye başkanları, ne de turizmciler davet edilmişti.
Bakan Günay’ın, kentte ‘neler döndüğünü’, kimin kimle ne alıp veremediği olduğunu bilecek hali yok!
Turizmcinin, belediye başkanlarının olmadığı zirvede...
“Şu işin önemini kavrayın artık kardeşim” mealindeki fırçasını atıp gitmişti tabii.
Şimdi de Çeşmeli turizmciler, ‘zirve’ düzenliyor.
10 Aralık’ta...
‘Kentin zirvesi’nde soğuk rüzgarlar estiği...
Tek yürek, tek ses olunmadığı müddetçe, istediğin kadar zirve tertiple...
Ne fayda?
* * *
Dönelim 10 Aralık’a...
Çeşmeli turizmciler...
Taleplerini, üç ana başlık altında dile getirecekler.
Nedir onlar?
Mega müze, kongre merkezi ve Çeşme’nin planlaması...
Sonuncusu dışındakilerin ‘kişisel menfaat’ içerebileceğini kimse söyleyemez.
Ve aslına bakarsanız, üçü de kent turizmine doping etkisi yapacak projeler.
İşletmeciler...
Bu isteklerini...
Baskılı tişörtler giyerek ifade edeceklermiş.
‘Sözün bittiği’ yerdeler demek ki!
En önemlisi de...
Bu yılın başından beri...
‘Ecrimisil sopası’yla evire çevire dövülen...
Bizzat, Bakan Günay’ın verdiği ‘çözüm’ sözlerine kanıp, defalarca hayal kırıklığına uğrayan turizmciler...
Bu kez Bakan Bey’den...
Taleplerinin en kısa zamanda hayata geçirilmesi noktasında, ‘kamuoyu önünde’ söz isteyeceklermiş.
Bir nevi, ‘seçmen baskısıyla işi garantiye alma’ durumu yani.
Bu, aslında Bakan’a güvensizliğin net bir göstergesi.
Anlaşılan o ki...
Sütten ağzı yanan turizmcinin niyeti...
Yoğurdu üfleyerek yemek.
Göreceğiz bakalım...
Bakan söz verecek mi?
Verirse tutacak mı?