Murat Şahin

Murat Şahin

msahiniletisim@gmail.com

Tüm Yazıları

Bugünlerde ülke olarak hepimiz seçimleri konuşuyoruz. Bizler kimleri belediye başkanı seçeceğimizi düşünürken, siyasiler de geçmiş seçimlerden daha çok oy alarak belediye başkan sayılarını daha da artırmayı planlıyor. Tabii tüm bunlar olurken, ülkenin geleceği de günlük kısır tartışmalara her zaman olduğu gibi kurban ediliyor. Geçen yıl büyük bir farkındalıkla Türk iş dünyasının gündeminde yer alan Endüstri 4.0’la ilgili olarak bugünlerde yeni şeyler duyamıyoruz. Ülke ekonomisinde yaşanan dalgalanmalar ve finans sistemindeki sıkıntılar, iş dünyasını da ne yazık ki ayakta kalma kaygısıyla baş başa bırakmış durumda.

Haberin Devamı

Geçenlerde bir araya geldiğim, eski ESİAD Yönetim Kurulu Üyesi Nihat Gündüz, Ege Üniversitesi’nde Endüstri 4.0 tanıtım ve hazırlık çalışmaları sertifikalı uzmanlık programına katıldığını ifade etti. Uzun yıllar yabancı sermayeli şirketlerde yöneticilik yapmış, Türkiye’ye birçok yabancı yatırımcının gelmesine öncülük etmiş bir iş insanı olan Gündüz, Türkiye’nin geleceği için vazgeçilmez gördüğü Endüstri 4.0’la ilgili olarak bugünlerde oldukça yoğun mesai harcıyor. Gündüz, Türkiye’nin de kısır çekişmeleri bir kenara bırakarak gelecekte var olmak için bu dönüşüme ayak uydurmasının şart olduğunu vurguluyor. Bu konuda mini bir tez de hazırlayan Gündüz, “2023 sonrasının Endüstri 4.0 ve Dijitalleşen Türkiye’nin Yolculuğu” olarak hükümetçe ilan edilip kanunla tescil edilerek tüm eğitim sisteminin yeni dijital dünyaya göre yeniden yapılanması gerektiği” tespitini yapıyor.

Değişim treni kaçmasın!

Gündüz, başta üniversitelerimiz, hükümetlerimiz, iş dünyamız ve tüm sivil toplum örgütlerimiz olmak üzere, vasıflı işgücü, yeni nesil yöneticiler ve gençler yetiştirebilmek için, acilen büyük bir ulusal devrim niteliğinde olması gereken, “Ulusal İş Birliği Endüstri 4.0’a Hazırlık Programı“nın başlatılmasının şart olduğunu vurguluyor. Ege Üniversitesi İİBF İşletme Bölümü’nün başlattığı bu program geleceğimiz açısından çok önemli. Gündüz, “Benzer faaliyetlerin, savunma sanayii ağırlıklı, yüksek bütçeli Milli Savunma Bakanlığı dahil, Cumhuriyetimizin kuruluşunda olduğu gibi eşdeğer bir Sanayi Diriliş Savaşı niteliğinde, etkin, yoğun ve vakit kaybetmeksizin, diğer üniversitelerde de başlatılmasının katkıları, bu değişim trenine son vagondan da olsa katılma şansımızı artıracaktır” düşüncesini de benimle paylaştı.

Haberin Devamı

İşte katma değerli üretim, sorunlarını çozen refah ve huzur içinde yaşayacak bir toplumun formülü. Ülke olarak kısa vadeli, bizi bir yere götürmeyen kısır çekişmeler yerine, hızla dönüşen dünyada gelecekte nasıl yer alacağımızın şifreleri üzerine kafa yormaktan başka şansımız yok. Yoksa ne orta gelir tuzaklarından ne de orta demokrasi tuzaklarından kurtularak Mustafa Kemal Atatürk’ün işaret ettiği muasır medeniyetler seviyesine ulaşabiliriz.