Murat Şahin

Murat Şahin

msahiniletisim@gmail.com

Tüm Yazıları

Batı Anadolu Sanayici ve İşadamları Dernekleri Federasyonu’nun ev sahipliğinde geçen günlerde Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu tarafından Kent-Bölge: Yerel Kalkınmada Yeni Dinamikler, Türkiye’nin Kentlerinden Kentlerin Türkiyesi’ne raporu açıklandı. Raporda incelenen 12 kent arasında yer alan İzmir’in geleceğine dönük oldukça umutlu tespitler yer alıyor. İzmir’in avantajları sıralanıyor, bu avantajların nasıl kullanılmadığıyla ilgili de yorumlar bulunuyor. Raporda, sanayi, dış ticaret, ihracat payı ve hizmet sektöründe 2000 sonrası sürekli kan kaybeden İzmir’in uluslararası politik ve kültürel örgütlerin ya da çokuluslu firmaların bölgesel merkezleri için bir alternatif güzergâha dönüşmesinin mümkün olduğu belirtiliyor. Ayrıca, İzmir’in ülkenin kültür-sanat ve bilişim alanlarında uzmanlaşmış odaklarından biri haline gelmesinin maddi imkânlarının olduğu, şehrin bunu başarabilmesinin ise İzmir’in karar alıcıları ile merkezi otorite arasındaki hedef birlikteliğine bağlı olduğu vurgulanıyor. Bizim yıllardır İzmir’de sıkıntısını yaşadığımız esas sorun ise, raporda ‘Kısır Çekişmelerin Bırakılması’ ana başlığıyla açıklanmış. Raporda, İzmir’e dair tespitleri, siyaset ve ekonomi dünyasının dikkatlice tahlil etmesi gerektiği özellikle vurgulanıyor.
Raporu değerlendiren BASİFED Yönetim Kurulu Başkanı Levent Akgerman şunları dile getiriyor: “2000 sonrası sürekli kan kaybeden İzmir’in daha fazla vakit kaybetme lüksü yok. Bu raporda yapılan tespitleri doğru analiz ederek, gerekli dersleri çıkararak İzmir’i hak ettiği yere taşımamız gerekiyor. Şehir içinde kısır çekişmeleri bir kenara bırakıp raporda da açıkça anlatılan İzmir’in avantajlarının sağladığı imkânları kullanarak şehrimizi eski tarihsel öneme sahip konumuna geri taşımamız şart.” Akgerman, İzmir’in geleceği için neler yapmamız gerektiğini özetlemiş. Bu görüşlerine katılmamamız mümkün değil. ‘Yaşayan ve Yaşanılacak Kent’ sloganının çok yakıştığı bu kentte herkes üzerine düşen sorumlulukları yerine getirse zaten sorunlar kendiliğinden çözülecek. Raporla bir kez daha İzmir’in geleceğine dair olumlu düşünceler ortaya konmuş. Umudun şehri İzmir’de bundan sonra yapacağımız tek iş, hep birlikte kentimiz için çalışmak.

Haberin Devamı

‘Avrupa’ya iş öğretiyoruz’

Haberin Devamı

Ağırlıklı olarak bölgemizde yapılan balık üretiminde yıllık 260 bin tonla Norveç’ten sonra Avrupa’nın ikinci büyük üreticisiyiz. Bir zamanlar Yunanistan, Avrupa’nın balık ambarıydı, biz şimdi onları da geride bıraktık. Şu an Avrupa’ya en fazla deniz balığı satan ülke konumundayız. Geçen günlerde Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Yetiştiricilik Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Osman Özden’i ziyaret ettim. Kendisiyle güzel bir sohbet yaptık. Sektörle ilgili güzel bilgileri paylaştı benimle. Yıllardır bu sektöre nitelikli mühendisler yetiştiren Osman Hoca, oldukça mutluydu. Artık Avrupalıların Türkiye’deki balık çiftliklerini ziyaret ederek işin inceliklerini öğrendiğini ifade eden Özden, “Bu sektörde özellikle işletme pratikleri, teknolojik altyapı ve üretim deneyimi olarak Avrupa’nın ilerisindeyiz. Bu, içinde bulunduğumuz sektör için gurur vesilesi” diyor. Emek verdikten sonra, işe yüreğinizi koyduktan sonra başarı da arkasından geliyor. Bu sektördeki tüm firmaları ve çalışanları, bu güzellikleri bize yaşattıkları için kutluyorum.