Aslında İzmir gibi Türkiye’nin gözbebeği bir turizm kentinin “tehlikeli atık” kelimeleri ile yan yana gelmesi bile trajik bir durum.
Ama ne yazık ki, son yıllarda tehlikeli atıkların oluşturduğu çevre sorunları hem de sık sık gündemde.
Aliağa’ya söküm için gönderilen gemilerdeki tehlikeli atıklar yıllardır bir tartışma konusu.
Gaziemir Akçay Caddesi’nde Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’nun (TAEK) raporlarına da geçen, radyasyonlu atık skandalı ise tüm Türkiye’de yankı buldu.
Raporlara göre radyasyon, fabrikanın nükleer santrallerde kullanılan nükleer çubukları eritmesiyle oluşmuştu.
Tehlikeli atıkların 100 tonun üzerinde olduğu tahmin edildi. Toprak altına gömülen miktarı ise kimse bilmiyordu.
Bakanlığın açıkladığı verilerden, olayın vahameti daha da iyi anlaşıldı.
Rapora göre, her gün radyoaktif madde bulaşmış 50 ton cüruf ve toprak fiziksel yöntemlerle ayrıştırılacak.
Yani bir yılda 15 bin ton cüruf ve topraktan havaya karışan radyoaktif maddeyi Gaziemir başta olmak üzere tüm İzmirliler soluyacak.
***
Turizm bölgelerinde de benzer durumlar var. Foça’da katı atık yakılarak elektrik elde edilecek bir tesise gerekli izinler verildi. Hem de Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) sürecine bile gerek duymadan.
Söz konusu tesiste her gün 90 ton atık yakılacak. Atıkların birlikte yakılmasından kaynaklanan ve tehlikeli maddeler içeren 9 ton tehlikeli dip külü oluşacak.
Tehlikeli maddeler içeren gaz temizleme atıkları da yine yanma sonucu ortaya çıkacak.
Tesise en yakın yerleşim birimi 2600 metre uzaklıkta.
Bornova Işıkkent’teki Dökümcüler Küçük Sanayi Sitesi’nde “tehlikeli ve tehlikesiz atıkların” işlenmesi için bir firmaya ÇED sürecinin başlatılması için onay verildi.
Bütün bu işlerin yapılacağı alan, Işıkkent Mahallesi’ne sadece 2000 metre uzaklıktaydı.
Büyükşehir Belediyesi raporunda, “Atık yağlarla kontamine olmuş kabloların, bor yağ gibi tehlikeli atıklarla kontamine olmuş metal talaşların geri kazanımı yer seçim açısından uygun görülmemiştir” dedi.
Buna rağmen tehlikeli atıkları işleyecek bu işletme ile ilgili olarak “Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir” raporu verildi.
Menderes’e bağlı Kısıkköy bölgesinde bir firmanın daha tehlikeli atık işlemesi için gerekli süreç başlatıldı.
Yılda tam 10 bin ton tehlikeli atığın işleneceği bir tesis için “ÇED gerekli değildir” kararı verildi.
10 bin ton tehlikeli atığın işleneceği alanın 1336 metre uzağında Tekeli Mahallesi var. Çocukların her gün bahçesinde oynadığı Öğretmen Emine Yazlalı Ortaokulu 1640 metre kadar yakında.
***
Bütün bunlara geçen hafta bir yenisi daha eklendi. Gaziemir’de 7111 metrekarelik bir alan içinde tehlikeli ve tehlikesi atık tesisine izin verildi.
Bu tesislerde yılda 50 bin 300 ton tehlikeli atık fiziksel yöntemlerle geri kazanılacak. 60 bin ton tehlikesi atık da depolanacak.
Yani 110 bin tonun üzerinde bir tehlikeli atık olacak. Ama bunların işleneceği tesis için ÇED sürecine gerek duyulmadı.
Bu tehlikeli tesis yerleşim birimlerine sadece 280 metre mesafede.
Yerleşim birimlerine sadece 280 adım uzaklıktaki bir yerde 110 bin ton tehlikeli atık bulunduracak tesis için nasıl ÇED gerekli değil kararı verilir?
Anlamak mümkün değil...