Yaşı 40’ın üzerinde olan on binlerce insanın sadece hafızalarında değil bedenlerinde de derin izler bırakan 12 Eylül Askeri Darbesi’nin 32’inci yıldönümü 10 gün önce geride kaldı.
Çeşitli etkinlikler ve protestolarla o dönemde yaşananlar gündeme geldi.
Ben, 12 Eylül 1980’de henüz 8 yaşında olduğum için ne zihnimde ne de bedenimde o döneme ait bir tahribat yok.
Ama darbenin baş aktörü Kenan Evren ile ilgili unutamadığım bir anım var.
Yaklaşık 19 yıl önce 11 Aralık 1993’te Yeni Asır Gazetesi’nde henüz birkaç yıllık muhabirken haber merkezine bir telefon geldi.
Arayan kişi Kenan Evren’in Konak’ta Resim ve Heykel Müzesi’ni ziyaret edeceğini söylüyordu.
Sanırım, haber müdürü istihbaratın doğruluğundan tam emin olamadığı için benim gitmemi istedi.
Emin olsa, büyük ihtimalle benim gibi bir çömezi değil daha tecrübeli muhabirlerden birini gönderirdi.
O gün Resim Heykel Müzesi’nde iki ressamın tabloları sergileniyordu. Kemal Ceran’ın Birinci Kişisel Sergisi’nin yanında Cihat Aral’ın özellikle 12 Eylül sonrası siyasi suçlulara yapılan işkenceleri anlatan resim sergisi de vardı.
Ben Müze’ye ulaştığımda Kenan Evren, Ceran’ın tablolarına bakmayı bitirmişti. Aral’ın işkenceyi anlatan resimlerini inceliyordu.
Herhalde gazetecilikte henüz yeni olduğumdan acemi cesaretiyle kimseye bir şey sormadan iki kare fotoğraf çektim.
Fotoğraflarda, Kenan Evren, elleri bağlı insanlara yapılan işkencelerin resmedildiği tabloları inceliyordu.
Yanına yanaşıp, “Nasıl buldunuz?” diye de sordum. “Beğendim, çok güzel olmuş” diye cevap verdi.
Ertesi gün hem Yeni Asır’da hem de Sabah Gazetesi’nde bu haber yayınlanınca ciddi tepkilere neden oldu.
İşkencelerin baş sorumlusu olan kişinin işkence konulu sergiyi gezmesinin ve de “beğendim” demesinin ne kadar ironik ve trajikomik olduğu yönünde çok sayıda köşe yazısı yazıldı.
Bu haber bana gazetecilik hayatımın ilk ödülünü de getirdi.
Önceki gün gazetelerde MASAK’ın(Mahalli Suçları Araştırma Kurulu) Kenan Evren’in mal varlığı ile ilgili bilgileri açıkladığı yönündeki haberleri görünce bu olay aklıma geldi.
MASAK’ın, 2001-2011 yılları arasını kapsayan verilerine göre Evren’in İzmir’de de mal varlığı bulunuyormuş.
Bu varlıkların ne olduğunu merak edip küçük bir araştırma yapınca son derece ilginç bir bilgiye ulaştım.
Meğer Kenan Evren 1970’li yıllarda orgeneral iken Bornova’da Atatürk Mahallesi’nde “Gecekondu önleme Bölgesi” olarak ilan edilen alandan da arsa almış.
Bir orgeneralin gecekondu önleme bölgesinden arsa alması gerçekten çok ilginç. Ama yatırım Evren için son derece karlı olmuş.
O yıllarda Atatürk Mahallesi’ndeki arsalar gerçekten sudan ucuzmuş. Bir memur maaşına yüzlerce metrekare arsa alınabiliyormuş.
Nitekim Evren de sanırım geleceği görüp bu işe girmiş. O bölgede arazi fiyatlarının en düşük olduğu dönemde aldığı arsasını yaklaşık 30 yıl elde tutmuş.
Sonra arsaların değeri 2000’li yıllarda fırlayınca da satmış. Yani o dönemde arsa alıp yaklaşık bire bin oranında kazanç sağlayanlardan biri olmuş.
MASAK’ın verilerine göre anlaşılan Evren, o yıllarda sadece kendi deyimiyle ”uçurumun kenarına gelen ülke yönetimini” değil emlak piyasasını da yakından takip ediyormuş.