Mustafa Yılmaz

Mustafa Yılmaz

ege@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bu sütunlarda 6 Ocak’ta yayımlanan “Körfez’e arabalar mı girsin, insanlar mı?” başlıklı yazımda konuya değinmiştim.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Büyük Körfez Projesi’nin önemini ortaya koymuştum.

Bu proje kapsamında; Körfez’in kuzey aksında 8 metre derinliğe ulaşacak kadar yaklaşık 13 kilometre uzunluğunda 250 metre eninde (Atatürk Organize Sanayi Bölgesi Deresi açıklarından Tuzla kıyı hattına kadar olan bölümde) bir sirkülasyon kanalı açılacak.

Orta Körfez’den gelen su, böylelikle Güney Körfez’e girecek ve Kuzey’den döngüyle çıkarak Körfez’e temiz su girdisini artıracak. Sirkülasyon, Körfez’deki ekolojik kalitenin korunmasını ve iyileştirilmesini sağlayacak.

Haberin Devamı

Körfez’in güney aksı boyunca açılacak olan navigasyon kanalıyla temiz su girişi artacak. Kuzey aksında oluşturulacak olan sirkülasyon kanalı da bu bölgedeki akıntı hızlarını artıracak. Su kalitesi ve biyolojik çeşitlilik iyileştirilecek. İzmir Limanı’nın kapasitesi artacak, yeni nesil gemilere hizmet vermeye başlayarak ana liman olma statüsüne kavuşacak.

Tarama ve kanal çalışmalarıyla dış Körfez’den iç Körfez’e su sirkülasyonu sağlanacak. Rehabilitasyon çalışmalarında Körfez’den çıkarılan kum, bilimsel araştırmalar sonucunda ekonomiye kazandırılacak.

***

Bu proje, Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu alamadığı için yıllarca bir türlü başlayamadı.

Sonunda projeye onay verildi, ama bu kez de Körfez Geçiş Projesi gündeme geldi.

Aynı müşavirlik firması, hem Körfez ÇED raporunu hem de tüp geçit ÇED raporunu hazırladı.

Orada görüldü ki, İzmir Büyükşehir Belediyesi 1,5 milyar lira para harcayarak 13,5 kilometre uzunluğunda, 22 metre genişlikte ve 8 metre derinlikte sirkülasyon kanalı açtığında, körfez suyu sirkülasyonu yüzde 40 artacak.

Ama ÇED raporuna göre projelendirildiği şekilde tüp geçit yapılırsa, yüzde 40’lık iyileşme yüzde 10’a düşecek.

Tüp geçidin Körfez’de yüzmeyi sağlayacak temizlik projesini engellemesi için 17 milyon metreküplük tarama yapılması gerekiyor. Bu durumda yüzülebilir Körfez hayali, bu taramanın yapılmasına kaldı.

Haberin Devamı

***

Körfez taramasının önemi, geçen hafta meydana gelen afetle bir kez daha anlaşıldı.

Şiddetli fırtına ve ardından ortaya çıkan deniz kabarması, korkulu anların yaşanmasına neden oldu.

4 metreye yükselen dalga boyu ve 103.3 kilometreye kadar çıkan rüzgârın şiddeti, İzmirlilerin yüreğini ağzına getirdi. Uzmanlar, İzmir’deki doğal afeti masaya yatırdı. Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü öğretim üyeleri Prof. Dr. Şükrü Beşiktepe ile Prof. Dr. Gökdeniz Neşer, İzmir’deki ‘deniz kabarması’nı değerlendirdi.

Olayın iklim değişikliğinin bir sonucu olduğunu söyleyen uzmanlar, Körfez’de açılacak sirkülasyon ve navigasyon kanallarıyla bu tür su baskınlarının şiddetinin azaltılabileceğini söyledi.

***

Geçen Perşembe günü yaşananlar, gerekli tedbirlerin alınması için önemli bir uyarıydı.

Körfez’e arabaları sokmadan önce gerekli tarama ve sirkülasyon kanallarını açmanın hayati öneme sahip olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Akılların başa gelmesi için daha büyük afetleri beklemeye hiç gerek yok.