Son yıllarda İzmir’de çevre sorunlarında belirgin bir artış var. Aliağa’daki kirleticiler zaten uzun zamandır biliniyor.
Ama artık bir de bu kent için tehlikeli atık sorunu ortaya çıktı.
Gaziemir’de bir fabrikada, depolama sahasında, fırın bölgesinde ve kapalı istif sahasında, 100 tonun üzerinde radyoaktif madde bulaşmış atık bulundu.
Toprak altında ise ne kadar gömülü olduğu bilinmiyor.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın açıkladığı verilerden olayın vahameti daha da iyi anlaşıldı.
Rapora göre her gün radyoaktif madde bulaşmış 50 ton cüruf ve toprak fiziksel yöntemlerle ayrıştırılacak.
Yani bir yılda 15 bin ton cüruf ve topraktan havaya karışan radyoaktif maddeyi Gaziemir başta olmak üzere tüm İzmirliler soluyacak.
***
Ama ne yazık ki tehlikeli atık meselesi sadece Gaziemirle sınırlı değil.
Bornova Işıkkent’te, Dökümcüler Küçük Sanayi Sitesi’nde tehlikeli atıkların işlenmesi için onay verildi.
Bu onay sırasında usulden de olsa ÇED (Çevresel Etki Değerlendirme) sürecine bile gerek duyulmadı.
İznin verildiği alan Işıkkent Mahallesi’ne sadece 2000 metre uzaklıkta.
ÇED sürecini başlatan raporda çok ilginç bir bölüm var.
Bu bölümde tesisin imar planlarında “Kentsel Yerleşme Alanı” içinde kaldığı belirtiliyor.
Yani burada konut alanları, eğitim tesisleri, sağlık kuruluşları, spor alanları, kamu kurum alanları, turistik tesis alanları gibi yerleşimler var.
İzmir Büyükşehir Belediyesi Çevre Sağlığı Daire Başkanlığı da bu hususları gözönüne alarak olumsuz görüş verdi. Ama bu görüş dikkate alınmadı.
***
Menderes’e bağlı Kısıkköy Bölgesi’nde bir firmanın daha tehlikeli atık işlemesi için gerekli süreç başlatıldı.
Söz konusu tesiste her gün 81 ton, yılda da 29 bin 565 ton tehlikeli atığın işlenmesi planlanıyor.
Bütün bunların yapılacağı yer; İzmir-Aydın Otoyolu’na 2600 metre, Menderes’e 5400 metre, Kısıkköy’e ise sadece 780 metre uzaklıkta.
Adnan Menderes Havalimanı’na da 6000 metre uzaklıkta. Havalimanı’na gelen-giden her yolcu için bile risk var.
***
Turizm bölgelerinde de benzer durumlar var. İzmir Çevre İl Müdürlüğü Foça’da katı atık yakılarak elektrik elde edilecek bir tesise gerekli izinleri verdi.
Hem de ÇED sürecine bile gerek duymadan.
Söz konusu tesiste her gün 90 ton atık yakılacak. Atıkların birlikte yakılmasından kaynaklanan ve tehlikeli maddeler içeren 9 ton tehlikeli dip külü oluşacak.
Tehlikeli maddeler içeren gaz temizleme atıkları da yine yanma sonucu ortaya çıkacak.
Tesise en yakın yerleşim birimleri; 2600 metre güneybatısında Yeniköy Mahallesi, 2750 metre güneyinde Ilıpınar Mahallesi, 1800 metre kuzeybatısında Kozbeyli Mahallesi, 4300 metre kuzeydoğusunda Bozköy Mahallesi, 3500 metre kuzeybatısında Cumhuriyet Mahallesi.
Tüpgaz için bile; okula, hastaneye, camiye, kahvehaneye yani yerleşim alanlarına belirli mesafe kuralı var.
Ama tehlikeli atık işlenecek tesisler için böyle bir kural yok
***
İzmir ve tehlikeli atık kelimelerinin bile yan yana gelmemesi vahim bir durum. Ama ne yazık ki böyle çok sayıda tesis var ve sayıları da her geçen gün artıyor.
Tehlikeli atık tesisleri için Çevresel Etki Değerlendirme süreçlerinin yeterince işletilmemesi ise akıl ve vicdan alır bir durum değil.