4 Aralık tarihinde yayınlanan 86bin 400 ton tehlikeli atığa ÇED gerekli değil başlıklı yazımda konuya değinmiştim.
İzmir’in hızla tehlikeli atık merkezine dönüştüğüne dikkat çekmiştim.
Bu önemli meseleyle ilgili çok sayıda mail ve telefon aldım.
Konuya devam etmemi istiyorsunuz. Edelim o zaman.
Ama önce tehlikeli atıkların etkilediği İzmir’in hava değerlerini ortaya koymakta yarar var.
***
Türk Toraks Derneği’nin Dünya Sağlık Örgütü ve Avrupa Solunum Derneği’nin de desteklediği ve geçen hafta gerçekleşen “Hava Kirliliği ve Akciğer Sağlığı” sempozyumunda açıklandı.
Özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir gibi Büyükşehirlerde adeta zehir solunduğu hatırlatıldı.
Sempozyum Başkanı Doç. Dr. Haluk Çalışır, “İstanbul Göztepe’de yaşayan bir kişi 233 gram, Ankara Kayaş’ta 319 gram ve İzmir Gaziemir’de de 205 gram zehirli toz soluyor.
Her yıl yaklaşık 30 bin civarında insanımızı hava kirliliğinin neden olduğu hastalıklar nedeniyle kaybediyoruz ” dedi.
***
Ölçümlerde Gaziemir, neden Türkiye’nin havası en kötü yerlerinden biri olarak çıkıyor?
Çünkü; Gaziemir Akçay Caddesi’nde Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’nun(TAEK) raporlarına da geçen radyasyonlu atıklar bulundu.
Raporlara göre radyasyon fabrikanın nükleer santrallerde kullanılan nükleer çubukları eritmesiyle oluşmuştu.
Tehlikeli atıkların 100 tonun üzerinde olduğu tahmin edildi. Toprak altına gömülen miktarı ise kimse bilmiyordu.
Bakanlığın açıkladığı verilerden olayın vahameti daha da iyi anlaşıldı.
Rapora göre her gün radyoaktif madde bulaşmış 50 ton cüruf ve toprak fiziksel yöntemlerle ayrıştırılıyor.
Yani bir yılda 15 bin ton cüruf ve topraktan havaya karışan radyoaktif maddeyi Gaziemir başta olmak üzere tüm İzmirliler soluyor.
***
Ama bu kadar da değil. Son bir yılda İzmir’in hemen hemen her ilçesinde tehlikeli atık tesislerine izin verildi.
Hem de ÇED (Çevresel Etki Değerlendirme Raporu) bile istenmeden.
Turizm bölgeleri bile tehlikeli atıklardan kurtulamadı.
Foça’da her gün 90 ton tehlikeli atığın yakılacağı tesise izin verildi.
Gaziemir’de 50 bin 300 ton, Menemen’de ise 57 bin 600 ton tehlikeli atığa vize verildi.
Bornova Işıkkent’te de aynı durum söz konusu.
Üstelik de İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin olumsuz raporuna rağmen.
***
Örnekler çok fazla.
Ama Geçen hafta Kemalpaşa ve Gaziemir’de tehlikeli atık tesisleri onaylandı. Yine ÇED gerekli değil kararı verildi.
Kemalpaşa’da yılda 47 bin ton, Menderes’te ise 7200 ton tehlikeli atığı işleyecek tesisler çalışacak.
İzin verilen tüm tesisler ne yazık ki yerleşim yerlerine 500 metre ile 2 kilometre uzaklıkta.
Çok basit bir gerçek var. Yerleşim alanları içinde ya temiz havayı ya da tehlikeli atık tesislerini seçeceğiz.
İkisinin aynı anda olmasa mümkün değil...