New York’lulardan “marjinal”liğe cevap

Marjinal sözlükte “aykırı, kenarda olan, pek az” olarak tanımlanıyor. Geçtiğimiz hafta bu tanımı New York’lular yeniden şekillendirdi. Gezi Parkı direnişini destekleyen New York’lular, “İnsan hakları ihlaline ve baskıya karşı direniyoruz. Aykırı olmak buysa, evet aykırıyız fakat pek az değiliz” dedi

Türkiye’deki Gezi Parkı direnişini anbean takip eden New York’lular, birinci günden itibaren yaklaşık iki bin kişiyi Zucotti Park’ta topladı. Toplananlar, üstüne basa basa
“Biz hiçbir politik gruba ait değiliz, amacımız Türkiye’deki direnişe destek olmak” dedi.
New York gazetelerinin ilk sayfalarında da haber olan Gezi Parkı direnişini duyurmak üzere, bu direnişin artık sadece bir “yıkım emiri” ile kalmadığını belirtmek için hazırlanan basın açıklaması kısaca şu şekilde:

“Biz öğrenciler, sanatçılar, entelektüeller ve New York’lular, hep beraber, İstanbul’da Gezi Parkı’nın direnişine destek amacıyla toplanıyoruz. Bu barışçıl bir toplanış. Amacımız Türkiye’deki insan hakları ihlallerine, orantısız güç kullanımına karşı gerçekleştirilen direnişe destek olmak ve bunu uluslararası platformlarda en doğru şekilde yansıtmak.
Biz barışçıl toplanma ve ifade özgürlüğünü savunuyoruz.
Aşırı ve gereksiz güç kullanımına cevaben bağımsız ve tarafsız
bir soruşturma talep ediyoruz.”
“Barışçıl”lığın üzerinde duran New York’lular “Yasal hakları ihlal etmeden hareket edelim, fikrimizin arkasında duralım,
sonra hani bir ağaç için direniyordunuz, boy boy pankart basıyorsunuz, kağıt harcıyorsunuz demesinler” dediler ve seslerini kullanarak protestoya devam ettiler. Kesinlikle megafon kullanmayan destekçiler, tencerelere, cezvelere, kaşıkla vurarak, alkışlayarak seslerini duyurdular. Türk Konsolosluğu’nun önünden geçen arabalar da, kamyonlar dahil, protestoya kornaları ile eşlik etti.

New York polisi müdahale etmiyor
“Başbakan’ın bu sözleri unutulmaz” diyen New York’lular sadece Türk vatandaşları değil. Desteği, Zucotti Park’tan Türk Konsolosluğu’na taşıyan destekçiler, dünyanın her yerinden... Gezi Parkı direnişi sürdükçe her gün Türk Konsolosluğu’nun önünde toplanacak olan New York’lular, “Türkiye direndikçe biz de burada direneceğiz” diyor. İlk günden beri topluluğu yalnız bırakmayan Amerikalı müzisyenler, evinde yemek hazırlayıp getirenler, Türk toplumuna destek için imzalanan dilekçeler... Hatta
New York polisi bile müdahale etmeden destekçilerin mesajlarının yerini bulması için izin veriyor. Toplananların çoğu entelektüel. Kimi avukat, kimi öğrenci, kimi gazeteci, kimi tasarımcı, kimi fotoğrafçı... Kimi dört yaşında, kimi seksen, fakat hepsi aynı
şeyi savunuyor: “Biz direniyoruz, savaşmıyoruz, bu bir iç savaş değil, özgürlük için buradayız, provokasyonun farkındayız, Türk halkı özgürlüğü için direnirken başkasının özgürlüğünü çalmaz”
New York’lular yasal haklar çerçevesinde hazırladıkları dilekçeyi Amerikan vatandaşlarına da iletti. İmzalanan dilekçeler senatörlere, valiliğe ve kongre üyelerine ulaştırıldı. Türk veya Amerikalı ayrımı yapmadan özgürlük için verilen dilekçeler büyük ses uyandırdı. Beyaz Saray’ın internet sitesinde yer alan “Türkiye’de barışçıl protestoculara karşı yapılan işlemleri kınıyoruz” başlıklı talep dilekçesini yaklaşık 11 bin kişi imzaladı, sayı giderek artıyor.

Kimi 10 dolar, kimi 2 bin dolar bağışladı
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry tarafından yapılan açıklamanın ardından çalışmalara devam eden New York’lular seslerini duyurmanın sevinci ile ekonomik destek toplamaya başladı. The New York Times ve Washington Post gazetelerinde tam sayfa ilan vermek için grafik tasarımcılar ve editörler işe koyuldu. Destekçilerin kimi
10 dolar kimi 2 bin dolar bağışlarken toplam meblağ yaklaşık 75 bin doları buldu,
bu rakam da gün geçtikçe artıyor.
TBMM’de Türk Petrol Kanunu tasarısının kabul edilmesinin üzerine New York’lular uluslararası firmalara da seslendi. Yabancı şirketlerin ormanlar dahil her yerde petrol aramasına izin veren yasaya tepkisini belirten destekçiler, çalışmalarına bu konuda da devam etti.
Basın ve sağlık organizasyonlarının desteğinin haricinde üniversitelere sesini duyuran destekçiler sayesinde, New York’un büyük üniversiteleri desteğe koştu. Başta New York Üniversitesi olmak üzere pek çok üniversite sadece kendi öğrencileri için değil, tüm destekçiler için yardım hatları kurdu, danışmanlar görevlendirdi.

New York’ta tencere, tava sesleri...

Söz New York’lunun

İnsanlar New York’ta da seslerini duyurmak için İngilizce, Türkiye’ye desteği hissettirmek için de Türkçe olarak sloganlar attılar:
* “Her yer İstanbul, her yer Türkiye”
* “Provokasyona hayır”
* “New York’tan direnişe tam destek”
* “Laik Türkiye için direniş”
* “Türkiye yalnız değilsin, New York’tan selamlar”
* “Yurtta barış, dünyada barış”
* “Sesini yükselt Türkiye”
* “Demokrasi sadece seçim değildir”
* “Her şey bir ağaçla başladı”
* “Protesto insan hakkıdır”
* “İstanbul aradı, biz cevap verdik”
* “Binlerce ‘çapulcu’ New York’tayız”
* “Huzur isyandadır”
* “Bir ağaç devrilir, bir millet uyanır”
* “Kimyasala hayır”
* “Bu bir sivil direniş”