Nihat Ali Özcan

Nihat Ali Özcan

naozcan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

İç ve dış politik gündem yoğun olunca bazı konuların geri planda kalması kaçınılmaz oluyor. Örneğin, Afganistan’da olup bitenler gibi. ABD ve Taliban temsilcileri uzun görüşmeler sonunda geçen hafta sonu Doha/Katar’da bir anlaşma imzaladılar. Anlaşma, Trump’ın sürekli dillendirdiği “Ortadoğu’dan asker çekme, savaşların dışında kalma” sözünü hayata geçirecek ilk hamleyi içeriyor. İşler yolunda giderse, ABD’nin yirmi yaşındaki üç trilyon dolarlık savaşı sona erecek.

Asker çekme anlaşmasına göre, ABD Afganistan’da bulunan askerlerininin sayısını önümüzdeki 135 gün içinde 13 binden 8 bin 600’e düşürecek. Kalanlar da 14 ay içinde tahliye edilecekler. Böylece seçim öncesi ABD askerleri evlerine dönmüş olacak.

Haberin Devamı

Yine ilk aşamada ABD, Afganistan hapishanelerinde bulunan beş bin Taliban üyesini serbest bırakacak. Dahası, ABD’nin Taliban’a uyguladığı silah ambargosu, seyahat kısıtlaması kaldırılırken dondurulmuş mal varlıkları da serbest bırakılacak.

Taliban ise, kontrolündeki topraklarda El Kaide faaliyetlerine izin vermeyecek ve ABD çıkarlarını gözetecek. Süreçten umutlu olan Trump ilk defa bir Taliban yetkilisiyle telefon görüşmesi gerçekleştirerek konuya ne kadar önem verdiğini de göstermiş oldu. Bundan sonraki aşamada ABD Dışişleri Bakanı Pompeo’nun beklentisi mevcut Afgan hükümet ile Taliban arasında müzakerelerin kısa sürede başlaması.

Her ne kadar ABD ile Taliban arasında imzalar atılmış olsa da Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani, tutuklu beş bin Taliban üyesinin serbest bırakılmasına itirazlarını sürdürüyor. Gani’nin açıklamalarının satır aralarında geleceğe dair ciddi endişelerin var olduğunu görmek mümkün.

ABD askerlerinin çekmesinin ardından Taliban’ın barışçıl yöntemler yerine yeni bir şiddet dalgasıyla yönetimi ele geçirmek isteyebileceği yaygın bir görüş. Büyük ihtimalle bu seçenek Pakistan tarafından da desteklenecektir. Pakistan, ABD’nin çekilmesiyle oluşacak boşluğun başkalarınca doldurulmaması için hızla hareket ederek Afganistan’a odaklanacak gibi görünmekte. Öte yandan, mevcut hükümetin ve kurumlarının ABD’nin çekilmesinden sonra Taliban’a karşı direnmesi ve varlığını sürdürmesi de oldukça zor görünmektedir.

Haberin Devamı

Gelişmelerden en fazla kaygılanan ülkelerin başında ise İran gelmektedir. İran, Taliban’ın sınırlarına geri dönmesinden fazlaca memnun olmayacaktır. Bu durum sadece güvenlikle ilgili konuları içermemektedir. Tarihi örneklerde olduğu gibi, ABD destekli yönetimin çökmesi ve dağılması, kanlı iktidar mücadelesi yeni bir mülteci dalgasını da tetikleyebilir. İran, Türkiye’den Avrupa’ya uzanan mülteci akının transit ülkesi konumuna gelebilir.

Bugün Türkiye milyonlarca düzensiz göçmene ev sahipliği yapmakta ve İdlib’de yeni bir göç dalgasının başlama endişelerini taşımaktadır. Gücün kontrolsüz biçimde el değiştirmesi Afganistan’ı yeni bir iç savaşa sürüklerken, Türkiye de doğudan yeni bir göç dalgasıyla karşı karşıya kalabilir. Konunun ölçeği ve etkisi şimdiden üzerinde düşünmeyi gerektiriyor.