Bitirici forvet eksikliği

28 Kasım 2012

Juventus 49 maçlık yenilgisizlik serisini İnter’e karşı yitirdikten kısa bir süre sonra 18 aylık dış saha yenilmezliğini de bu hafta Milan karşısında sonlandırdı. Maçın belki de en güzel hareketi maç sonrası Milan’ı galibiyete götüren penaltı kararının Allegri tarafından “penaltı olmadığı” yönünde açık edilmesiydi. “Yendik ama şanslıydık, çünkü penaltı değildi” diyordu maç sonunda teknik adam. Elbette şans yanındaydı ama Milan’ın son dönemde çıkışta olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Başta El Shaarawy’nin performansı, Montolivo’nun takıma katılışı ve ileride sağlanan hareketlilik onları en azından izlenilmesi keyifli takımlar arasına almaya yetiyordu. Juventus’un ise domine ettiği ikinci maçından da puan çıkaramamasının temelinde bitirici forvet eksikliği yatıyor. Sezon başından bu yana tartışılan ön alanda nokta vuruşları yapacak forvetin eksikliği. Golsüz berabere kaldığı Lazio karşısında 21 şuttan bir gol çıkaramayan Juventus burada da oyunu Milan’ın sahasına yıksa da gole ulaşamadı.

Milan maça hızlı başladı Hafta içerisinde Berlusconi’nin oyuncularla görüşmesinin etkisi var mıdır bilinmez belki ama fazlasıyla motive oldukları ortadaydı. 30.dakikada pozisyonun

Yazının Devamı

Aldatıcı sessizlik!

20 Kasım 2012

13.HAFTA

Juventus evinde geçen haftanın Roma derbisinden zaferle ayrılan Lazio’yu misafir etti. Vladimir Petkovic’in Lazio’su bu sezona iyi bir başlangıç yaptı lakin saha içi sorunları bir hayli fazla. Hücum ile orta saha arasındaki bağlantıda kopukluk var. Maç içerisinde oluşan bir kareyi size aktarayım. İkinci yarının ortalarında top Lazio’nun sağ kenarında Hernanes’in ayaklarındaydı. Arkasında Konko önünde Candreva olmasına rağmen dört Juventuslu tarafından kıstırılmış bir şekilde bekletiliyorken Klose, Gonzalez ve Ederson ise hücum alanının solunda amaçsızca bekleşiyorlardı. İki Lazio’lu grup arasındaki mesafe 40 metreden de fazlaydı. Bu yüzden savunmayı daha da derinde kurdukları deplasman maçlarında 335 dakikadır gol atamıyor Lazio. Takım savunmasının gücü ve bireysel yeteneklerin özel performansıyla puanları kazandılar. Maç golsüz sona erdi belki ama bu içeriği anlatmada oldukça yetersiz kalıyor. Geriye çekilen ve savunmayı olabildiğince derinde kuran Lazio doksan dakika boyunca Juventus’un ataklarını savuşturmakla meşgul oldu. İlk defa Pirlo’suz çıktıkları bu maçın içerisinde yerine oynayan genç yetenek Paul Pogba’nın performansı da oldukça iyiydi. Juventus

Yazının Devamı

Derbide 5 gol 2 kırmızı!

13 Kasım 2012

12.HAFTA

Türkiye Süper Ligi’ni beş büyük ligden hangisine benzetiyorsunuz derseniz eğer tartışmasız Serie A derim. Oyunun temposuzluğu, seyircinin gelmemezliği, statların bakımsızlığı, mücadeleci yapısı ve derbilerin sertliğiyle aralarında derin farklar bulunsa da Türkiye’nin en yakınında duran lig Serie A. Derbilerin benzerliği de keza. Son 9 Roma-Lazio derbisinde 14 kez oyuncular sahayı hakem kararıyla terk etmek durumunda kaldı. Hafta sonu oynanan derbide de durum farklı değildi. İki kırmızı, beş gol ve yine öne geçtiği bir karşılaşmayı kaybeden Roma.

Yağmur etkiledi

Roma maça oldukça iyi başladı. Sahaya öyle bir yerleşti ki Lazio’nun oyun kurmasını engelledi. Özellikle Totti’nin sol merkezde yönettiği hücumlar geçen hafta olduğu gibi derbide de etkili oldu. Lazio’nun hücumda bütünlüklü bir oyun sergileyememesi, orta ve ön blokların birbirleriyle olan bağlantısının sezon içerisinde dahi zayıf oluşunun üzerine oynadı Zeman. Hernanes’i maçıın ilk çeyreğinde çevresinden izole edecek şekilde orta üçlüyle sıkıştırdı. Beklenen gol üst üste altıncı maçında da gol atarak Roma tarihinde bu açıdan rekoru ele geçiren Lamela’dan geldi. Her şey Roma’nın lehine doğru giderken

Yazının Devamı

Juventus da yenilir

6 Kasım 2012

11.HAFTA

15 Mayıs 2011’de Parma’ya 1-0 kaybettiği günden bu yana ligde oynadığı 49 maçta yenilgi yüzü görmemişti Juventus. Son dönemde siyah beyazlı ekip için işler pek de yolunda gitmiyordu. Catania’da hakem, Bologna karşısında ise şansı yanındaydı. İnter 2005 yılından bu yana Juventus’u sahasında yenemiyor, Milito ise Juventus’a İnter formasıyla bir türlü gol atamıyordu. Andrea Stramaccioni’nin savunma üzerine temellendirdiği yeni stratejisi ile evindeki maçlarda zorlansa da deplasmanlarda olabildiğince rahat bir şekilde maçlarını kazanıyordu. Mavi-siyahlılar bu maça aslında gizli favori olarak çıkmıştı. Tüm kulvarlarda olmak üzere yedi maçtır dış sahada kazanan maviler, maçın başında henüz topla temas etmeden yedikleri Avrupa’nın en erken atılan ama aynı zamanda ofsayt olan gole rağmen kazanarak Juventus’un namağlup serisini sonlandırmayı başardılar. Juventus’un ilk golü her ne kadar ofsayt olsa da alt yapılarda ders niteliğinde gösterime girecek kadar organize gelişen, çalışılmış bir atağın sonucuydu. Aslında Sneijder’sız aksiyon gücü yetersiz olan İnter için işler olabildiğince zora girmişti. Kaos içerisinde topun elle teması sonrası gelen penaltı golü Stramaccioni’nin

Yazının Devamı

Haftaya hakem kararları damgasını vurdu

30 Ekim 2012

9.HAFTA

Sadece Türkiye Süper Ligi’nde değil Avrupa’da da hakemlerin hatalı kararları haftaya damgasını vurdu. Trabzonspor’dan Chelsea’ye kadar haksızlığa uğrayıp isyan eden takımlar fazlalıktaydı. İtalya’da ise birden fazla takımın canını hakem kararları yaktı belki ama kuşkusuz en kötüsü Catania’nın başına gelendi. Attıkları nizami gol ofsayt gerekçesiyle sayılmazken yedikleri geçerli sayılan gol ise tartışmasız bir şekilde ofsayttı. Üstelik Bergessio’nun golünü yan hakem vermişti lakin Juventus yedeklerinin itirazı sonrası gol kararından hakemin vazgeçtiği iddiaları da gündeme oturdu. Catania’nın golünün geçersiz sayılması esnasında Spolli uzunca bir süre yan hakeme Juventus yedek kulübesini göstererek itiraz etmesi sanırım uzun yıllar unutulmayacak. Lazio’nun kırmızı görerek atılan iki oyuncusunun yanı sıra geçerli olması gereken golü ise ofsayt gerekçesi ile yine sayılmadı.

Roma muazzam başladığı Udinese karşılaşmasında 2-0 öne geçmesine rağmen maçı kaybetti ve bunda savunma problemleri kadar ofsayt kararlarında hakemin yanlış karar vermesinin de etkisi büyüktü. Hülasa hakemlerin kararları bu hafta Serie A’da belirleyici oldu.

Genoa karşısında geçtiğimiz hafta

Yazının Devamı

Yenilmiyorlar!

23 Ekim 2012

8.HAFTA


Juventus ligdeki yenilgisizlik serisini 47 maça çıkardı. Üstelik bunların 30 tanesi galibiyet. Şampiyonlar Ligi’nde de oldukça zorlu bir grubun içerisinde yer almasına rağmen ne geçen senenin Şampiyonlar Ligi Kupası’nı kaldıran Chelsea’ye ne de yenilgi nedir bilmeyen bir başka takım olan Lucescu’nun Shakhtar’ına yenildiler. İki maçta da geriye düşmelerine rağmen bir şekilde sahadan mağlup olmadan ayrılmayı bildiler. Napoli karşısında da Juventus takım savunması rakibine neredeyse pozisyon dahi vermedi. Oyuna sonradan giren Martin Caceres ve Paul Pogba’nın iki golüyle zorlu maçtan galip gelmesini yine başardılar. Üstelik ligin henüz sekizinci haftasında Juventus’ta tam 12 farklı oyuncu gol atmayı başardı. Napoli’de kaptan Paolo Cannavaro’nun 400.maçına çıktığı Juventus deplasmanında 6 galibiyet ve 1 beraberliğin arkasından sezonun ilk mağlubiyetini aldılar. PSV deplasmanında da bozguna uğrayan Napoli böylece ligde de yenilgiyle tanışmış oldular.
Haftanın diğer önemli karşılaşmasında Milan diğer maçların aksine mücadele gücü yüksek, saldırgan ve daha hareketli bir oyun sergilemesine rağmen Hernanes ve Candreva’nın golleri karşısında adeta yıkıldı. Hernanes’in

Yazının Devamı

İnter'e deplasman olsun

9 Ekim 2012

7.HAFTA

Milan Başkanı Silvio Berlusconi’nin derbiyi izlemek yerine Putin’in doğum gününü kutlarken Mario Balotelli ise tribünlerde yerini çoktan almıştı. Javier Zanetti 45. derbisine çıkarken, Milan 1990’dan bu yana evinde üst üste iki derbi kaybetmemişti. Bu sezon yarıştığı bütün kulvarlarda deplasmanda kaybetmeyen İnter derbiye çıkmadan önce son 6 dış daha maçını da kazanmıştı. Sezonun ilk iç saha galibiyetini getiren üçlü defansı devam ettiren Andrea Stramaccioni, Sneijder’sız çıktığı Milano derbisinde maçın başında bulduğu golü Yuto Nagatomo’nun Serie A’daki ilk kırmızı kartını görüp takımı on kişi bırakmasına rağmen doksan dakikanın sonuna kadar koruyup üç puana ulaştı. Golden hemen sonra Milito’nun maçı erkenden tatil etmesi de mümkündü ama derbinin son saniyeye kadar heyecan içerisinde geçmesini istemiş olması gerekir zira başka türlü o gol nasıl kaçabilir? Milan’ı son maçlarda müthiş şutlarıyla taşıyan Stephan El Shaarawy ise Nagatomo’nun baskısı ve kontrolü altındaydı. Yine de zaman zaman Handanovic’i test etse de de Udinese’den sezon başı transfer edilen kalecinin alınan üç puanda rolü fazlaydı.


Sekiz maçtır evinde yenilmeyen Napoli bugüne kadar sadece bir

Yazının Devamı

Fabrizio Miccoli Şov!

2 Ekim 2012

6.HAFTA

Haftanın maçı Juventus-Roma ya da belki İnter-Fiorentina’dır ama tartışmasız olan bir gerçek varsa hafta sonuna damgasını vuran adam Palermo’nun on numarası Fabrizio Miccoli olduğu. Takımını Palermo henüz ligde galibiyet alamamış ve bugüne kadar sadece “1” gol atmıştı. Miccoli önce muazzam bir frikikle perdeyi açar. Rakip beraberlik golünü atınca kaptan bir kez daha sahne alır. Ceza sahasının dışından çalımlarla içeriye girip güzel bir şutla topu filelerle kucaklaştırarak takımını yeniden öne geçirir. Galibiyet golünden üç dakika sonra Brienzo kırmızı kart görüp bir kişi eksik bırakır Palermo’yu ve yine mi son dakikalarda galibiyetten olacak Palermo derken kaptan yine sahne alır. Çizgide ipe dizer rakip oyuncuları ve yürüyerek adam geçip şutunu çektiğinde kaleci çıkarır ama arkasından Giorgi’nin itelemesiyle fark ikiye çıkar. İşte asıl dananın kuyruğunun koptuğu yer de burasıdır. Miccoli, orta sahadan gelişine öyle bir vole vurur ki haftanın değil belki de yılın golünü elli metreden voleyle atar. Böyle muazzam golü attığı maçın içerisinde geride kalan iki golü de aslında haftanın golü seçilebilecek düzeydeydi. Fabrizio Miccoli, bir puana ve bir gole sahip olan

Yazının Devamı