Osman Ulagay

Osman Ulagay

oulagay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

KOSGEB, 1997 yılında küçük ve orta boy işletmelere rehber olabilecek bir "Eylem Planı" hazırlamak için kolları sıvadı. Son iki aydan bu yana KOSGEB başkanlığında yapılan komite toplantılarında çeşitli özel ve resmi kuruluşlar KOBİ faaliyetlerini koordine etmek için öngörüşmeler yapıyor. Bu toplantıların sonucunda KOBİ'ler için ayrılan kaynaklar daha verimli kullanılabilecek; ayrıca ortaya KOBİ'lerin 1997 yılının ilk çeyreğinden itibaren pratikte yararlanabilecekleri kitapçıklar çıkacak.
Türkiye Esnaf - Sanatkar ve Küçük Sanayi Araştırma Enstitüsü (TES - AR) Müdürü Dr. İrfan Yazman'ın verdiği bilgiye göre Başbakanlık AT Koordinasyon Kurulu kararıyla 9 Mayıs 1996'da kurulan KOBİ Teknik Komitesi, KOBİ'lerin sorunları üzerinde çalışmak üzere altı teknik çalışma grubu oluşturdu. Bunlar;
1. Finansman sorunları,
2. Üretim/yönetim/teknoloji sorunları,
3. Nitelikli işgücü sorunları,
4. Bilgi/işbirliği/ihracat sorunları,
5. Düzenleyici mevzuat sorunları, ve
6. Finansman ve planlama.
Komite tarafından belirlenen kuruluş temsilcileri ekim ayının ortasında başlamak üzere KOSGEB'in belirlediği tarihlerde toplanmaya başladılar.
Dr. Yazman toplantılarda her türlü kurum temsilcisinin karşılıklı görüştüğünü ve bu toplantıların sonuçlarının kağıda dökülmesiyle ortaya yeni ve pratik bir eylem planı çıkacağını belirtti. Yazman AB fonlarından yararlanmak için Avrupa Komisyonu'na sunulacak projelerin de bu kanaldan geçeceğine dikkat çekti.
KOBİ konularının ayrıldığı altı çalışma grubundan her birine 6 ila 9 kuruluşun temsilcileri katılıyor. Bu kuruluşlardan KOSGEB, TOBB, TESK, Dışişleri Bakanlığı ve Devlet Planlama Teşkilatı'nın temsilcileri, çalışma gruplarından her birinde yer alıyor. Konularına göre ilgili çalışma gruplarında yer alan kuruluşlar ise Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Hazine, Halkbank, Vakıflar Bankası, TOSYÖV, Milli Prodüktivite Merkezi ve MEKSA.
Çalışma gruplarının koordinasyon faaliyetlerinin sonucu olarak 1997 yılının ilk çeyreğinde KOBİ'lerin kendilerini ilgilendiren faaliyetleri izleyebileceği bir kitapçık bastırılacak. Bu kitapçığın finansmanı hakkında çalışmalar da sonuçlandırılmış durumda.

Devletin kendilerini yeterince desteklemediğinden yakınan KOBİ'ler kendilerine sunulan birçok olanaktan yararlanmıyor
Türkiye'de bir yandan küçük ve orta boy işletmelerin desteklenmediği ileri sürülürken diğer yandan devletin bu işletmelere sunduğu olanaklardan gereğince yararlanılmadığı anlaşılıyor. Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın altı ayrı alanda verdiği desteklerden 1.5 yıl içinde sadece 194 KOBİ yararlandı.
Avrupa Birliği ile gümrük birliğine girme sürecinin KOBİ'ler üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirgemek için Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın hazırladığı yardım paketi 1 Haziran 1995 tarihinde yürürlüğe girmişti. Bu pakette yer alan kararlar şunlardı:
1) AR - GE yardımına ilişkin karar
2) Çevre maliyetlerinin desteklenmesine ilişkin karar
3) Pazar araştırması desteğine ilişkin karar
4) Yurtdışı ofis - mağaza işletme ve tanıtım faaliyetlerinin desteklenmesine ilişkin karar
5) Yurtdışında düzenlenen fuar ve sergilere milli düzeyde veya bireysel katılımın desteklenmesine ilişkin karar
6) Uluslararası nitelikteki yurtiçi ihtisas fuarlarının desteklenmesine ilişkin karar
Bu kararlarla KOBİ'lere destek sağlamak için elverişli bir çerçeve oluşturulmuştu. Ancak kararların alınış tarihinden bugüne kadar bu desteklerden yalnız 194 KOBİ'nin yararlanmış olması, toplam sayısı 200.000 olan bu işletmelerin bu tür uygulamalardan yeterince haberdar olmadığını, ya da yeterince ilgi göstermediğini ortaya koyuyor.
Bu tablo KOBİ'lere çeşitli hizmetler sunan ve destek sağlayan kuruluşların, bu hizmet ve destekleri daha iyi duyurabilmek ve bunlardan yararlanılmasını kolaylaştırmak için çabalarını artırması gerektiğini gösteriyor. KOBİ'lerin kendilerine sunulan desteklerden daha yaygın yararlanmalarını sağlamak için "KOBİ - Market" türü, KOBİ destekleriyle ilgili tüm kuruluşların bir arada bulunacağı bir merkez kurulmasının yararlı olabileceği de ileri sürülüyor.

1970'lerde işçi sendikacılığı yapan Karaca Yılmaz, 1979 yılında İstanbul'da küçük çapta başladığı pazarlamacılığı bir öğretmen arkadaşı ve birkaç genç pazarlama elemanıyla iyice büyütmüş. 1986 yılında 80'in üzerinde eleman çalıştıran bir şirketken müşterilerden gelen talep üzerine halı pazarlamasına girmiş. Satış rekorları kıran Yılmaz, halıları fason yaptırmak yerine kendisi üretmeye karar vermiş.
Devletten teşvik de almayı düşünen Yılmaz bu nedenle Çankırı Korgun Organize Sanayi Bölgesi'ni seçmiş ama kendi deyimiyle "devlete güvenerek yatırım yapmanın yanlış olduğunu" farkederek vazgeçmiş. 1994'te başlanan, 43,000 metrekarelik alanda kurulu Karaca Halıcılık tamamıyla pazarlamadan eld