Osman Ulagay

Osman Ulagay

oulagay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Önceki gün açıklanan şubat ayına ilişkin cari açık rakamları, faydaki enerji birikiminin sürdüğünü gösteriyor. Türkiye "Emerging Market" ya da 'Yükselen Pazar' diye anılan ülkeler arasında dış açık (dış ödemeler dengesi cari işlemler açığı) verme şampiyonluğunu uzak ara farkla ele geçirmiş durumda. Cari açığımız şubat ayında 3.5 milyar dolara yaklaşmış ve son 12 aydaki açığımız da 25 milyar doları aşmış bulunuyor. Anadolu Grubu İcra Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, Türkiye'nin giderek büyüyen cari işlemler açığının gelecekte sorun yaratabileceğini belirterek şöyle konuşmuş: "Bu bir fay hattı. Bu fay kırıldığında çok tahribat olur, dolayısıyla fazla enerji birikmeden çözülmesinde fayda var." Bu rakamın ne ifade ettiğini daha iyi anlayabilmek için, önde gelen 'Yükselen Pazar' ülkelerinin cari açık verileriyle Türkiye'ninkini karşılaştırmakta yarar var. Bu karşılaştırmaya döviz rezervi rakamlarını da ekleyerek bu tabloyu daha da anlamlı hale getirebiliriz. Döviz rezervi, cari açığın finansmanında sorun çıkması halinde bir sigorta işlevi göreceği için, rezerv rakamlarının da önemi var bu bağlamda.The Economist dergisinin derlediği 'Yükselen Pazar' ülkeleri verilerinden yararlanarak oluşturduğumuz tabloya bir göz atalım. Bu rakamlar, şubat sonunda açığı daha da büyüyen Türkiye'nin, Macaristan'la birlikte en yüksek dış açık riski taşıyan ülke olduğunu gösteriyor. Adı Türkiye ile birlikte anılan ülkelerin çoğunun cari fazla verdiğini ve muazzam döviz rezervlerine sahip olduğunu da görebiliyoruz bu tabloda. Türkiye şampiyon Son yıllarda 'Yükselen Pazar' ülkelerine yönelen paranın akışında bir azalma olduğunda, öncelikle hangi ülkelerin bundan olumsuz etkileneceği sürekli tartışılıyor ve bu tartışmada Türkiye, Hindistan, Macaristan ve Meksika gibi cari açık veren ülkelerin adları hayli sık geçiyor.Son haftalarda benim dikkatimi çeken şey, 'Yükselen Pazarlar'ın yükselen riskiyle ilgili uyarıların ciddiye alınacak bir boyut kazanması. Örneğin 1982'deki Meksika krizinden beri 'Yükselen Pazarlar'ı çok yakından izleyen Citigroup Başkan Yardımcısı Bill Rhodes, "para bolluğunun sonuna gelindiğini" belirterek şu uyarıyı yapmış: "Şu andaki durum bana 1997 ilkbaharını hatırlatıyor. O zaman da piyasadaki istikrar aslında tehdit altındaydı ama birçok kimse bunu görmek istemedi. Yeni bir Asya krizi yaşarız demiyorum ama borç verenlerin ve yatırımcıların çok dikkatli olması gerekiyor." (F. Times, 5 Nisan 2006)Bu tür uyarılar etkili olmaya başladığında gözler öncelikle "fay hattındaki" ülkelere çevrilecek. Bu tablo karşısında "Türkiye'ye dışarıdan para geliyor, cari açık varsın büyüsün" deme lüksüne sahip miyiz acaba? Ciddi uyarılar oulagay@milliyet.com.tr