Londra'da Chelsea takımına yenildik ama çökmedik. Tribünlerde bulunan 33.462 seyircinin (hoparlörle ilan edildiği için biliyorum) belki de 4 - 5 binini oluşturan Galatasaray taraftarlarının en az yarısı maçın çok büyük bölümünü "çök, çök, çök" diye avazı çıktığı kadar bağırarak geçirdi. Her fırsatta ayağa fırlayanları çökmeye ikna etmek mümkün olmadığı için maçı genellikle ayakta seyrettik. Stat hoparlöründen yapılan Türkçe uyarılar da fayda etmedi. Hiç abartmıyorum, maç boyunca en az 40 - 50 kere yerimize oturup kalkmak zorunda kaldık.
Aslında en sağda oturan birkaç kişi akılları sıra daha iyi görmek için ayağa fırlamasaydı tüm Türk seyirciler, tıpkı İngilizler gibi, bütün maçı oturarak, rahatça izleyebilecekti ama olmadı. Birkaçımızın düşüncesizliği, aşırı heyecanı ve bencilliği binlerce Türk seyircinin maçı ayakta izlemesine yol açtı. Böylesini tercih ettiler diye düşünmek de mümkün değil, çünkü çoğunluk "çökelim beyler", diye bağırmaktan helak oldu.
Bu örnekten bir genelleme yapmak doğru mu bilmiyorum, ama birçok olayda böyle uyanıklık yaptığını sanan benciller topluma bir fatura ödetiyor galiba. Onların yüzünden hepimiz bir şeyler kaybediyoruz.
Galatasaray, Chelsea'nin Stamford Bridge Stadı'nda dünya karmasıyla (Chelsea takımında 10 ülkeden 14 futbolcu oynadı) yaptığı maçı aslında Brezilyalı kalecisi Taffarel'in oyundan atıldığı anda kaybetti. Galatasaray taraftarları bir kez daha birbirlerine "geçmiş olsun" diyerek ve sonraki maçlar için hayaller kurarak geceyi tamamlamak zorunda kaldılar. Galatasaray aslında grubundaki diğer takımlardan çok daha zayıf bir ekip değil, ama herhalde bir şeyleri eksik. Maçı oturarak izlemeyi öğrenirsek takımlarımız da Avrupa'da daha başarılı olabilir belki de.
Chelsea hiç de öyle ahım şahım bir takım değil, ama Galatasaray 10 kişi kalınca oyuna hakim oldular ve maçı kazandılar. Chelsea seyircisi için çok daha iyi bir akşamdı herhalde. Maça 15 dakika kala stada gelip paşa paşa oturarak maçı izlediler, tek golle de olsa galip gelip maç biter bitmez stadı terk ettiler.
Biz ise maçtan en az bir saat önce stadı doldurduk, maç öncesi neşemizi bulup bol tezahürat yaptık. Sonra "çök, çök, çök" sesleri arasında ite kaka maç seyrettik ve üstelik yenildik.
"Pekiyi senin ne işin vardı maçta?" derseniz, size çoktandır maça gitmediğimi ve oğlumun da etkisiyle ülke dışındaki bir maçımızı izlemek hevesine kapıldığımı söyleyebilirim. Çökmesini öğrenene kadar bir daha gitmem herhalde.
Yazara E-Posta: oulagay@milliyet.com.tr