DAVOS İsviçre ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney, Davostaki Dünya Ekonomik Forumunun dünkü genel oturumunda yaptığı konuşmada Avrupaya zeytin dalı uzatırken Türkiyeyi de "örnek ülke" olarak gösterdi. Türkiyenin sergilediği örneğin, demokrasinin Ortadoğuda da gerçekleşebileceğinin en iyi kanıtı olduğunu belirten Cheney, Türkiyenin Avrupa Birliği ile bütünleşme çabalarının da desteklenmeye değer çabalar olarak görüldüğünü söyledi. Cheney konuşmasında, Irak savaşı nedeniyle soğuyan transatlantik ilişkilere yeniden güç kazandırmayı amaçlayan bir üslubu benimseyerek Avrupaya bir zeytin dalı uzattı. Avrupanın 2. Dünya Savaşı sonrasında demokrasiyi güçlendirerek büyük gelişme sağlamasını ve Birleşik Avrupa idealini gerçekleştirmesini öven Cheney, özgür dünyanın karşılaştığı tehditleri Avrupa ile birlikte göğüslemek istediklerini vurguladı. Avrupanın 11 Eylül olayıyla birlikte niteliği değişen tehditlere karşı koymak için askeri gücünü artırması gerektiğini belirten Cheney, Avrupalılara "kendinizi ucuza satmayın" dedi.Cheney, ABDnin yeni bir imparatorluk kurma hevesinde olduğu yolundaki iddiaların ise yakıştırma olduğunu belirterek "ABDnin imparatorluk kurma hevesi olsaydı bugünkünden çok daha geniş sınırlara sahip olması gerekirdi" diye konuştu. Avrupaya zeytin dalı Geçen yıl Davosa geldiğimde ilk dikkatimi çeken şey, Avrupaya ve dünyaya aldırmadan Iraka savaş açma niyetini ortaya koyan ABDye karşı duyulan tepkinin yaygınlığı olmuştu. Davostan ayrılmadan yazdığım son yazıda da Irak savaşının artık kaçınılmaz göründüğünü yazmıştım.Bu yıl ABDye karşı tepki geçen yılki kadar belirgin değil. ABDnin dilediğini yapan bir güç olduğunu herkes kabullenmiş durumda adeta. ABD ise Irakta ve Afganistanda tek başına başarılı olamayacağını sanki daha iyi kavramış durumda. Avrupa bir bütünlük içinde ABDye alternatif bir güç odağı olabilecek gibi görünmüyor. Bunun yansıması ekonomi politikalarında da görülüyor ve Avrupanın ABDye rakip bir ekonomik güç haline gelebileceğine çoğu kimse inanmıyor. Amerika ve Avrupa Avrupanın hedeflediği atılımları yaparak ABDye alternatif bir güç oluşturması zor görünürken, ekonomik alanda çarpıcı bir atılıma imza atan Çinin küresel güç dengelerinde de giderek ağırlığını artırması olası görünüyor. Halen ABD hazine kağıtlarını satın alarak ABDnin dış açığını finanse eden ve doların daha da fazla değer kaybetmesini önleyen Çinin, dev boyutlara varan döviz rezervlerinin çok büyük bölümünü dolar olarak tutmaya devam etmesi de büyük önem taşıyor. Doların sürekli değer yitirmesi karşısında Çinin önümüzdeki dönemde ne yapacağı merakla bekleniyor. Bu arada hemen tüm temel maddelerin en önemli müşterisi haline gelen Çinin bu bakımdan da dünya sahnesinin en önemli oyuncularından biri haline geldiği görülüyor. oulagay@milliyet.com.tr Asıl rakip Çin mi?