"Dolar, euro ve yen karşısında daha da düşecek mi?" sorusuna cevap arayanlara karlar altındaki Davostan bir cevap verelim: Evet. Doların daha da düşmesi gündemde. Dünya Ekonomik Forumunun dünya ekonomisindeki olası gelişmelerinin tartışıldığı dünkü oturumunda dile getirilen görüşlerden biri buydu. Özellikle Merrill Lymchın başkanı Jacob Frenkel ısrarlı bu konuda. ABDnin dev bütçe açıklarını kısa sürede kapatmasının mümkün görünmediğini belirten İsrail Merkez Bankasının eski başkanı, "Dengelerin yeniden kurulması doların daha da değer kaybetmesiyle sağlanacak, ABD yönetimi de zaten bunu amaçlıyor" diyor. Çinle Japonyanın doları destekleyen, dolara dayalı kağıt alımlarını azaltması halinde olabilecekleri ise kimse düşünmek istemiyor. Dünya Ekonomik Forumunun dünkü öğlen oturumunun ayakta alkışlanan konuşmacısı eski ABD başkanı Bill Clinton dı. Küreselleşmenin ülkeler ve halklar arasında çok yönlü bir yakınlaşma ve karşılıklı etkileşim yarattığını, ancak bu etkileşimi bütünleşmeye dönüştürecek sistematik bir çabaya ihtiyaç bulunduğunu vurgulayan Clintonı dinlerken, özellikle bir noktada içim cız etti. Clinton, küreselleşmeyle birlikte sağlanan olumlu gelişmeleri sayarken bebek ölümlerindeki düşüşü ve ortalama ömür beklentisindeki artışı kaydetti. Geçen hafta açıklanan göstergeler Türkiyede 2001 krizi sonrasında bebek ölümlerinin artığını ve ömür beklentisinin değiştiğini ortaya koymuştu. Böylesine temel iki göstergede bile gerilemiş olmamız gerçekten düşündürücü. Clinton ve iç acısı Türkiye bu yıl henüz "sahne almadı" Davosta. Başbakan Erdoğanın cumartesi günü Dünya Ekonomik Forumu Başkanı Klaus Schwab ile büyük toplantı salonunda yapacağı ikili görüşme Türkiyeyi ve Ak Partiyi ilgiyle izleyenlerin merakını bakalım ne ölçüde giderebilecek. Umarız gene bir çeviri sorunu yaşanmaz çünkü Davos ahalisi her sözcüğün, her nüansın üzerinde durabiliyor.Benim burada edindiğim ilk izlenim Türkiyedeki gelişmelerin ilgiyle izlendiğini, ancak çoğu kimsenin gerek ekonomideki gelişmeler gerekse Ak Partinin kimliği ve siyasi performansı konusunda yeterli fikre sahip olmadığını gösteriyor. İstanbuldaki terör saldırıları sonrasında Başbakan Erdoğanla bir röportaj yapmış olan deneyimli İtalyan meslektaşımız Antonio Ferrari, "1 yıllık icraatı fena görünmüyor AKPnin ama sağlıklı bir değerlendirme yapmak için henüz erken" diyor. Türkiye ve AKP Geçen yıl Davosta ilgi odağı olan Brezilya Devlet Başkanı Lula bu yıl burada değil ama dünyadaki ünü Lulayı da aşan Brezilyalı ünlü yazar Paulo Coelho bu yıl da Davosta. Önceki akşam, resepsiyonda kendisi ile tanışınca Lulayı nasıl bulduğunu sordum ve bu soruyu sorarken de, Brezilyada Lulanın durumu ile Türkiyede Tayyip Erdoğanın durumu arasında bir paralellik gördüğümü söyledim. Coelho, Lulanın bugüne dek yaptıklarının iktidarını sağlamlaştırma amacına yönelik olduğunu ve kendi reform programını uygulama fırsatını ancak bundan sonra bulabileceğini söyledi. "Lula hakkında hüküm vermek için ona bu yılın sonuna kadar süre tanıyorum" diyen Coelhoyu dinlerken Türkiyede Erdoğana umut bağlamış olanların da benzer şeyler söyleyebileceğini düşündüm. oulagay@milliyet.com.tr Paulo Coelho ve Lula
