Osman Ulagay

Osman Ulagay

oulagay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Oğuz Satıcı buna benzer şikâyetleri epey zamandır dile getiriyor ve Merkez Bankası'nın faizleri yüksek tutup TL'nin aşırı değerlenmesine yol açtığını ileri sürerek Merkez Bankası'nı suçluyor.Ekonominin verileriyle haşır neşir olan ekonomist dostum Asaf Savaş Akat da, TL'nin bugün eriştiği kur düzeyiyle sürdürülebilir bir büyümenin mümkün olmadığını ve ekonomide ciddi bir yavaşlamanın, hatta durgunluğun gündeme gelebileceğini savunuyor bir süredir. Geçen pazar Sabah gazetesinin ekonomi sayfasının manşeti şöyleydi: "Sanayi S.O.S. veriyor, imdat çığlığını duyun". Habere göre İstanbul Sanayi Odası Başkanı Tanıl Küçük, İstanbul Sanayi Forumu Meslek Komiteleri ortak toplantısında yaptığı konuşmada, üyelerinden çok ciddi uyarı sinyalleri aldıklarını belirtmiş ve özellikle kârsız çalışma noktasına gelen ihracata yönelik sanayinin S.O.S. sinyalleri verdiğini söylemişti. Öte yandan ekonomideki büyümenin geniş kesime yansımadığı, orta sınıfın eridiği, toplumsal patlamanın şartlarının oluştuğunu ileri süren haber ve yorumlara da daha sık rastlanıyor son zamanlarda.Bütün bunların etkisiyle ekonominin geleceğine ilişkin soru işaretlerinin artmaya başladığı bir ortamda, yeni adıyla Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2005 yılının 3. çeyreğine ilişkin milli gelir (GSMH ve GSYH) verilerini açıkladı önceki gün. Bu rakamlara bakarak karamsarlığı sündürmek pek mümkün değildi. Sabit fiyatlarla GSMH % 7.3, GSYH % 7 büyümüştü 3. çeyrekte ve 9 aylık büyüme de % 5.5 olmuştu.Rakamların ayrıntılarına bakıldığında daha da çarpıcı bir tablo ortaya çıkıyor. 2005 yılının 3.çeyreğinde sabit fiyatlarla özel nihai tüketim % 11.2 artmış, reel sektör yatırımlarının göstergesi olan sabit sermaye oluşumu % 27.8, inşaat sektörü % 19.7, ticaret % 7.1 büyümüş. İlk iki çeyrekte hiç büyüyemeyen tarım kesiminde bile % 6.4'lük bir büyüme kaydedilmiş. Tüketim harcamalarının alt kalemlerine bakıldığında da gıda harcamalarında % 10.1'lik, dayanıklı tüketim malı harcamalarında % 31'lik çarpıcı artışlar göze batıyor. Ekonomi coşmuş Bu rakamlara bakarak ekonominin yavaşlama sinyalleri verdiğini ileri sürmek ve yeni faiz indirimlerini savunmak kolay değil. Yılın son çeyreğinde de keskin bir yavaşlamanın sinyalleri yok orta yerde. O halde sorun nerede, tüm bu şikâyetler ve karamsar beklentilerin kaynağında ne var?Cevabın ipuçlarını değerli dostum Ercan Kumcu'nun dünkü yazısında bulmak mümkün. Sorun imalat sanayinde ve özellikle de ihracata yönelik kimi sektörlerde. Kumcu'nun aktardığı verilere göre bu yılın ilk on ayında tekstil sektöründe % 13, giyimde % 12.5, deri eşyada % 24'lük üretim düşüşleri yaşanmış. Sanayinin kimi sektörlerinde ve ekonomideki ağırlığı artan sanayi dışı kesimlerde ise çarpıcı büyüme oranları çıkıyor karşımıza.Türkiye ekonomisi kapsamlı bir dönüşümün içine girmiş durumda. Bu sancılı süreçte kafalar daha çok karışacak. oulagay@milliyet.com.tr Sorun nerede?