Osman Ulagay

Osman Ulagay

oulagay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Programını önceki gün açıklayan 57. hükümetin ekonomide zor seçeneklerle karşı karşıya bulunduğu ve manevra alanının çok dar olduğu bir sır değil. Hükümet programında yer alan hedef ve dileklerin çoğu katılmamak olanaksız ama hemen herkesin aklına takılan soru şu: bu hedefler ve niyetler de, önceki hükümetlerinki gibi, lafta ve kağıt üzerinde mi kalır acaba?
Bugün gündemde olan sorunların çoğunun 1991'den beri gündemde olduğu ve her gelen hükümetin bugünküne benzer vaatlerle işe başladığı düşünülürse şimdi bu kuşkunun duyulmasına ve bu sorunun sorulmasına hiç şaşmamak gerekiyor.
Yeni hükümetin bu kuşkuları dağıtmak ve aşmak için öncelikle iki şey yapması gerekiyor: (1)Hedefler arasında öncelikli olanları belirlemek ve (2)Daha önceki hükümetlerin bir türlü yapamadığı yasal düzenlemeleri hızla gerçekleştirerek onlardan farklı olduğunu kanıtlamak. Hükümet bu iki adımı atabildiği taktirde bir anda, en azından iş aleminin gözünde, bir anda inandırıcılık kazanabilir ve sonraki adımlarını çok daha kolay atabilir.
Hükümete bu inandrıcılığı kazandıracak. iç piyasaya ve uluslararası kuruluşlara "bu hükümet farklı" dedirtecek yasal düzenlemeler arasında sırasıyla finans kesimi yasası, sosyal güvenlik yasası ve tarımsal destekleme yasası öncelik taşıyor.

Uzmanların analizi

Türkiye ekonomisine faiz ve borsanın dar penceresinden değil de reel ekonomiyi de içeren daha geniş bir percereden bakabilen ekonomistler de, yeni hükümetin kendisini enflasyon hedefleriyle bağlamadan reform niteliğindeki yasal düzenlemeleri gerçekleştirmesinin daha akıllıca bir başlangıç olacağını belirtiyorlar. Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi ve Ekonometri Merkezi tarafından düzenlenen bir günlük konferansa katılan UNCTAD(BM Ticaret ve Kalkınma Örgütü) başekonomisti Yılmaz Akyüz ve ODTÜ öğretim üyesi Prof. Merih Celasun, hükümetin önündeki seçenekleri tartışırken bu noktanın altını çizdiler.
Türkiye'nin geçen yıldan beri çok ciddi bir dış şok yaşadığını vurgulayan Yılmaz Akyüz, bu şoku aşmaya çalışan bir ülkede kapsamlı bir enflasyonla mücadele programı uygulamanın zor olacağını belirterek hedefin enflasyonu düşürmek diye belirlenmemesini, önceliğin bankalar yasasıyla sosyal güvenlik yasasına verilmesini ve mali disiplinin sağlanmasını önerdi.
Prof. Merih Celasun da ekonominin her kesiminden şikayetlerin yükseldiği bir ortamda kapsamlı bir enflasyonla mücadele programı için gerekli toplumsal desteği sağlamanın zor olacağını belirterek önceliğin reform niteliği taşıyacak yasal düzenlemelere verilmesini istedi.

Tapunuz internette

İstanbul'da gayrimenkul alıp satmak isteyen vatandaş tüm işlemlerini internet sitesinde yaptırdıktan sonra e - mail randevusuyla tapuya giderek bir defada işini görebilecek.

İstanbul'da tapu ve kadastroyla ilgili bir işi olan vatandaş artık işinin büyük bölümünü bir bilgisayar terminalı başında yapabilecek. Vatandaşa 24 saat hizmet götürecek olan "dijital devlet"in Türkiye'deki öncü uygulamalarından biri Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü İstanbul bölgesinde başlamış bulunuyor. Geçen hafta bu köşede yer alan "Devlet 24 saat hizmetinizde" başlıklı yazı üzerine bizi arayıp kendi uygulamaları hakkında bilgi veren Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü İstanbul Bölge Müdürü Nihat Kandal, bilgi alma ve elektronik başvuru işlemlerinin internette www.istanbultapubolge.gov.tr ya da www. mulkiyet.org adreslerindeki sitelere girilerek yapılabildiğini, "Taşınmazmal Bilgi Sistemi" ile internet kullanmadan telefonda bilgi almayı sağlayacak sesli yanıt sisteminin de yakında devreye gireceğini söyledi.
Kandal'ın verdiği bilgiye göre Kadastro Müdürlükleri ile Tapu Sicil Müdürlükleri'nin günlük olarak uyguladığı bütün işlemlerle ilgili her türlü bilgi yukarda adresleri verilen internet sitelerinde bulunabiliyor. Bu siteye giren vatandaş işlemlerini yaparken nasıl bir yol izleyeceğini ve hangi belgeleri getirmesi gerektiğini öğrenebiliyor. Yapmak istediği işlem için ödenmesi gereken harç oranlarını da harçlarla ilgili sayfada bulan vatandaş kendi işlemini yapmak için gerekli bilgilerin tümünü, tapu sicil ya da kadastro müdürlüğüne gelmeden edinmiş oluyor. Bunun yanısıra söz konusu sitelerde konuyla ilgili mevzuata ilişkin ayrıntılı bilgilere erişmek de mümkün.

Elektronik başvuru

Vatandaş gene aynı siteleri kullanarak elektronik ortamda işlem başvurusu da yapabiliyor. Bunun için işlem yaptırmak isteyen kişinin kendine ait nüfus bilgilerini sisteme girip kendine ait olan gayrimenkulun ada ve parsel numarası ile yaptırmak istediği işlemin çeşidini belirten bilgileri e - posta ile gerekli müdürlüğe göndermesi gerekiyor. Söz konusu e - mail'in hangi müdürlüğe gideceği sistem tarafından belirleniyor. İlgili müdürlük e - mail'i aldıktan sonra elindeki nüfus bilgileriyle e - mail'deki bilgileri karşılaştırıyor ve güvenlik sorununu çözdükten sonra vatandaşın yaptırmak istediği işlemlerin gerçekleşmesi için gerekli belgeleri ve işlemin gerçekleşeceği tarih ve saati gene e - posta yoluyla kendisine bildiriyor.
Tapu ve Kadastro İstanbul Bölge Müdürü Nihat Kandal, Türkiye'de ve Türkiye dışında işlem yaptırmak isteyen vatandaşlarımızın ve yabancı uyruklu kişilerin bu sistemi kullanarak nihai işlemi yapacakları gün ve saat için randevu almış olacaklarını ve belirlenen saatte bir kez ilgili tapu müdürlüğüne giderek işlemlerini "dakikalarla ölçülen bir süre içinde" yapabileceklerini belirtiyor.

Sesli yanıt sistemi

Halen hazırlıkları sürmekte olan Taşınmazmal Bilgi Sistemi uygulamaya girdiğinde vatandaş internette güvenlik şifresini kullanarak kendine ait tapu kayıtlarını gödürtüleyebilecek, kadastro müdürlüğüne gitmeden çap ve aplikasyon krokisi gibi belgeleri evindeki ya da ofisindeki yazıcıdan alabilecek. Bu begeleri almak için gerekli olan harcı sistemden öğrenip kredi kartıyla ödeyen vatandaş işlemin sonunda elde ettiği belgeyi imzalayarak resmi belge haline getirmiş olacak.
Bilgisayar ve internet erişimi olmayan vatandaşlar için ise sesli yanıt sisteminin geliştirilmekte olduğunu anlatan Nihat Kandal, bu ay sonunda belirlenecek telefonlardan Tapu Sicil ve Kadastro Müdürlükleri'nde yapılacak işlemlerde izlenecek yol, gerekli belgeler ve harç oranları konusunda bilgi alınabileceğini, istenen bilgi ve belgelerin faks yoluyla da edinilebileceğini açıkladı.

Sonuçların dünyası, hayallerin bedeli

Örneklerin üçü de çok çarpıcı, üçü de çok düşündürücü.
Cam kafes içindeki Abdullah Öcalan'ın acınacak halini bütün Türkiye, bütün dünya gördü. Marksist - Leninist lider, Kürt halkının özgürlük savaşçısı, büyük kurtarıcı bu adam mıydı? Kendi çapına yaraşır bir çapsızlıkla devlete, Türkiye Cumhuriyeti'ne, Atatürkçülüğe sığınan bu adam mı sürüklemişti binlerce kişiyi isyana? Binlerce kişinin ölmesine, yaralanmasına, evinden barkından sürülmesine yol açan olayların başrol oyuncusu cam kafesteki bu adam mıydı? Bu sonuca nasıl gelindi? Apo neden bu duruma düştü?
İkinci örneğin kahramanı Sırp lideri Miloşeviç. Modern zamanların en gaddar ulusu ünvanını Bosna'da kazanan Sırpların lideri, ülkesini "tarihte en fazla bomba atılan ülke" konumuna getirdikten sonra NATO'nun anlaşma koşullarına uyacağını açıkladı. Sonunda belki hem Kosova'dan çekilmek zorunda kalacak, hem de altyapısı tahrip olmuş, ekonomisi felce uğramış bir ülkede fena halde burnu sürtülmüş bir halkı yönetmeye çalışacak. Bu sonuca nasıl gelindi? Miloşeviç nasıl bu duruma düştü.
Üçüncü örnekte son nokta henüz konmadı ama sonuç şimdiden belli. Irak halkını yıllarca süren bir perişanlığını içine sürükleyen Saddam'ın sonu da sanırım pek parlak olmayacak.

Hayaller güzel ama

Aslında her üç örnekte de olay, haddini bilmez bir liderin ibret dolu serüveninden ibaret değil tabii ki. Her üç örnekte de öfkelerini, kinlerini, hırslarını, umutlarını ve hayallerini tatmin etmek için bu kişilerin peşine düşüp vuran, öldüren, ırza geçen, yakıp, yıkan binlerce insan da var. Onlar olayın sonucunu düşünmeden, o ondaki tepkileriyle, duygularıyla, hırslarıyla bu adamların peşinden sürüklenmişler, her şeyi yapmaya koşullanmışlar. Kendi hayallerini onun peşine takmışlar. Ve sonunda muazzam bir bedel ödedikten sonra acı gerçekle karşılaşmışlar, hayallerini taşıyan liderin yenilgiyi kabullenişine tanık olmuşlar.
Bütün bu yaşananları küçümsemek olanaksız. Bu olayları içindeki herkes kendine göre bir dram yaşadı belki de. Hayatın tek anlamı bu uğurda gösterdikleri çabaydı belki onlar için. Onlar sonu başından belli bir uğraşın içinde olduklarının farkında bile değildiler. Sonuçların dünyasında değil hayallerin dünyasında dolaştıkları için bunun farkına varmaları olanaksızdı.

Acımasız gerçekler

Sonuçların dünyası acımasız bir dünya. Küresel düzendeki gidişi anlamayan, anlama çabası göstermeyen hiç kimse sonuçların dünyasını da anlayamaz. Anlayamadığı için vatan için, millet için, din için büyük kavgalara, büyük serüvenlere atılabilir. Hamasi söylemlerle insanları peşinden sürükleyebilir. Sonuçların dünyasını görmeyenler günlük olayların ve hayallerin dünyasında sürüklenip durur. Hayatın çoğu bu uğraşlarla geçer ama sonuçları etkileyen faktörler, değişkenler gözardı ediliyorsa bu uğraşlar sonucu etkileyemez.
Günümüzde gücün temel kaynağı bilgi ve teknoloji. Bu gerçeği gözardı edenler en parlak nutukları da atsalar, bu güce sahip olanlara karşı en pervasız çıkışları da yapsalar varacakları sonuç bellidir.



Yazara E-Posta: oulagay@milliyet.com.tr