Osman Ulagay

Osman Ulagay

oulagay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Müjdeler olsun Türkiyem! IMF’nin iki numaralı adamı Stanley Fischer’ın bu Türkiye ziyaretinde şu ana kadar ciddi bir olumsuzluk yaşanmadı. Dün sabah Stanley Fischer’la buluşan ekonomi yazarları arasında "kur kavgası" çıkmadığı gibi Mr. Fischer’la görüşen liderlerimiz de 19 Şubat’ı anımsatan marifetler sergilemedi. Tam tersine Fischer, görüştüğü üç siyasi lideri de ekonomik programı uygulamaya çok kararlı bulduğunu söyledi, dün sabah birlikte kahvaltı ettiği ekonomi yazarlarına.
Her üç lider de Fischer’a, "Bu program aslında bizim programımız ve bu programı başarıya ulaştırmak için ne gerekiyorsa yapacağız", diyerek güvence vermiş ve bu da onu etkilemişti. "En azından işler yoluna girene dek üç liderin de bu sözlerini tutacağını ve farklı bir davranış içine girmeyeceğini, seçimi falan düşünmeyeceğini sanıyorum", dedi Mr. Fischer ve hemen ekledi: "Bu amatörce yapılmış bir siyasal tahmin tabii."

IMF Başkan Yardımcısı Fischer, öncelikle bunları duymak, koalisyon liderlerinin uygulanmakta olan ekonomik programa bağlılıklarını kendi ağızlarından dinlemek için gelmişti galiba Türkiye’ye. Fischer üç liderden istediği güvenceyi almış görünüyordu ve bu yılın mayıs ayından beri atılan adımları, gerçekleştirilen yapısal düzenlemeleri önemsiyor, enflasyonun düşmeye başlamasını ve dış dengenin düzelmesini umut verici buluyordu ama henüz aşılamayan ciddi bir sorun vardı: Uluslararası piyasalar bu programın başarılı olacağına henüz inanmamıştı. Bunu sağlamak için nelerin yapıldığını, nelerin başarıldığını, Türkiye dışında çok daha etkili biçimde anlatmamız, uluslararası piyasalarla sürekli temas halinde olmamız gerekiyordu.
Türkiye içinde ise kamuoyunun desteği önemliydi ve Mr. Fischer’a göre bu destek vardı, ancak dalgalı kur rejimi konusunda bazı farklı görüşler ileri sürülüyordu.

Mr. Fischer’ın bu konudaki tavrı ise gayet netti: Daha önce diğer kur rejimlerini denemiş olan Türkiye’nin şu anda dalgalı kur dışında bir seçeneği yoktu. Dalgalı kur rejiminde hükümetin ya da kamu otoritesinin her hangi bir kur hedefi belirlemesi ve bu hedefi koruyacağını açıklaması mümkün değildi. Ancak bu Merkez Bankası’nın kurun anormal dalgalanmalar gösterdiği ortamlarda piyasaya müdahale etmesine engel değildi.
Uygulanmakta olan programda "çıpa" görevi yapacak unsur ise enflasyon hedeflemesi çerçevesinde belirlenecek olan bir parasal büyüklük olacaktı. Haziran ve temmuz aylarındaki enflasyon göstergeleri olumluydu ve enflasyon cephesindeki bu gelişmeler çok geçmeden enflasyon hedeflemesine geçilebileceğini düşündürüyordu.
Stanley Fischer’ın dün söylediklerinin çoğu bana fazlaca iyimser göründü ama özellikle bu noktadaki iyimserliğine katılmam ve birkaç aylık rakamlara bakarak Türkiye’nin yakın gelecekte enflasyon hedeflemesine geçebileceğine inanmak pek kolay değil doğrusu.
Toplantıya katılan Kemal Derviş’in salt mali sorunlar nedeniyle sıkıntıda olan reel sektör firmalarının sorunlarına çözüm bulma gereğini gündeme getirmesi ise bu konunun onun gündeminde kazandığı önemi ortaya koydu.