Osman Ulagay

Osman Ulagay

oulagay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Türkiye'de devletin yetersizliğinin ekonomi yönetiminden depreme ve faili meçhullere uzanan bir dizi çarpıcı örnekle sergilendiği bir ortamda önemli bir toplantı yapılacak bugün. TÜSİAD'ın Dünya Bankası ve OECD'nin katkılarıyla düzenlediği panelde devletin küreselleşme karşısındaki konumu ve rolü tartışılacak. Sabancı Center'da yapılacak olan toplantıda Dünya Bankası'nın 1999/2000 Dünya Kalkınma Raporu çerçevesinde Türkiye'nin durumu da ele alınacak.
"21. Yüzyıla Girerken" başlığını taşıyan Dünya Bankası 1999/2000 Kalkınma Raporu, 20. yüzyıl biterken gündeme gelen küreselleşme (globalization) ve yerelleşme (localization) olgularının devlete ve devleti yönetenlere yeni görevler ve roller yüklediğini belirtiyor. Rapora göre, devletin bir yandan küreselleşmenin gündeme getirdiği tehdit ve fırsatlar karşısında ulusal politikalara yön vermek, diğer yandan yerel örgütlerden ve baskı gruplarından gelen talepleri karşılamak için kendine düşen rolü gerektiği gibi oynaması, ülkelerin 21. yüzyıldaki performansını belirleyecek.
Burada dikkati çeken nokta, "devlet küçülürse her sorun çözümlenir" anlayışını dışlayan, devletin kalkınmadaki rolünü önemseyen ve yeniden tanımlayan bir anlayışın öne çıkması. TÜSİAD'ın da bu anlayışı benimsediğini belirten yönetim kurulu üyesi Korkmaz İlkorur, "Hedefimiz devleti eleştirenlerin trenine binmek değil, küreselleşmenin reddedilemez bir olgu olarak karşımıza çıktığı bir ortamda devletin hangi ilkelere göre yeniden yapılanması ve yönetilmesi gerektiğini ortaya koymak" diyor.
Devletin bu yeni rolü gereğince oynayabilmesi için (1) Yeniden yapılanması ve (2) Gerek uluslararası alanda gerekse yerel düzeyde, hükümetlerden sivil toplum kuruluşlarına ve firmalara kadar uzanan çeşitli birimlerle işbirliği yapma ve ortaklıklar oluşturma kapasitesini geliştirmesi gerekiyor.
Devletin yeniden yapılanması başlığı altında dört konu öne çıkıyor:
* İyi ve doğru yönetim (good governance) ilkelerinin benimsenmesi,
* Şeffaf karar alma mekanizmalarının kurulması,
* Yasal düzene ve hukuki süreçlere verimlilik kazandırılması,
* Sağlıklı bir düzenleme/denetleme sistemimin (regulatory system) kurulması.
Korkmaz İlkorur, özellikle bu son noktanın altını çiziyor ve devletin bu ilkeler çerçevesinde yeniden yapılanması halinde hem uluslararası kuruluşlarla hem de Türkiye'deki sivil toplum kuruluşlarıyla verimli bir işbirliği gerçekleştirmesinin kolaylaşacağını ve "etkili devlet" olma şansının artacağını belirtiyor.


Yazara E-Posta: oulagay@milliyet.com.tr