Türklerin, dünyaya hükmetme iddiasındaki büyük güçlere bile kafa tutabileceğini düşünmek ve hissetmek, çoğumuzun hoşuna gidiyor her halde.Bu tür duygularla beslenen milliyetçi dalganın, günlük yaşamında tatminsizlikler yaşayan insanlara belli bir tatmin sağladığı düşünülebilir. Türkün yenilmezliğini vurgulayan milliyetçi dalganın bir boşluğu doldurarak bir işlevi yerine getirdiğini ve bu nedenle millete, parayla ifade edilemeyecek bir yarar sağladığını da düşünebiliriz.Ancak bu işlevi yerine getiren milliyetçi dalganın giderek politikayı ve özellikle Türkiye'nin dış politikasını etkilemesi halinde ne olur? Bu yönde bir gelişme acaba millete yarar mı sağlar, zarar mı getirir? Şu Çılgın Türkler kitabı satış rekorları kırmaya devam ederken yeni vizyona giren Kurtlar Vadisi - Irak filminin de izlenme rekorları kıracağına kesin gözüyle bakılıyor. Şu Çılgın Türkler'i okuyan ya da Kurtlar Vadisi Irak'ı izleyen Türklerin bu sayede kendilerini daha iyi hissettiği anlaşılıyor. Bu soruya cevap ararken ABD'de Bush yönetiminin, 11 Eylül şoku sonrasında Amerika'da kabaran milliyetçi dalgadan da yararlanarak izlediği saldırgan politikanın, dünyanın tek süper gücüne ne kazandırdığına ve ne kaybettirdiğine bakmakta yarar var. Geçen hafta açıklanan verilere göre ABD'nin bu yıl içinde yapacağı 120 milyar dolarlık harcamayla Afganistan ve Irak savaşlarına harcadığı para 440 milyar doları bulacak. Nobel ödüllü iktisatçı Joseph Stiglitz'in daha önce bu köşede (16 ocak tarihli yazımızda) değindiğimiz hesaplamasına göre, savaşın ABD'ye toplam maliyetinin 2 trilyon dolara yaklaşması söz konusu.Bu korkunç maliyete karşılık ABD'nin kazancı ne oldu? Halen mahkemede ABD'ye kafa tutmaya devam eden Saddam Hüseyin'i devirmenin ötesinde ne elde etti ABD? Irak'ta seçimlerin yapılmış olması ve ilk kez demokratik sayılabilecek bir hükümetin kurulması olasılığı kimilerine göre olumlu bir gelişme ama Irak'ın büyük bir kaosa sürüklenmesi de göz ardı edilmemesi gereken bir olasılık.Bunun ötesinde, ABD'nin saldırgan politikası, Kurtlar Vadisi filmindeki gibi, Amerika düşmanlığını dünyanın dört bir yanında körüklemiş durumda. ABD örneği ABD örneği, milliyetçi dalgayı arkasına alarak politika belirlemenin ve askeri güç kullanarak sorun çözmeye kalkışmanın süper güç ABD'ye bile yarardan çok daha fazla zarar getirdiğini gösteriyor. Türkiye gibi bir ülkenin, yükselen milliyetçi dalgadan etkilenerek dış politika belirlemeye yönelmesinin ve güç kullanarak çözüm üretmeye kalkışmasının ülkeye ve millete yarardan çok zarar getireceği de açık bence.Milliyetçi dalganın etkisiyle ekonomi politikalarına farklı bir yön vermeye kalkışmanın, Türkiye ekonomisine olumsuz yansımalar yapacağını düşünmek de zor değil. Bugünün dünyasında ekonomideki başarılarıyla adından söz ettiren Çin ve Hindistan gibi ülkeler, milliyetçi bir söylemden kaçınarak ve dünya ekonomisiyle bütünleşerek güçlerini artırıyor.Sonuçta millete yarayacak yol bizim için de ancak bu olabilir. oulagay@milliyet.com.tr Türkiye'ye yarar mı?