Osman Ulagay

Osman Ulagay

oulagay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Ulaştırma Bakanı Öksüz’ün, Sayın Devlet Bahçeli tarafından istifaya zorlanmasıyla piyasalardaki karamsarlığın dağılacağını ve hükümete duyulan güvensizliğin ortadan kalkacağını düşünenler galiba çok kısa vadeli bir bakış açısıyla yaklaşıyorlar bu gelişmeye. Olaya biraz daha kapsamlı bakarak bu istifayı MHP’nin yeni stratejisinin bir halkası olarak da değerlendirebiliriz.
MHP’nin ve bazı bakanlarının son haftalardaki tavırlarına biraz dikkatlice bakarak MHP’nin başka bir hesabın peşinde olduğunu düşünmek mümkün bence. Programın çökeceğini, hem Derviş’i hem de IMF’yi dışlayan, milliyetçi bir programın gündeme geleceğini hesaplayarak bunun öncülüğünü yapma hesabında, sanki MHP. Ancak "ülkeyi bu noktaya MHP getirdi" denmesini de istemiyor ve bu nedenle taviz vererek vakit kazanıyor ve "MHP her fedakarlığı yaptı ama buna rağmen Derviş başarısız oldu, program çöktü" noktasına gelinmesini bekliyor.
MHP’li bakanların ve milletvekillerinin beyanları bu niyetlerini açıkca ortaya koyuyor. "Türkiye’ye ve Türkiye’yi savunan MHP’ye karşı bir dış komplo var ve krizin asıl nedeni bu" izlenimi yayılmak isteniyor. Buna direnmenin hazırlığını görüyorum ben MHP’de. Ayrıca değişime direnen kesimlerin sözcülüğünü de yapmaya aday MHP.
MHP’nin öncülüğünü yapmak istediğini düşündüğüm, IMF ve Derviş programına alternatif olabilecek bir programın toplumda geniş bir destek bulması uzak bir olasılık değil. Kendini "solcu" sayan kimi çevrelerde de, "milliyetçi" ve "islamcı" kesimlerde de, değişim çabalarına direnen kesimlerde de, iş aleminin belli kesimlerinde de bu eğilime destek var. Yazar - çizer takımında da ciddi bir destek bulabilir. "Bizi bu çıkmaza IMF sürükledi, Çare IMF’den kurtulmak ve moratoryum ilan etmektir" diye fikir beyan edenler hiç de az değil. Böylece üretimin artacağını, borcumuzu ödemezsek bu paranın bize kalacağını düşünenler de var.
Bu düşüncenin uzantısında döviz kaybını önleyeceği sanılan kambiyo yasaklarının gündeme gelmesi de hiç şaşırtıcı olmaz. Bu tür bir seçeneği savunanların bunun ülkeye ve kendilerine faturasının ne olacağını kesinlikle bilmediklerini düşünüyorum. Ancak bugün gelinen noktada bunları düşünmenin kimilerine çekici geldiği bir gerçek. MHP’nin böyle bir seçeneğin bayraktarlığına heves etmesi de anlaşılabilir bir şey.
Dünyayı ve ekonomiyi anlamayanların elinde bu durumlara düşürülen Türkiye böyle bir tuzağa da düşer mi? Küresel ekonomiden koparak sorunlarına çözüm arama bahtsızlığına da uğrar mı bilmiyorum ama gelinen noktada tüm bu olasılıkları da hesaba katmalı. "Öksüz gitti, sorun bitti" sonucuna varmak için çok erken. Bu tamamen taktik bir istifa olabilir. MHP’ye "değişti" deyip prim verenler, Sayın Bahçeli’yi merkez sağın liderliğine aday görenler önümüzdeki dönemde görüşlerini gözden geçirmek zorunda kalabilirler.