Mr. Fischerın iki Türkiye ziyareti arasında geçen sürede bu "dalgalanma"nın sonucu doların TL değerinin yaklaşık yüzde 100 artması oldu. 19 Şubat sabahı 685 bin Türk Lirası olan doların değeri 1 milyon 300 bin liranın üzerinde. Umarız bu olay kötü bir anı olarak kalır ve aradan geçen sürede IMF ve piyasalar konusunda yeni deneyimler edinen Sayın Ecevit ile Sayın Fischerın bu yazı yazıldıktan sonra yapılacak olan görüşmesi olumlu bir havada geçer.Stanley Fischerın Türkiye ziyaretinin amacının da esasen olumlu bir hava yaratmak olduğu anlaşılıyor. Mr. Fischerın, IMFnin hatırı sayılır bir mali katkıyla desteklediği "dalgalı kur"a dayalı yeni Türkiye programının başarıyla uygulanmakta olduğu yolunda uluslararası piyasalara bir mesaj vermek için Türkiyeye geldiği izlenimi yaygın.Bu ziyareti ilginç kılan noktalardan biri ise Mr. Fischerın, sonunda kendi tavsiyesiyle çöken "kur çıpası"na dayalı önceki programın baş mimarı olması. Davosta yapılan Dünya Ekonomik Forumu gibi uluslararası toplantılarda, kur bantları yoluyla çıpadan çıkış senaryosunu da içeren "kur çıpası"na dayalı Türkiye programını sahiplendiğine tanık olduğum Mr. Fischera şimdi sorulması gereken soruların başında şunlar geliyor: 2000 yılı başında Türkiyenin kur çıpasına dayalı bir programla yola çıkmasını gerektiren koşullar şimdi ortadan kalktığı, örneğin enflasyon düştüğü için mi dalgalı kur öneriliyor Türkiyeye? Yoksa o politika başından beri mi yanlıştı? Ya da "dalgalı kur" şimdi zorunluluk altında uygulanan geçici bir rejim mi? Enflasyonla mücadele yeniden gündeme geldiğinde yeniden bir tür kur çıpasına ya da kur bandına dayalı bir rejime geçmek mi gerekecek?Kur rejimini Mr. Fischerın ziyareti sonrasında da tartışmaya devam edeceğiz herhalde. Ancak bu arada unutmamamız gereken önemli bir nokta var: Kendi programına gereğince sahip çıkamayan ve güven vermeyen bir hükümetin açıklarını hiçbir kur rejimi kapatamaz. oulagay@milliyet.com.tr Uluslararası Para Fonu IMFnin ikinci adamı Stanley Fischerın Türkiyeyi ziyaret edeceğini duyduğumda, "Eyvah, acaba bu kez ne gelecek başımıza" diye düşünmeden edemedim. Belleği çok güçlü olmayanların bile anımsayacağı gibi, G - 20 ülkelerinin toplantısı nedeniyle ülkemize gelen Stanley Fischerın Başbakan Ecevitle görüşme yapmak üzere Ankarada bulunduğu 19 Şubat günü yakın tarihimizin en ilginç olaylarından biri yaşanmış, devletin tepesindeki atışma Türkiyeyi temelinden sarsan krizin tetikleyicisi olmuş. O noktada Mr. Fischerın tavsiyesi de alınarak, "kur çıpası"na dayalı enflasyonla mücadele programının çöktüğü ve Türk Lirasının dalgalanmaya bırakıldığı ilan edilmişti.