Osman Ulagay

Osman Ulagay

oulagay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Sık sık karşılaştığım, "Türkiye ekonomisi için 2006'da bir risk görüyor musun?" sorusuna da bu vesileyle cevap vermiş olayım. 2006'da hemen kendini gösterecek, ekonomiden kaynaklanan ciddi bir risk var gibi görünmüyor. Ama eğer 2006 yılında Türkiye bir hesaplaşma alanı haline gelirse ekonomi büyük bir risk altına girer. Bundan hiç şüpheniz olmasın. Bugün Türkiye'ye, dış kaynak girişi sürüyor ve ekonomi bunun yarattığı iyimserlikle büyümeye devam ediyor. Dış kaynak girişi ise öncelikle politik istikrarın ve ona bağlı olarak ekonomik istikrarın süreceği varsayımına dayanıyor. Bu varsayımın doğru olmadığı anlaşıldığı anda bütün senaryo çöker ve iyimserlik bir anda karamsarlığa döner. Son haftalarda Türkiye'de yaşanan kimi gelişmelerle, yapılan kimi değerlendirmeleri ve üretilen söylentileri ciddiye alacak olursanız kolaylıkla uykunuz kaçabilir. Türkiye'nin, farklı amaçlarla tehlikeli hesaplar içine girmiş olan kişi ve grupların hesaplaşma alanı haline gelmek üzere olduğunu düşünüp, 2006 yılı için karamsarlığa kapılabilirsiniz. Güneydoğu Anadolu'daki gelişmeler ve Kürtler üzerinden siyaset yapma hesabı içinde olanlar konusunda fikir yürütecek konumda görmüyorum kendimi ama bu konumda olanlardan edindiğim izlenim, Kürt hareketinin aklın değil maceranın yoluna dönme olasılığının son aylarda arttığını gösteriyor. Bu izlenime göre, terörle içli dışlı olmuş unsurların hareket içinde yeniden belirleyici olması olasılığı da artıyor.Bu yöndeki bir gelişme, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) iktidarını yıpratmak için fırsat kollayan kesimlere nicedir aradıkları fırsatı hazırlayabilir. Aşırı milliyetçi ve militarist kesimlerden, solda olduklarını iddia eden milliyetçilere doğru açılan yelpazedeki unsurlar, AKP hükümetinin bu alandaki zafiyetini çok güzel istismar edebilir. Bunlar içinde, amaçlarına varmak için her türlü yöntemi kullanmaya alışmış olanlar, çeşitli provokasyonlara girişip toplumsal olayları tetikleyerek hükümeti daha da büyük çıkmazların içine itebilir. Tehlikeli hesaplar Toplumsal desteği hâlâ oldukça güçlü görünen AKP hükümeti de, bu noktada farklı bir hesabın içine girmeyi düşünebilir. Desteğinden emin olduğu kesimlere dayanarak, iktidar alanının tek hakimi haline gelme hevesine kapılabilir. Avrupa Birliği'nin (AB) taleplerini gerekçe göstererek, askerin sistemdeki rolünü sıfırlamaya kalkabilir.AKP hükümetinin böyle bir yola girmesi ise, meşruiyet tabanını genişletmesine olanak verenlerden hiç değilse bir bölümünün "laik düzen tehlikede" duygusuna kapılmasına yol açabilir. Meşruiyet tabanı daralan AKP hükümetinin AB nezdindeki inandırıcılığı da sarsılabilir.Bu tür tehlikeli hesaplarla kimin nereye varabileceğini öngörmek fevkalade zor ama bana öyle geliyor ki, bu tür maceracı hesapların hayata geçirilmesi halinde bu hesapları yapanların hiç biri umduğu gibi kazançlı çıkmayabilir. Yaratılan kargaşa ortamı, beklenmeyen sonuçlara da yol açabilir. Toparlanma umudundaki Türkiye ise mutlaka kaybeder. oulagay@milliyet.com.tr AKP'nin ikilemi