Osman Ulagay

Osman Ulagay

oulagay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

ABD yönetiminin Türkiye'ye ve özellikle de iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi'ne (AKP), dozu giderek artan bir kuşkuyla, hatta kaygıyla baktığı görüşünde konuştuğum herkes. Hamas liderinin Türkiye ziyareti, ABD yönetimi için bardağı taşıran olay olmuş.Irak'ta derin bir çıkmaza saplanmış görünen zordaki ABD yönetiminin, sağlıklı değerlendirme yapma kapasitesi ayrıca sorgulanabilir ama bu yönetim halen işbaşında ve AKP'nin bundan sonra atacağı her adımı dikkatle izleyeceği anlaşılıyor. Bu arada Türkiye'de AKP'ye alternatif olabilecek bir siyasi gücün ortada görünmemesinin de ABD yetkililerini umutsuzluğa ittiği belirtiliyor. Zordaki ABD'nin zordaki AKP'ye karşı tavır belirlemeye çalışacağı bir döneme giriyoruz sanki. Son haftalarda Washington'u ziyaret eden, görüşüne değer verdiğim dostlardan edindiğim izlenim şu: ABD Türkiye ilişkilerinde yeni bir dip noktaya yaklaşılmış durumda. Bush yönetimi gibi AKP hükümeti ve Başbakan Erdoğan'ın da zorluklarla dolu bir döneme girdiğini söyleyebiliriz. AKP hükümetinin, iktidarının ilk üç yılında oldukça başarılı görünmesini sağlayan dengeleri koruması hayli zorlaşmış görünüyor. Seçimlerin yaklaşmakta olduğu ortamda, kendisini iktidara taşımış olan toplumsal tabana daha sevimli görünmek isteyen AKP'nin ve hükümetin gündeminin artık buna göre belirleneceği anlaşılıyor. Avrupa Birliği (AB) ile bütünleşmeyi öncelikli hedef haline getiren ve iktidarın fiili paylaşımında uzlaşmacı davranan AKP'nin şimdi bu tavrını değiştirme eğiliminde olduğu görülüyor. AB ile bütünleşme hedefinin önceliğini kaybettiği ve AKP'nin ülkenin tek hakimi haline gelme çabalarının öne çıktığı bir ortamda, AKP'nin meşruiyet tabanını genişletmiş olan etkili kesimlerin AKP'ye mesafeli davranmaya başlaması kaçınılmaz görünüyor. ABD'nin AKP'den umudunu kesmesinin de bu kesimlerin hükümete karşı tavrını olumsuz yönde etkileyebileceği düşünülebilir. Seçim havasının hissedilmeye başlandığı bir ortamda, Türkiye'nin hâlâ IMF gözetiminde bulunması ve ekonomideki büyümenin geniş kitleye büyük ölçüde yansımamış olması da AKP'yi zora sokabilir. IMF ile ilişkileri bozmanın piyasaları olumsuz etkileyeceği de bir sır değil. ABD'nin olumsuz tavrının Kürt sorununun çözümünü daha da zorlaştırabileceği de bir gerçek. Zordaki AKP Öte yandan Bush yönetiminin de fevkalade zor durumda olduğu ortada. Irak fiyaskosu Amerikalıların Başkan Bush'a verdiği desteği % 30'lara düşürdü. Sonbaharda yapılacak Kongre seçimlerinde Bush'un partisinin azınlığa düşmesi tehlikesi var. İran'a karşı atıp tutmanın ötesinde ne yapacağını kestirmekte zorlanan ABD yönetimi, Hamas'ın Filistin'deki seçim zaferini de içine sindirebilmiş değil. Öte yandan Latin Amerika neredeyse bütünüyle ABD karşıtlarının eline geçiyor.Kendini kuşatılmış hisseden bir ABD yönetiminden her şey beklenebilir. AKP hükümetinin kendi tabanına mesaj vermek için ABD'yi daha da yabancılaştırmayı göze alması halinde ilişkilerde farklı bir noktaya gelinebilir. Bundan kimin kazançlı çıkacağını kestirmek ise pek kolay değil. oulagay@milliyet.com.tr Zordaki ABD