Ailede gölgede kalan kardeşlerin olay çıkarması hiç de şaşırılacak bir durum değil.
İngiltere Kraliçesi Elizabeth ile kardeşi Margaret arasındaki bitmeyen kavga mesela...
“Taht kavgası, olur o kadar” demeyin, sebebi para gibi gözüken ama temeli geçmişle hesaplaşma olan başka kavgalar da var.
Zeynep Korel’den söz ediyorum desem, “Kimdi?” diye düşünebilirsiniz bir süre.
Ama bir dönem Tanju Korel’in kızı, şimdi de Bergüzar Korel’in ablası diye haber olan kadın desem, hemen anlayacaksınız.
Köpek dolaştırmasına, evlere temizliğe gitmesine, kendi ayakları üzerinde duran, çalışmaktan utanmayan kadın diye saygı duymuştum ama yanılmışım fena halde.
Hepsi, bitmeyen ve bitmeyecek bir hesaplaşmanın planlı adımlarıymış.
Seda Sayan, bir süredir güzel ve fit halini sergiliyor sosyal medyada...
Bu tüm dünyada yayılan bir moda, üstelik estetik operasyonunu bile takipçileriyle paylaşan bir isim var karşımızda.
Yani Sayan’ın bu kareyi paylaşmasını garipsemiyorum ama fotoğrafın genelindeki estetik problemini es geçemiyor insan.
Mesela dünya genelindeki benzer pozlara baktığınızda, bilek kısmında bacakların birleştiği fotoğraflar görürsünüz daha çok, bu duruşu değil.
Yazmadan önce birlikte çalıştığım genç hanımlara da sordum ne düşündüklerini, Esra, “Doğumhane pozu gibi olmuş bu kare” deyince, aklın yolu bir dedim.
Sayan’ın bir karesinin yazısı değil bu aslında, sosyal medyanın bizi teşhirci kılan yanında sıklıkla yapılan bir hatadan söz ediyoruz.
Güzellik önemli ama sergilerken, kadının bedeni kadar ruhunu da yansıtan bir duruşun önemini, estetiği ve gizemli olmanın insanı daha çekici kıldığı gerçeğini de unutmamamız lazım.
ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, cuma günü açıklamalar yaptı. Soru-cevap bölümündeki önemli kısımları çoğu kişi atladı:
ABD Temsilcisi Suriye’den Türkiye’ye kaçan 350 bin civarında Kürt nüfus olduğunu söyledi, ardından “dürüst olmak gerekirse” vurgusunu yapıp, ilk kez, bu insanların bir kısmının da YPG’den dolayı Kuzey Suriye’den kaçtığını söyledi.
Özel Temsilci, Başkan Trump’ın pek sevdiği, terör saldırıları faili Mazlum Kobani için, ilk kez, “Kişileri ve bireyleri desteklemiyoruz” dedi, ardından “Suriye’deki herhangi bir grubun geleceğine yönelik anlaşma yapmadık” dedi. Daha önce de söylenen “IŞİD’e karşı dönemsel ve taktiksel bir destek” cümlesi de kuruldu ama tüm konuşmada ilk kez böyle bir tablo ortaya çıktı.
Cumhur- başkanı Erdoğan’ın Trump ile görüşmesinde verdiği video ve Mazlum Kobani’nin terör eylemlerini gösteren CIA belgesi belli ki işe yaramış. Aksi olsa, ABD, YPG
Burcu Esmersoy ve Tamer Karadağlı bir mola yerinde görüntülenmişler. Hemen “Yakalandılar” oldu adı. Birlikte Afyon’da bir sete gidiyorlarmış, ne seti bilmiyorum ama bir mola yerinde çekilmiş görüntü.
Peki bir kadın ve erkek araçta birlikte yolculuk ediyorlarsa illa aralarında bir ilişki var demek mi bu?
Böyle düşününce, kadın ile erkek yan yana gelemez hatta asansörde kalmaları bile zina sayılır diyen fetvacılardan ne farkımız kalıyor? Kaçak göçek ilişki yaşamak isteyen insanlar, yaklaşık 20 milyonluk şehirde kendilerine yer bulamadılar, üç saat ötedeki Yunanistan’a gitmeyi akıl edemediler ya da Avrupa’da buluşmaya cesaret edemediler de beraber yollara düşüp, birlikte olacakları yer mi arıyorlar? Ne Esmersoy ne de Karadağ hiç alakadar
etmiyor beni.
Bir kadın ile bir erkek arkadaş olabilirler, birlikte seyahat edebilirler, bir proje ya da bir iş için birlikte yemek yiyebilirler.
İlla ilişki yaşadıkları, daha açık bir ifadeyle illa seks yaptıkları anlamına gelmez, tüm bu birlikte diye saydıklarım. Bir yanda kadın-erkek
Nusret’in New York’taki şubesinden olaylı şekilde ayrılan eski çalışanları, ABD medyasına verdikleri röportajda Nusret’in kendisini Tony Montana’ya benzettiğini anlatmışlar.
Kurtlar sofrasında, zar zor başarıyı yakalayan, Türkiye’den bir markanın, mobbing iddiasıyla karşı karşıya kalması tatsız bir durum.
Ama bunun kadar tatsız olan bir başka nokta, eğer doğruysa Nusret’in kendisini ‘Yaralı Yüz’ filminin efsanevi karakteri Tony Montana’ya benzettiği iddiası.
Aralarındaki tek temel benzerlik ikisinin de parayı ve gücü bulmadan önce, kariyerlerinde bulaşıkcılık olması.
Ancak filmdeki Tony Montana, parayı buluncaya kadar adam kesti, Nusret sadece
et kesti.
Montana’nın hayatını değiştiren şey, önce emrinde çalıştığı, karısı Elvira’ya aşık olduktan sonra da öldürdüğü mafya babası Frank Lopez’dir.
Nusret’in hayatını değiştiren şeyse, mesleğe başladığı markaya rakip bir marka yaratmak ve güçlü bir ortaklıkla yoluna devam etmek oldu.
Her zaman yanında olanlar, Atatürk’ün ölüm haberini alır almaz, hemen Dolmabahçe’ye değil Haydarpaşa’ya koştular.
İlk trenle Ankara’ya gidip, iktidarın yeni sahiplerine kendilerini göstermek istediler.
Uzun yıllar Mustafa Kemal Atatürk’ün yanında çalışan Cemal Granda, “Atatürk’ün Uşağı İdim” kitabında böyle anlatır 10 Kasım 1938’i.
Tüm gerçek liderler gibi, tek başına bir adamdır Mustafa Kemal Atatürk.
- Fotoğraftakilerden biri, boşanacaklarına dair çıkan haberleri her seferinde yalanladı sonra bir gün pat diye boşandı. Diğeri sorunlara, iddialara dair hiç konuşmadı.
- Fotoğraftakilerden bir tanesinin, ayrılık sürecini, evden giderken eski eşi ve annesini uğurlamaması dahil biliyoruz. Diğerinin bir süreliğine evlerini ayırdıklarını bile çok uzun zaman sonra öğrendik...
- Fotoğraftakilerden birisi, boşanalı kısa bir süre olmasına rağmen yeniden evleneceğini açıkladı. Diğeri, daha uzun bir ayrılık süreci yaşamasına rağmen ne çapkınlık turunda yakalandı ne de kimseye mavi boncuk dağıttı.
- Fotoğraftakilerden biri, her sahnesinde, öncesinde ya da sonrasında, biten evliliği ve eski eşiyle ilgili bir soruyla karşı karşıya kalıyor, cevaplar veriyor. Diğer karenin sahibine de evliliğine dair onlarca soru geldi hatta konserlerindeki yalnızlığı bile soruldu ama o yine ve ısrarla konuşmadı.
- Fotoğraftakilerden birisi, 13 yıl önce “Ukalayım, çünkü en iyi benim” demişti. Diğerinin de ezbere bildiğimiz şarkıları var ama bugüne kadar hiç öyle bir cümle kurduğuna şahit
Belirli bir grup vardı Türkiye’de, televizyonların Kemal Sunal filmlerini gece çocuklar yatağa gittikten sonra yayınlanmasını istiyordu.
Gerekçeleri “Eşşeğleşşek” diye söylenen küfürdü, o zaman hayattaydı Sunal. Sonra, bir uçak yolcuğu daha başlamadan kaybettik onu...
Ölümünün ardından iki şey oldu:
Birincisi tüm yolcu uçaklarına kalp krizi anında kullanılmak üzere defibrilatör cihazı kondu. İkincisi, hayatta olduğu dönemde filmlerine laf edenler, öldüğü için aynı eserleri başyapıt ilan ettiler.