Akar, uzun süren sohbetimizde başta Yunanistan ve Suriye operasyonu olmak üzere oldukça önemli açıklamalar yaptı. Kelime kelime söylemedi ama ulusal meselelerde duygu seferberliği olması gerektiğine dair ince mesajlar da verdi.
Efes 2022 Tatbikatı’nın ardından Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile yaklaşık 2.5 saat zaman geçirdik. Bakan Akar ile sohbetimize gündemin en sıcak maddesi Yunanistan ile başladık haliyle. “Riyakâr” gibi ağır bir ifadeyi neden kullandığını açıkladı Milli Savunma Bakanı:
YUNANİSTAN VEKALET SAVAŞINDA...
“Proxy (vekalet) savaşları yüz yıllardan beri devam eden bir şey. 1919’u hatırlayın. Ne haddine Yunanistan’ın tek başına buraya gelmesi. Yunanistan 1922’de altı başbakan, bakan, genelkurmay başkanını astı, ‘Niye bizim başımızı belaya soktunuz’ diye. Kendi yöneticilerini. Biz de “Tarihe, coğrafyaya, şartlara bakın, boyunuzu aşan işlere girişmeyin, herkesin telkin ve teşviklerine uymayın” diyoruz. Yunanistan’da bazı siyasiler şahsi ikballeri için sabah kalkıyor ‘Türkiye’, akşam yatıyor
Başarıyla tamamlanan Efes 2022 Tatbikatı’nı birçok üst düzey komutan da izledi. Bakan Akar, tatbikatı izlemeye gelen komutanların yıllık izinlerinden 3’er gün düşeceğini söylemiş...
“Kampta kalan diğer ülke askerlerinin konuşmalarına kulak kabarttım, ‘Deli mi bunlar, gerçek mühimmatın arasına daldılar, biz de peşlerinden gittik’ diye anlatıyordu yaşadığı duyguyu...”
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, 49 yıllık askerlik alışkanlığından olacak, yönetim tarzı net biri.
Övgüsünü de eleştirisini de direkt söylemeyi tercih ediyor. Sohbetin sonunda tatbikattaki atış başarı oranını sordum. Cebinden bir tomar kâğıt çıkardı Akar, meğer izlediği her safha için bir sürü not almış.
Biz seyrederken tüm hedefler yüzde 100 vuruldu diye görmüştük, doğru tüm hedefler vuruldu ama bir nokta bir değil iki havan atışıyla tahrip edilmiş. Bunun da notunu almış Akar, üstelik bunu söyledikten sonra havanların çok netameli silahlar olduğunu da anlattı ama bir kenara yazmış işte.
Sohbet sırasında ortaya çıkan bir başka
Efes Tatbikatı’ndan Yunanistan’a sert mesajlar çıktı, beklenen de oydu zaten.
Önce Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, ağır cümleler kurdular.
Üstelik bu cümleleri 37 ülkeden bakan ve üst düzey askerlerin olduğu bir gruba karşı kurdular.
Birinci kuş, Atina’ya Ege’de oldubittiye izin verilmeyeceğinin çok açık belirtilmesi oldu.
Efes tatbikatında bir diğer yerine getirilen amaç savunma sanayiinin geldiği nokta oldu.
Atışlarda en fazla Atak helikopterleri kullanıldı.
Tatbikat senaryosunu anlatan subay, Türkiye’nin ürettiği SİHA’ları tanıttı atışlardan önce.
Kullanılan yerli mühimmat her seferinde vurgulandı.
Efes Tatbikatı uzun yıllardır Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından gerçekleştirilen en kapsamlı tatbikatlardan birisi.
Bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan da İzmir’e gelip tatbikatı izleyecek.
Cumhurbaşkanı’nın tatbikatı izlemesi aynı zamanda Yunanistan’a “Türkiye ile ipleri kopacak kadar germe, sen zararlı çıkarsın” mesajı taşıyor.
Tatbikatın gece icra edilen bölümlerinde şu ana kadar oynanan senaryoyu
özetlersem ne demek istediğim daha kolay anlaşılır:
Bayraktar çıkarma gemisinden botlara binen amfibi deniz piyadeleri düşman bölgesinde keşif amaçlı harekât gerçekleştirdi. Ardından denizde bir bölgede toplanma noktası oluşturdu. Bu sırada SAT komandoları da düşman kuvvetlerine yardım götüren bir gemiye operasyon düzenledi. Helikopterden gemiye inen SAT komandoları kısa sürede geminin denetimini ele geçirdi.
Yunanistan medyası bu tatbikattan rahatsızlığını saklamıyor ama aralarında bir İtalyan firkateyni ve
Geçen sene Alaçatı’da bu sene Bodrum’da faaliyet gösteren bir beach-clup, İstanbul piyasasından 18 bin liraya garson topladı.
Alaçatı’da bir işletme geçen hafta 8 bin 500 liraya İstanbul’dan bulaşıkçı aldı.
Ramazan Bayramı’ndan beri İstanbul’da ciddi bir garson sıkıntısı yaşanıyor
Bunun sebebi de Alaçatı ve Bodrum’daki işletmelerin eleman ihtiyacını karşılamak için toplu alım yapması.
Bir garson İstanbul’da bahşişler dahil maksimum 6-7 bin lira kazanıyor.
Ege’nin iki popüler destinasyonunda garsonlar, maaş artı hesaptan yüzde artı bahşişle 16-17 bin liraya kazanıyor.
Üstelik işletmeler elemanların, sadece SGK’sını ödemekle yetinmiyor, yatacak yer ihtiyacını karşılayıp, elektrik-su ve internet faturalarını da karşılıyor.
2012 yılıydı, 16 yaşındaki bir delikanlı bir genç elinde kemerle bir temizlik işçisinin üzerine yürüyor, temizlik işçisi de oğlum bak git diyordu. O video milyonlarca kez izlendi, aynı isimle filmi bile çekildi.
Biz çok eğlendik ama olayın iki kahramanı için hayat öyle olmadı.
Temizlik işçisi Selçuk Kahraman kasten yaralama suçunda 3 yıl 9 ay hapis cezası istemiyle yargılandı, 740 lira para cezasına çarptırıldı. Olayda kullanılan süpürgenin de Gölcük Belediyesi’ne iadesine karar verildi.
O zaman 16 yaşında olan delikanlı en son 4 sene önce haber oldu. Bir fabrikada işçi olarak çalışıyor, mesai arkadaşlarının “Oğlum bak git” şakalarıyla uğraştığını anlattı.
O olaydan sonra temizlik işçisiyle zaman zaman karşılaşmışlar ama hiç konuşmamışlar.
Bunca bilgiyi “Oğlum bak git” lafının, aslında “dayılık yapıp başımı belaya sokma” demenin özeti olduğunu anlatmak için yazdım.
Bugün Ege’nin öte yakasındaki Başbakan Miçotakis’e rakamlarla
Şengül Kurum, matematik öğretmeni ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan’ı Murat Kurum’un eşi. Çarşamba günü kendisini tanıtırken mesleğini ve eğitimini söyledikten sonra “Hanımefendinin öğretisiyle Murat Kurum eşim olur” demeyi tercih etti.
Ata tohumunun köklerinin, tohumu doğum yerinden 200 metre yukarıya ya da 200 kilometre uzağa taşımanın iyi olmadığına dair bilgilerin paylaşıldığı bir masada kahkahalarla karşılandı bu cümle.
Hemen ardından Bakan Murat Kurum da, kendisini tanıtırken “Şengül Kurum’un eşiyim” dedi. Meselenin aslını Emine Erdoğan açıkladı sonra.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İstanbul İl Başkanı olduğu dönemde Emine Hanım, “Biz kadınlar da bireyiz” diyerek, “Recep Tayyip Erdoğan eşim olur” ifadesini kullanmış.
Türkiye’de meseleler, haftalık hatta günlük tartışıldığı için bu cümle tam anlamını bulmadı.
Oysa Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1980’li yılların sonunda, Beyoğlu Belediye Başkanı Adayı ve İstanbul İl Başkanı olduğu dönemde kadınların siyasette aktif olarak yer almasını istediği
- Çevre sorunlarına dair tek bir kaygısı olmayan kimi bürokratların “Hanımefendi öncülük ediyor” diyerek Sıfır Atık Projesi için çabaladıklarına şahit oldum. “Hanımefendi” sözü duyarlılıklar adına ciddi bir motivasyon kaynağı bu ülkede.
- “7 Çok Geç”, 0-6 yaş arası çocukların okul öncesi eğitimi için yürütülen bir proje oldu. Hangi partiden olursanız olun, çocukların kişilik gelişimi açısından sonuna kadar savunulacak bir proje değil mi? Kadına fırsat eşitliği sağlamanın birinci yolu eğitim almasını sağlamak ya, ”Haydi Kızlar Okula” 6-14 yaş kız çocuklarının okula yollanması, ”Ana Kız Okuldayız” projesi, eğitim imkanlarından faydalanamamış, zorunlu eğitim çağı geçmiş kadınların okullu olması için yürütüldü. Bir de “Nerede Kalmıştık” var, kadınlara sadece öğretim değil mesleki beceriler de kazandırmayı amaçlayan çalışma bu da...
- “Mirasımız Yerel Tohum” projesi Anadolu’nun kökeni binlerce yıla dayanan