Özay Şendir

Özay Şendir

ozay.sendir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Sahne 1 - Kasım 2020
ABD'de seçim sonuçları belli olduktan yedi ülkeyi kapsayan veda ziyaretine çıkan Trump'ın Dışişleri Bakanı Pompeo Türkiye'ye de uğramıştı.

İstanbul'da Fener Rum Ortodoks Patriği Bartholomeos ile görüşen Pompeo, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'nun Ankara'ya uğraması davetini kabul etmemiş ve Cumhuriyetçi küstahlığıyla "Görüşmek istiyorsanız İstanbul'a gelin" demişti.

Ankara, haliyle bu küstahlığı cevapsız bıraktı, ABD Dışişleri Sözcüsü de program sıkışıklığı gibi bir bahane uydurdu.

Haberin Devamı

Sahne 2 - Ekim 2021
Yunanistan Dışişleri Bakanı Dendias, Washington'da, ABD Dışileri Bakanı Blinken ile buluştu.

Görüşmede, Yunanistan'ın Dedeağaç, Souda, Litochoro, Stefanovieio ve Larissa gibi şehirlerinde kurulan ABD üslerinin varlığını beş yıl daha uzatan anlaşma imzalandı.
Ülke topraklarını ABD'ye açan Yunanistan'ın bu görüşmede dile getirdiği rica Başbakan Miçotakis'in Beyaz Saray'da ABD Başkanı Biden tarafından kabul edilmesi oldu.

ABD tarafı hayır demedi elbette, Yunan medyası haftalarca, Nisan 2022, hadi bilemedin en geç Mayıs 2022'de Miçotakis'in Beyaz Saray'a konuk olacağını yazdı. Şu ana kadar ne randevu tarihi geldi ne de NATO zirveleri kapsamında baş başa bir görüşme yapıldı.

Sahne 3 - Mayıs 2022
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu resmi davetli olarak 18 Mayıs'ta Washington'da, 24 Mayıs'ta da İsrail’de olacak.

ABD ile konu başlığı çok, İsrail ile karşılıklı büyükelçi atama ve EastMed'in çökmesiyle İsrail gazının Türkiye üzerinden Avrupa'ya ulaşması konuşulacak ki Enerji Bakanı Sönmez de Çavuşoğlu'yla birlikte İsrail'e gidiyor.
Durduk yere ya da Rusya'nın Ukrayna'yı işgaliyle ortaya çıkmış yeni bir tablo değil bu.
Ekim sonu Roma'da G-20 Zirvesi'nde gerçekleşen Biden-Erdoğan buluşmasında, ABD Başkanı, "Görev sürem boyunca Türk-ABD ilişkilerinin normalleşmesi için çalışacağım" demişti. Roma'dan döner dönmez, 2 Kasım 2021'de, bu kulis bilgisini köşemde yazmıştım.

Bugün geldiğimiz nokta, o bilgiyi doğruluyor ama ortada bir mahcubiyet sorunu da var.

Geçen hafta, İhlas Haber Ajansı, ABD Dışişleri Sözcüsü'nün uzak bir ihtimal olarak Türkiye'nin F-35 programına dönebileceğini söylediğini haber olarak geçti, bütçesini ABD Dışişleri'nin verdiği Amerika'nın Sesi, haberinde F-35'e dönme ihtimalinden hiç söz etmedi.

Haberin Devamı

Türkiye'yi Batı'da tutma çabasına, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinde Batı yanlısı ama herkesle konuşabilen bir Türkiye portresi eklendiği ve Ankara'nın ikili ilişkilerde sorun çözme iştahını göstermesiyle ortaya çıkan tablo bu.

Diplomaside başlayan hasat mevsimini, ekonomide yabancı sermaye girişi ve turist hareketliliğine çevirmek gerek.

Yol uzun ama altı ay öncesine göre hedef daha net, zorlu virajlar geride kalmış gibi.

Allah da sizi güldürsün Yunanlı kardeşlerim

Archytas Yunanistan’ın üretmeye çalıştığı İHA ve SİHA programına verilen isim.
Üç üniversite ve Hellenic Aerospace Industry ortaklığında yürütülen çalışmalar sık sık haberlere konu oluyor.

İşin eğlenceli tarafı şu, proje geliştiriciler üretecekleri uçakların dikey iniş-kalkış teknolojisini kullanacağını ve bu açıdan rakiplerinden önde olacağını vurguluyorlar ısrarla.

Haberin Devamı

Teknofest 2021’de tanıtımı yapılan Bayraktar DİHA, yani dikine iniş-kalkış yapabilen SİHA test uçuşlarına devam ediyor.

Atina’da kâğıt üzerinde eşsiz zannedilenin gerçeği Türkiye’de yapıldı yani.

Kaldı ki SİHA teknolojisinde uçak işin daha basit kısmı, asıl zor olan bu uçakları otonom hale getiren yazılımlar, uydu bağlantısı kesildiğinde veya elektronik karıştırıcılar devreye girdiğinde görevi tamamlama kapasitesi ve en önemlisi ateşlenecek mühimmatı üretmek.

Ben çok güldüm, Allah da sizi güldürsün Yunanlı kardeşlerim...

Şeker fiyatı, nişasta bazlı şeker, eyvah eyvah...

1998’de 22 milyon ton olan şeker pancarı üretimi, 2001’de “Görevli” Kemal Derviş’in çabalarıyla 12 milyon tona düştü.

2020’de üretimin çıktığı yer 23 milyon ton oldu ama 2021’de üretim yine azaldı maalesef.

Sektör temsilcileri bugün diyorlar ki “Türk Şeker ucuza şeker sattığı dönemde marketlerdeki 5 kg’lık paketleri toplayıp, 50 kg’lık çuvallar halinde yüksek fiyata satan aracılar oldu.” Bu ülkede uyanıklara karşı vatandaşı koruyacak sistem neden bir türlü kurulamıyor? Kim bu aracılar, emeksiz milyonlar kazanan bu tiplerin canına ot tıkayacak yasa mı yok, denetim mi yok, ne yok?

Rusya’da üretimi durduran kolalı içecek pazarı Türkiye’de üretimini artırdı. Günlük tüketim eskiden 7 bin 500 tondu, şimdi 9 bin 300 tona yükseldi. Aynı miktar mala talep arttığında fiyat da artar. Büyük talep yaratanlara karşı vatandaşı koruyacak adımlar atmak şart.

Talep bu şekilde devam ederse sene sonuna doğru Türkiye şeker ithalatı yapmak zorunda kalacak. Her sene stok devreden bir ülkeden ithalatçı ülke konumuna gelmek kabul edilebilir bir durum olmamalı.

Konu sadece ekonominin konusu değil, tüm bu yaşananlar insan bünyesinin kabul etmediği nişasta bazlı şeker tüketimini artırabilir. Şeker insanların hem ekonomisiyle hem de sağlığıyla oynamamalı.