Özay Şendir

Özay Şendir

ozay.sendir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Geçen sene bir avukat hanımefendi, kendisini bekar bir doktor olarak tanıtan, evli bir müzisyene 300 bin lira kaptırmış, konu yargıya taşınmıştı.

Dolandırıcı "Anneme, kardeşime ilaç alacağım" yalanıyla almıştı genç hanımefendinin paralarını.
Sakarya'da 50 yaşında bir hanımefendi, evlilik hayali kurduğu adamın tuzağına düşüp 170 bin lira kredi çektikten sonra dolandırıldığını anladı.
Türkiye'de de dünyada da kadınlar aşık olduğu zaman dolandırılıyor.

Erkeklerde, durum bunun tam tersi...

Bir başka kadın bedeni, bir başka macera arayışı yüzünden dolandırılıyor erkekler.

Haberin Devamı

Google hafızasında, internet üzerinden, eski Sovyet cumhuriyetlerinden açılmış profillere pasaport ücreti, uçak bileti parası adı altında para kaptırmış bir sürü adamın hikayesi var. Erkeklerin kadın bedeni açlığından istifade etmek için bilgisayara da gerek yok.

Hatırlayın Bulgaristan'dan gelen cevapsız aramalar vardı, çağrıya geri dönenler mutlak bir kadınla konuşuyorlardı. 2011'in parasıyla 30 bin lira kaptırıp, bir de Edirne'de sınırda sevgiliyi bekleyenler olmuştu.

Sonuç mu, internet aşkları yüzünden dolandırılan erkek ve kadınların hikayeleri birbirine benzese bile aslında içerik çok farklı. Bir kadın aşık olduğunu hissettiğinde, bir erkek, yeni bir macera arifesinde savunmasız oluyor.

Elektrik faturası, cehalet faturası

Yazar, konuşur ama okumaz Türk medyası elektrik faturalarını tartışıyor bir süredir. Türkiye’de çoğu konu gibi elektrik faturaları da kahvehane muhabbeti tadında, bilgi olmadan tartışılıyor.

Akkuyu Nükleer Santrali devreye girdiğinde elektrik ucuzlar diyenler yanılıyor.

Nükleer santralden alınan elektriğin kilovat saati ilk 15 yıl şu anki maliyetin yaklaşık 4 katı olacak, nükleer santral kalan 45 yıl piyasa koşullarına göre elektrik satacak.

O 15 yıl boyunca devlet diğer kaynaklardan daha ucuza üreteceği elektrikle ortalama bir fiyat tutturacak.

Buna rağmen Akkuyu olmazsa olmaz bir yatırım.

Türkiye her yıl büyüyor ve enerji ihtiyacı da artıyor. Akkuyu tüm reaktörleri devreye girdiğinde Türkiye’nin ihtiyacının sadece yüzde 10’unu karşılayacak. Doğal gaza bağlı elektrik üretiminde 10 sene sonra maliyetler ne olur, kimse bilmiyor.

Haberin Devamı

İkincisi, uluslararası bankalar artık kömür projelerine kredi vermemeye başladılar, bir süre sonra kömürden elektrik üretimi hayal olacak, dolayısıyla Akkuyu enerji arzı güvenliği açısından kritik öneme sahip.

Bu şartlar altında ve dünya genelinde fiyatlar artarken Türkiye’de elektrik fiyatları eski seviyelere dönmez.

Buna karşılık, hiç konuşmadığımız ve kilosu 10 lira olan domates fiyatı tekrar aşağılara gidebilir.

Sera üretiminde yakıt en ciddi gider kalemlerinden biri ve geçen yıla göre fiyatı 4 kat arttı. Çaresiz değiliz, seralarda ısıtmayı jeotermal kaynaklarla sağlama şansımız var, bu konuda teşvik artmalı.

Hollanda’dan domates tohumu ithal ediyor, suyumuzu, toprağımızı, emeğimizi harcayıp Hollanda’ya domates ihraç ediyor ama Hollanda’dan daha az para kazanıyoruz.

Bilim ile tarımı mutlaka buluşturmalı, tohuma, dolar, euro ödeme yükünden kurtulmalıyız. Ama ilk şart, onlar yedi yıllık tarım planı yaparken, biz yıllık plandan kurtulmalıyız. Hepsi bir kenara, ilk yapmamız gereken şey, sorunları bilgiyle konuşmak ve tartışmak.

Haberin Devamı

Çatılarını boşa harcayan megapol İstanbul

Su hasadı lafını duydunuz mu hiç?

Gelecek 20 yıl içerisinde suyun petrolden daha kıymetli hale geleceğini anlayan ülkeler su hasadı yapıyorlar.

Yani çatılarına kurdukları sistemle yağmur sularını topluyor ve kullanıyorlar.

Kadınlar aşık, erkekler de aç gözlü olunca dolandırılır

Türkiye yağış ortalamasına bakarak yapılan hesaplara göre çatısı 100 metrekare olan her bina 50 ton su hasadı yapabilir ki bu da bulaşık makinesini 4 bin 166 kere çalıştırır, tuvalet sifonunu 8 bin 333 kere doldurur.

Biz yağan yağmuru alıp kanalizasyon sistemine veriyoruz, ileride çok pişman olacağız.

Elektrik fiyatlarını konuşuyoruz, enerji açığımız var ama çatılarımız yine boş duruyor.

Oysa gerekli teşviklerle her binanın kendi tüketimi kadar ya da yakın bir elektrik üretimi sağlaması mümkün.

Gazi Üniversitesi’nin yaptığı çalışmalar gösterdi ki apartmanların elektrik sarfiyatının minimum yüzde 80’inini güneşten karşılamaları mümkün.

Boş duran çatıları artık su hasadı ve güneşten elektrik üretmek için kullanmaya başlamamız gerek.

Bunları yapmanın iklime faydasına inanmasanız da en azından cebinize faydası olacağına inanın.