Milliyet’te heyecanlı günler...
* Sosyal medyanın hayatımızda yol açtığı en büyük değişikliklerden birisi de “Okumak” fiilinin “Bakmak” fiiliyle eş anlamlı hale gelmesi oldu.
Global bir yanlışla kavga etmek yerine buna uygun bir gazete yapmak için haftalardır uğraşıyoruz. Görsel Yönetmenimiz Ersoy Diyar, ekibiyle birlikte bu ağır süreçte önemli sorumluluklar aldı. Günümüzün tüketim trendleriyle, Milliyet okurunun beklentilerini aynı potada eritmek adına onlarca örnek hazırladı. Sonuçta, çağımızın gerekliliklerine uygun yeni bir Milliyet için artık son 6 gündeyiz. Başta Ersoy Diyar olmak üzere süreçte emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.
* Sadece yeni bir görünümle yetinmedik, son bir yılda gazetemizin okur hattına gelen talep ve yorumları da masaya yatırdık. Gördük ki insanlar, İstanbul odaklı medya anlayışından çok da mutlu değiller. Türkiye’nin her köşesine ulaşan bir gazete olarak yeni bir düzene geçiyoruz. Artık Türkiye’nin her bölgesindeki matbaalarımıza farklı Milliyet’ler yollayacağız. Bu sayede okurlarımız gazetelerinde kendi bölgelerinden daha fazla haber bulacaklar.
* Bir gazetenin hammaddelerinden birisi de fotoğraftır. Bazen tek bir kare onlarca sayfa yazının anlatamadığını anlatmaya yeter. Demirören Görsel Medya Servisi, tamamı, çok önemli ödüller kazanmış, son derece başarılı isimlerden oluşuyor. Arkadaşlarımız da bu süreçte taşın altına ellerini koydular. Yeni sayfa düzenimizde başta Yüzyılın Felaketi dediğimiz çifte depremin yıldönümü olmak üzere yarattıkları farkı çok daha net gösterebileceğiz sizlere. Bu arada kısa bir not ekleyeyim, her yıl dünya genelinde 7’den büyük 15-20 deprem olur. Türkiye, 2023’te 9 saat arayla 7’den büyük iki deprem yaşadı ve o yüzden bu felakete Yüzyılın Felaketi diyoruz...
* Milliyet’ de bir de bitmeyen haber heyecanından söz etmem lazım. Bir gazeteci için en büyük keyif yaptığı haberlerin önce kendi kurumunda manşet olması, ardından ülkede gündem maddesi haline gelmesidir. Eğitim servisimizin başarılı muhabiri Ömer Ozan Kadüker son aylarda bu keyfi fazlasıyla yaşar hale geldi. Ozan’ın, ehliyet sınavında dublör kullananlarla ilgili haberi de tüm Türkiye’ye yayıldı. Hem çabaları için Ozan’a hem de söz konusu haberi, Milliyet’i kaynak göstererek kullanan çok az sayıdaki meslektaşıma teşekkür etmek istiyorum.
* Ankara Büromuz hem siyasi partilerin aday belirleme sürecinde hem de diplomaside fark yaratmaya devam ediyor. İran Dışişleri Bakanı da İran Cumhurbaşkanı Reisi’nin Türkiye ziyaretinden önce Milliyet’e yazdı. 2023 yılını da Yunanistan Dışişleri Bakanı’nın yazısıyla kapatmıştık. Başarıları nedeniyle huzurlarınızda arkadaşlarıma teşekkür etmek istiyorum...
14 ŞUBAT HEDİYENİZ, MİLLİYET SANAT OLSUN...
* Aşk deyince insanların aklına pırlantanın geldiği bir zaman diliminde yaşıyoruz. Aşkın insanın daha yaratıcı, daha coşkulu kılan halini çoğumuz unuttuk maalesef. Gurur duyduğumuz Milliyet Sanat, Şubat sayısında kapak konusunu “Aşk”a ayırdı. Adlarını ezbere bildiğimiz sanatçıların ilham kaynağı olan kadınları, şiir, resim, edebiyat, birçok dalda inceledi. Ortaya bilgi dolu, harika bir sayı çıktı.
Pırlanta varken bilgi de ne diyeceklere kısaca hatırlatayım: Pırlanta alacaksınız da en çok bilgiye ihtiyacınız var. İyi bir taşın rengini (Colour), berraklığını (Clerance), kesimini (Cut) ve karatını (Carat) bilmeniz gerekir. Renk skalasında H ile D arasındaki fark da hem görüntü hem de fiyat açısından öyle az buz bir fark değildir. Yani ne yaparsanız yapın bilgi olmadan olmuyor işte...
* Herkese mutlu bir hafta ve iyi okumalar diliyorum...
