Özay Şendir

Özay Şendir

ozay.sendir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

İstanbul’un su konusunda imdadına yetişen yerlerden biri de Istranca.

‘Su yoksa  kalker içsinler’


Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde başladı su getirme işi, halen devam ediyor.

Şimdi bir kalker ve dolomit ocağı kapasite artışı için Istranca Ormanları’nda 144 bin 871 ağacı kesmek istiyor.

Ne dünyada ne de Türkiye’de rezerv problemi olmayan madenler için bu kadar ağaç kesilirse ne olacak?

Firma diyormuş ki: “Biz kesilenden daha fazla fidan dikeceğiz.”

Her dikilen fidan ağaç olmaz da hadi oldu diyelim, ormanın bütünlüğünü bozup, ekosistemi dağıttıktan sonra diktiğin fideler ağaç olsa ne olur, olmasa ne olur?

Haberin Devamı

Bu kadar susuzluk çekilen bir dönemde yağış getiren ormanları sakatlamaya izin verilecek mi bakalım?

“Ekmek yoksa pasta yesinler”den asırlar sonra “Su yoksa kalker ve dolomit içsinler” devrine mi geçeceğiz? 

Ah be Diyanet İşleri…

Bu aralık ayının;

İlk perşembe günü, Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, küresel salgının cuma namazının farz olmasını düşüren mazeretler kapsamında olduğunu açıkladı.

İkinci perşembe günü, Diyanet İşleri Başkanlığı, cuma namazının ardından yağmur duası yapılacağını açıkladı.

Eğer Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün internet sitesine baksalardı zaten perşembe akşam  yağışların başlayacağını göreceklerdi.

Devletin çok haklı gerekçelerle insanların misafirliğe gitmesini bile engellemeye çalıştığı bir dönemde, başlayacağı belli olan yağışlar için insanları bir araya getirmek de büyük başarı...

Zeytinyağı fiyatları uçacak

Eğer gücünüz varsa, mümkün olduğunca zeytinyağı alın.

2020-2021 zeytin üretimi son 11 yılın, 2020-2021 zeytinyağı üretimi de son 7 yılın en düşük seviyesinde olacak.

Çanakkale, Balıkesir ve Muğla başta olmak üzere hiç ilgilenilmemiş, bakımsız kalmış binlerce zeytin ağacı var.

Bilmek için de âlim ya da bakan olmaya gerek yok, emlak sitelerindeki arsa ilanlarında yüzlerce örnek var.

Zeytinyağı fiyatı artınca, çözüm olarak ithalat seçeneğini masaya koyacak olanlar neden o bakımsız ağaçlardan da verim almayı özendirecek adımları akıllarına getirmezler acaba?..

Türkiye’de ırkçılık üzerine

1990’larda gördüğü her Rus kadına hayat kadını muamelesi yapanlar da vardı, Rus kadınların mekânlarına girmesini yasaklamış olan sosyetik işletmeciler de.

Haberin Devamı

Bugün gördüğü her Suriyeli göçmeni potansiyel suçlu olarak kabul eden de var, komşusu olmasını istemeyen de.

“Mademki Ermeni’sin, ...” cümlesini bir tekerleme zannedenler de var, “Çingenelik yapma” ya da “Korkak Yahudi” lafını kullanmayı da normal zannedenler de.

 Başakşehir, Avrupa futbolunda ırkçılığı tekrar tartışmaya açtı ama bizim de dildeki ve yaşamdaki ırkçılığı tekrar konuşmamızda fayda var.

Sosyal demokrasi ilkesi

SHP Genel Başkanı olduğu dönemde Erdal İnönü’nün gittikleri restoranda garsona sadece çatak-bıçak siparişi verdiği, “Biz birbirimizi yiyoruz da” dediği fıkra olarak anlatıldı uzun yıllar boyunca.

Genel Sekreter Deniz Baykal’ın genel başkan olabilmek için partiyi 2 yılda 3 kere genel kurula götürdüğünü düşünecek olursak, espri fena bir espri değil.

Halk TV, en çok seyredilen “Şimdiki Zaman Siyaset” programını yayından kaldırmış, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu da program yapımcısına telefon açıp, üzüntüsü ve şaşkınlığını anlatmış.

Sosyal demokrasinin evrensel ilkeleri arasında “Küçük olsun, benim olsun” diye bir kavram yok ama Türkiye’de son 40 yıldır değişmeyen ilke oldu bu.